Ramses traduction Français
161 traduction parallèle
Bu film insanların Tanrı'nın yasalarına göre mi, yoksa Ramses gibi bir diktatörün iradesine göre mi, yönetilmesi gerektiğini konu alıyor.
Ce film pose la question de savoir si les hommes doivent vivre sous le règne de Dieu où sous le règne capricieux d'un dictateur tel que Ramsès.
I. Ramses böyle buyurdu.
Ainsi a parlé Ramsès I.
Ramses, bu köle kurtarıcının efsane olduğuna inanıyor musun?
Ramsès, crois-tu que ce sauveur d'esclave est un mythe?
Ramses bu fikirden hoşlanmayabilir.
Ramsès ne va sans doute pas apprécier.
Halef olamazsan, bir eyaletin prensi olursun ve ben de Ramses'in karısı.
À moins de lui succéder, tu deviendras prince de quelque province et je serai l'épouse de Ramsès.
Ramses'ten merhamet mi?
Demander grâce à Ramsès?
Ve Ramses.
Et Ramsès.
Ramses'in, Nefertiri'yle evleneceği açıklaması hariç.
Tout est prêt, excepté l'annonce du mariage de Ramsès et de Néfrétiri.
Ramses olacağından emin misin?
Es-tu sûr que ce sera Ramsès?
Ramses de öyle dedi.
C'est ce que me dit Ramsès.
Ramses?
Ramsès?
Senin adın Ramses, hiç bir yerde olmayacak.
Le tien, Ramsès, ne sera nulle part.
Firavun ve Ramses'e ihanet edilmesine izin vermem.
Je ne permettrai pas que soient trahi le Pharaon et Ramsès.
Ramses'de kralların kanı var.
Le sang de nombreux rois coule dans les veines de Ramsès.
Ramses bilmiyor... henüz.
Ramsès ne le sait pas... pas encore.
Ne Ramses'in entrikaları ne de Memnet'in yalanları.
Ni les intrigues princières de Ramsès ni les mensonges néfastes de Memnet.
Bunu Ramses'e götürüyordu...
Elle allait le montrer à Ramsès...
Ramses beni bir kumaş parçasıyla nasıl mahvedebilir?
Comment Ramsès pourrait-il me détruire d'un morceau d'étoffe?
Bu Ramses'in adi bir yalanı.
C'est un tissu de mensonges imaginés par Ramsès.
Anne, bunu Ramses mi uydurdu?
Mère, Ramsès a-t-il tissé ceci?
Ramses'in dadısı. Bu yalanın bedelini ödeyecek.
Elle paiera pour avoir répandu ses mensonges.
Ramses, Firavun olduğunda onları duyacak mı? Hayır.
Ramsès les entendra-t-il s'il devient Pharaon?
Beni Ramses'in kollarında görmek ister misin? Hayır.
Désires-tu me voir dans les bras de Ramsès?
Ramses'ten, ekselanslarına bir hediye.
Un présent de Ramsès à Son Excellence.
Şafakta Firavun olacaksın Ramses.
Au coucher du soleil, tu seras Pharaon, Ramsès.
Ramses halkımızın kanıyla şehirler inşa ederken sen nasıl huzur isteyebilirsin?
Comment trouver ou vouloir la paix tandis que Ramsès bâtit des cités avec le sang de notre peuple.
Sözlerini dinle Ramses ve itaat et.
Entends sa parole, Ramsès, et obéis.
Ramses beni kollarına her aldığında onu değil, seni lanetledim, çünkü seni seviyorum.
Chaque fois que Ramsès m'a prise dans ses bras, je t'ai maudit toi, pas lui parce que je t'aime.
Kahkahaları duyuyor musun, Ramses?
Entends-tu rire, Ramsès?
Karanlık günler, ışığı görmeni sağladı mı Ramses?
Ces journées d'obscurité t'ont-elles fait voir la lumière, Ramsès?
Ramses Libyalı ve Sardunyalı savaşçıları arabalara bindiriyor.
Ramsès rassemble les Libyens, les chars et les soldats sardiniens.
Kendi terleri ve kanlarıyla kayalardan çıkardıkları, dört devasa Ramses heykelinin taş ayaklarının altında, bir ulus uyandı ve dünyaya özgürlük doğdu.
Au pied des quatre colossales statues de Ramsès qu'au prix de leur sueur, de leur sang et de leurs forces, ils avaient taillées dans la pierre brute, une nation se souleva et la liberté naquit dans le monde.
Ramses git ve evime döneceğimi söyle.
Va dire à Ramsès que je retourne à ma demeure.
Dinle beni Ramses,
Écoute-moi, Ramsès,
Ne olduğunu anlatayım mı Ramses?
Veux-tu que je te raconte ce qui s'est passé, Ramsès?
Fuat Ramses Egzotik Tedarikçi
ÉPICERIE EXOTIQUE
Bay Ramses, buna bayılacaktır.
M. Ramses, elle va adorer.
"Tanrıça" mı dediniz, bay Ramses?
"Déesses", M. Ramses?
Tamam o zaman. İyi günler bay Ramses.
Au revoir, M. Ramses.
Adı Fuat Ramses.
Fuad Ramses.
I. Ramses ve II. Ramses büyük firavunlardı.
Ramsès Ier et Ramsès II étaient des pharaons.
Musa'yı ve İsrailoğulları'nı kovalarken... askerleri Kızıl Deniz'de boğulan, II. Ramses'ti.
L'armée de Ramsès II fut engloutie par la mer Rouge alors qu'elle chassait Moïse et le peuple juif.
Çünkü ben, Ramses sana hayat vereceğim.
Car moi, Ramses, je te ferai renaître.
Fuat Ramses mi?
Fuad Ramses?
Fuat Ramses adında birisini duymuş muydunuz?
connaissez-vous un dénommé Fuad Ramses?
Ramses mi?
Ramsès?
- Ramses'in umrunda.
- Pas Ramsès.
Ramses...
Ramsès...
Sözlerimi işit Ramses.
Entends ce que j'ai à dire, Ramsès.
Görmek istiyorum Ramses!
Je veux le voir!
İyi günler. Siz bay Ramses misiniz?
M. Ramses?