Raki traduction Français
71 traduction parallèle
Kardeşim, ruhum susamış, yüreğim kupkuru elbette benden sefil bir içeceği esirgemezsin ya.
Mon âme a soif. Tu ne me refuses pas une goutte de raki?
- Yeni Rakı gelsin!
- Garçon, apporte nous de Raki.
O iki hafiyeyi çağırın, rakıma da karışsın.
Bientôt ces flics contrôleront mon raki.
- Ver hadi. Ver.
- Passe-moi le raki.
Git brandy getir.
Bojan, va chercher le raki.
- Bize Rakı getir. - Tamam, ağabey.
Apportes nous un raki.
Bir gece, bir büyük ile eve geldim. Hepsini içtim.
Un soir, j'ai bu une bouteille de Raki.
İyice zıvanadan çıkmaya başladı. Bir büyük rakıyı nasıl içer insan! Benim gördüğüm bir büyük rakı içti.
Comment il a fait pour boire une toute bouteille de raki?
Ayrıca rakı da var.
Y a aussi du raki.
Niye önce rakıya?
Pourquoi le "raki" d'abord?
- Yok.
Il y a du raki?
Sen her akşam rakı da içiyor musun?
Tu bois aussi du raki chaque jour?
Bari rakı sofrasını caminin ortasına koyalım beş vakit gelirler.
D'accord, offrons les du raki à la mosquée, ils viendront alors cinq fois par jour.
Raki.
- Raki?
H-Hey, Raki!
Attends, Raki!
Geri çekil, Raki.
- Tu es rentré, Raki?
Bizden nefret etme, Raki.
- Ne nous en veux pas, Raki.
Bu süre boyunca, Raki başucunda kalarak, gözlerini açman için dua etti.
Pendant ce temps, Raki est resté ici. Il priait pour que vous reveniez à vous.
Raki!
Raki!
Raki, üzgünüm.
Raki, pardonne-moi.
Bu bir elveda, Raki.
Adieu, Raki.
Lütfen, Raki. Gitmeme izin ver.
Je t'en prie, Raki.
Ve istediğin gibi Raki burada kalabilir Piskapos şevkli bir şekilde bunu kabul etti.
Vous m'aviez demandé si Raki pouvait rester ici. Notre évêque a accepté de tout cœur.
Benimle gelmek istiyor musun, Raki?
Tu restes avec moi, Raki?
Gidelim, Raki. Ah, tamam.
- Allons-y, Raki.
Raki.
Ne la touchez plus!
Raki, bana tutun.
Raki, accroche-toi à moi.
Raki!
- Raki!
Sen de ölmeyeceksin, Raki.
Ne meurs pas, toi non plus, Raki.
Sorun ne, Raki?
- Qu'y a-t-il, Raki?
Raki, nereye gittin?
Raki, où es-tu donc?
Raki...
Raki...
Raki.
Raki...
Lütfen, Raki.
Je t'en prie, Raki.
Sen de ölmemelisin, Raki.
Ne meurs pas, toi non plus, Raki.
Raki şu anda Pieta'ya varmış olmalı.
Raki ne va pas tarder à arriver à Pieta.
Umarım o Raki oraya varmadan Rigardo tarafından yok edilmez.
J'espère que Rigardo ne l'aura pas tuée avant.
Raki için endişeleniyor musun?
T'inquiètes-tu pour Raki?
Adım, Raki!
Je suis Raki!
Raki... Sözümü tutamadım...
Raki, je n'ai pas pu respecter ma promesse.
Raki, tekrar karşılaşacağımıza eminim.
Raki, nous nous reverrons.
- Rakı bu ya.
- Mais C'est du raki!
- Şu hale bak, leş gibi rakı kokuyorsun.
- Tu pues le raki. T'es saoul
Rakı kokusu kızı iter, iter.
Les filles détestent l'odeur de raki.
Fazla kokma, unutma rakı iter, nane çeker.
Ne pue pas n'oublie pas le raki éloigne les filles et la menthe les attire.
Rakıyı bulmasına şaşırmadım.
Ça ne m'étonne pas qu'il ait inventé le raki aprés.
Rakı!
Du raki.
Ağzın leş gibi kokuyor.
Tu pues le raki.
Oh, adım Raki.
Je m'appelle Raki.
Raki...
Raki?
Ra -
Raki...