Ramones traduction Français
110 traduction parallèle
Bayanlar ve baylar, "The Ramones"
Mesdames et messieurs, les Ramones.
107 FM. The Ramones.
107 FM, les Ramones.
Ramones ve New York'lu Velvet Underground mu?
Ou les Ramones et le Velvet Underground à New York?
Ramones mu?
C'est les Ramones?
Clash, Iggy, The Ramones... Sex Pistols...
Les Clash, Iggy, les Ramones, les Sex Pistols...
Ramones'u sever misin?
T'aimes les Ramones?
Sen benim tesisatımı yap ben de seni.
Tu me ramones... Et moi, j'éponge...
- "Romones" u da silmem gerekecek!
Il va falloir que je mette à fond les Ramones si je dois faire de grosse coupes
Ramones'i hiç duymadın mı?
Tu n'as jamais entendu parler des Ramones? Ah, oui, les Ramones.
The Ramones. Onlar harikadır.
Ils sont formidables.
- Ramones.
Ramones?
Ramones gerçekten yepyeni bir tarz yarattı.
Les Ramones ont inventé un genre complètement nouveau.
Bu müzik Ramones için yapılmış olmasaydı böyle olmazdı.
La musique serait différente sans eux.
Ramones'un, The Stones gibi olması gerektiğini düşünürdüm.
Les Ramones auraient dû être comme les Stones.
Artık bütün araba ve TV reklamlarında Ramones'un gitarları duyuluyordu.
Dans les pubs pour voitures et autres, on n'entend que leurs riffs de guitare.
Bu gece burada alışılmadık bir şeyler oluyor ve Ramones, bu saygıyı biraz olsun hakediyor.
Ceci est une soirée très spéciale car l'industrie du disque a décidé de rendre hommage aux Ramones.
Bana verilen yetkiye dayanarak, Ramones'u üyeliğe kabul etmekten mutluluk duyarım.
J'ai maintenant l'honneur d'accueillir les Ramones.
Ramones sizi bu kötü dönemden kurtardı mı?
Les Ramones vous ont tiré de tout ça?
Ramones olmak için, jöle haline gelmişti.
La sauce a pris. C'est devenu les Ramones.
O sırada Ramones gelirdi ve sahneye çıkardı şu siyah deri ceketlerle.
Les Ramones sont arrivés et sont montés sur scène vêtus de blousons en cuir noir.
Ramones'u izlemek, şaka gibiydi, gerçekten.
Les voir sur scêne, c'était une vraie blague.
Ramones'la ilgili en bilindik şey her zaman durup başlamaları ve sahnede tartışmaları ki bunu her zaman sevimli bulmuşumdur.
Ce qui caractérisait les Ramones, c'est qu'ils arrêtaient de jouer et s'engueulaient sur scêne. C'était très attachant.
Dördü Ramones ve beş kişi de Blondie'dekilerdi.
Dont quatre des Ramones et cinq de Blondie.
With the Mumps, Mink DeVille and the Marbles, bütün o abazan gruplar kendini büyük yıldız zannediyorlardı ama değillerdi.
Avec les Mumps, Mink DeVille et les Marbles. Tous ces groupes de branleurs se prenaient pour de grosses stars, mais les Ramones étaient les vraies stars.
Bizler Ramones'uz ve sen boşboğazın tekisin, bebek.
On est les Ramones et tu la ramènes trop.
Rolling Stones sayfayı tamamen kaplıyordu, bir makale ve sayfanın dörtte üçünde de Ramones vardı.
Rolling Stone a couvert le festival dans un article d'une page dont les 3 / 4 parlaient des Ramones.
Bir keresinde Ramones'un fotoğrafını çekecektim, genelde CBGBs'de olurlardı ama daha çok erkendi ve o kadar kalabalıktı ki işiniz artık biraz zordu.
Je les avais photographiés sur scêne, surtout au CBGB's, à leurs débuts. Il y avait tellement de monde que c'était devenu impossible.
Duydum ki Ramones'da anlaşma yaparken her sanatçıda ilk dikkat ettiğim şey vardı harika şarkılar bence bu en önemli şeydi.
J'ai écouté les Ramones et ce que je recherche chez tous mes artistes... Président de Sire Records... c'est de bonnes chansons. Pour moi, c'est le plus important.
Ramones'da, hepimiz kara bir mizah anlayışında yol aldık, karaydı... karanlıktaydı.
On partageait tous un sens de l'humour plutôt sombre. Une espèce de noirceur.
Yaptığımız müziğin bir kısmı Ramones hakkındadır.
Notre musique n'est qu'une facette des Ramones.
Ramones alt grup olamaz.
Les Ramones ne sont pas un groupe de première partie.
Eğer Ramones'un bir albümü yoksa biz burda bir şeyler yapabilir miydik, bilmiyordum.
Si cet album des Ramones n'avait pas existé, on n'aurait peut-être pas développé une scène musicale ici.
Herkes Ramones'u Bronx'dan bir çete falan sanıyordu.
Tout le monde prenait les Ramones pour un gang du Bronx.
Ramones'u bir çeşit sanat gibi görüyordu.
Il trouvait les Ramones artistiques.
Sana yemin ediyorum, gittiğimiz her yerde, Ramones orada bir kere çıktıysa önceki grup bir daha çıkmıyordu geri geldiklerinde başardılar.
Je vous jure que dans chaque endroit où on allait, des groupes qui n'existaient pas avant le passage des Ramones fleurissaient dans leur sillage.
Ramones için kötü günler gelmişti çünkü Sex Pistols kusmalarıyla, kanamalarıyla, yaralarıyla, ve anarşiyle... ünlü olmuşlardı.
Les Ramones en ont beaucoup souffert. Les Sex Pistols étaient célèbres car ils vomissaient, saignaient, se grattaient... LE ROCK EST MALADE... et l'anarchie.
Ramones'un hepsi çılgın.
Les Ramones étaient tous barjos.
Ama bence Ramones gerçekten, gerçekten ona uymalıydı.
Les Ramones devaient se conformer à plein de trucs.
Bu gerçek mi? Bu gerçekten Ramones mu?
Est-ce qu'on est toujours les Ramones?
Ramones kim?
Qui sont les Ramones?
Davulcusundan, basçısından, vokalinden hangisi değişirse değişsin o tarz her zaman Ramones gibidir.
Qu'on enregistre avec un batteur, un bassiste ou un chanteur différent, ça restait une chanson des Ramones.
Daha Ramones'un konseptinin ne olduğunu bile tam olarak anlamış değildi.
Je crois qu'il ne saisissait pas encore pleinement le concept des Ramones.
Phil gerçekten Ramones albümü çıkarmak istiyordu.
Phil voulait vraiment enregistrer leur album.
"Siz Ramones'sunuz ben Phil Spector, siz işinizi yapın ben de işimi yapayım ve bir albüm çıkaralım." diyordu.
"Vous êtes les Ramones, je suis Phil Spector et on va faire un album ensemble."
Şuna bakın, Ramones, garaj grubu, çok entellektüel, herşeyden haberdar, ve birden kendilerini ciddi, çetin ceviz, profesyonel bir en üst düzey yapımcıyla çalışırken buldular.
Les Ramones, un groupe garage, très intellectuel et branché, et soudain, ils se retrouvent en train de travailler avec un producteur émérite, l'un des meilleurs de la profession.
End Of The Century bir bakıma pop müzik olmuştu ve Joey bunu çok beğenmişti. Bunu yapmak istemişti ve Ramones'un ilerlediğini görmek istiyordu.
"End Of The Century" représente le genre de musique pop que Joey adorait et qu'il aurait aimé que les Ramones adoptent.
Johnny her zaman ilk çıkardıkları klasik Ramones albümü gibi olmasını istiyordu.
Johnny voulait que les Ramones restent fidèles à leur premier album.
Ramones'a albüm mü çıkaracak?
Le faire produire un album des Ramones?
Gecede 6000 Franka, şömineyi süpüreceklerini de umabiliriz.
Les conduits pourraient être ramonés!
Ve Ramones konsere hazırlanırken... ben, Simo, Jonesy ve Sex Pistols'dan bir kaç kişi oradaydık ve arka kapının oradaki cama taş attık.
ENTREE PRINCIPALE Pendant que les Ramones se préparaient pour leur concert... J'étais là.
Ramones eroinle ilgili bir şarkı çalmak istemiyordu.
Les Ramones ne voulaient pas de chansons sur l'héroine et ils n'aimaient pas que Dee Dee fréquente Johnny, Jerry et Hell car c'était des junkies.