Raydor traduction Français
220 traduction parallèle
Afedersin, Will. Ben - - 00 : 02 : 00,076 - - 00 : 02 : 01,476 Kaptan Raydor.
Désolée, Will.
Yüzbaşı Raydor bana nazik bir durumla geldi Onun Soruşturma Bölümü Kuvveti'ndeki Dedektiflerinden biriyle ilgili.
Le capitaine Raydor est venue me voir avec une affaire délicate impliquant un de ses inspecteurs de la Force Investigation Division.
Bir kaç hafta önce, Yüzbaşı Raydor dedektiflerinden Birinde ; Ally Moore'da, değişiklikler farketmeye başladı.
Il y a quelques semaines, le capitaine Raydor a remarqué des changements chez un de ses inspecteurs.
Yüzbaşı Raydor, size söz veriyorum ki ; Şef Johnson bu soruşturmayı, gayretli bir şekilde takip edecek, Ama, kocayla ne zaman nerede görüşeceğini, ona bırakalım.
Capitaine Raydor, je vous promets que le chef Johnson va prendre cette enquête très au sérieux, mais laissons-lui la liberté de rencontrer le mari quand elle veut.
İmza Yüzbaşı Raydor.
Signé capitaine Sharon Raydor.
Raydor'un bir adamı için ölçülü davranma. Bunda ince bir alay var.
La discrétion pour quelqu'un de chez Raydor, c'est plutôt ironique.
Moore kocasını Raydor'a bildirmediyse, Bize anlatacağını düşündüren nedir?
Si Moore n'a pas dénoncé son mari, pourquoi nous parlerait-elle?
Yüzbaşı size, büyük bir saygı duyuyor gibi görünüyor.
Le capitaine Raydor vous tient en haute estime.
Yüzbaşı Raydor size anlattı mı?
Le capitaine Raydor vous a parlé?
Evvela, Yüzbaşı Raydor'un sizi bu işe niye karıştırdığını bilmiyorum
Je sais pas pourquoi le capitaine vous a embringuée là-dedans.
Bu, yüzbaşı Raydor'un sizi dün sabah Gördüğünde, giydiğiniz kıyafet mi?
Étiez-vous habillée comme ça quand vous avez vu le capitaine?
Yüzbaşı Raydor'a dediğim gibi, düştüm.
Comme je l'ai déjà dit, je suis tombée.
Sen ve yüzbaşı Raydor bir kaç morluk gördünüz diye, Ve senin aşırı tepki göstermen yüzünden,
Le capitaine Raydor et vous voyez des bleus et votre réaction excessive vient s'intégrer dans mon dossier?
Seni yüzbaşı Raydor mu aradı?
Raydor t'a appelé?
Çünkü yüzbaşı Raydor önerdi.
Parce que le capitaine Raydor te l'a suggérée!
- O yüzbaşı Raydor'a her şeyi açıkladı. Siz daha ne istiyorsunuz?
- Que voulez-vous exactement?
Şef dedektif Moore sizi sorgu 2'de bekliyor, Ve yüzbaşı Raydor da burada.
Moore vous attend dans la salle 2, et le capitaine Raydor est là.
Ben inandım, Yüzbaşı Raydor'da öyle.
Je l'ai été, ainsi que le capitaine Raydor.
- Her ikisinden, ayrı ayrı.
- ultra détaillée. - Capitaine Raydor?
Yüzbaşı Rehder. İşler daha hızlı ilerler eğer ben...
Capitaine Raydor, je pourrais vous faciliter les choses...
Yüzbaşı Rehder.
Capitaine Raydor.
Yüzbaşı Rehder, sonunda sizinle tanışmak çok hoş.
Capitaine Raydor, enchantée de vous rencontrer.
Pekâlâ, Yüzbaşı Rehder, bu memurun karıştığı çatışmayla Parsall'ın cinayetinin iki ayrı olay olduğu konusunda ısrarcı gibisiniz.
Capitaine Raydor, vous semblez affirmer que la fusillade impliquant un agent et le meurtre de Parsall sont deux affaires distinctes.
Oradaki diğer dedektifler sivilleri geçirmek için Yüzbaşı Rehder'den emir almadıklarını söylediler.
Les inspecteurs m'ont dit que Raydor ne laissait pas les civils venir.
- Evet? Pope, Rehder ile birlikte ofisinizde.
- Pope vous attend avec Raydor.
Yüzbaşı Rehder'in Şef'e yarın rapor vermesi gerekiyor.
Raydor doit rendre son rapport demain.
Bunlar, olayların sizin versiyonunuzla örtüşüyor mu, Yüzbaşı Rehder?
Cela correspond-il à votre version, capitaine Raydor?
- Yüzbaşı Raydor.
- Capitaine Raydor.
Uh, Yüzbaşı Raydor, um, buraya kadar geldiğiniz için üzgünüm Ama İç İşlerinin olay yerine dahil olması için biraz erken değil mi?
Désolée de vous demander cela, capitaine Raydor, mais n'est-ce pas un peu tôt pour que vous interveniez?
- Sizin de yapacağınız bu şimdi, yüzbaşı Raydor.
- Que vous allez ramener ici.
acaba, ee, Yüzbaşı Raydor'un beni izlemeyi bırakmasını sağlayabilir misin?
Pourriez-vous éviter que le capitaine Raydor me suive partout?
Pekala, aynı zamanda, Yüzbaşı Raydor da Bu davaya bakıyor. Eminim o da yardımlarınızı kullanmayı isterCaptain Raydor.
En attendant, le capitaine Raydor enquête de son côté, elle doit avoir besoin de votre aide.
Pardon. Yüzbaşı Raydor, bir şey mi diyordunuz?
Excusez-moi, vous disiez?
Şey, Yüzbaşı Raydor meşgule düştü.
Le capitaine Raydor est occupée.
Ben dedektif Johnson, Dedektif Raydor ve Sanchez.
Inspecteur Johnson et voici les inspecteurs Raydor et Sanchez.
Mr. Kretchner, Ben Yüzbaşı Raydor.
Je suis le capitaine Raydor.
Raydor'un onun haklarıyla ilgili tavsiyeleri, belki bizim avantajımız haline gelebilir.
Qu'elle lui cite ses droits pourrait tourner à notre avantage.
Yüzbaşı Raydor.
Capitaine Raydor.
Kaptan Raydor.
- Capitaine Raydor.
Yüzbaşı Raydor bana nazik bir durumla geldi. Onun Soruşturma Bölümü Kuvveti'ndeki Dedektiflerinden biriyle ilgili.
Le capitaine Raydor m'a fait part d'une situation délicate qui implique un de ses inspecteurs dans la Division des enquêtes.
Bir kaç hafta önce, Yüzbaşı Raydor dedektiflerinden Birinde ; Ally Moore'da, değişiklikler farketmeye başladı.
Il y a quelques semaines, le capitaine a noté des changements chez l'inspecteur Ally Moore.
Yüzbaşı Raydor bunu kendi soruşturmamalı.
Et le capitaine Raydor ne devrait pas faire ça toute seule.
Yüzbaşı Raydor, size söz veriyorum ki ; Şef Johnson bu soruşturmayı, gayretli bir şekilde takip edecek,
Capitaine Raydor, je vous promets que le chef Johnson sera très efficace.
İmza Yüzbaşı Raydor.
Signé, capitaine Sharon Raydor. "
Raydor'un bir adamı için ölçülü davranma.
Être discret pour ce qui est de l'équipe de Raydor.
Moore kocasını Raydor'a bildirmediyse, Bize anlatacağını düşündüren nedir?
Moore n'a pas dénoncé son mari à Raydor, pourquoi le ferait-elle ici?
Yüzbaşı size, büyük bir saygı duyuyor gibi görünüyor.
Le capitaine Raydor semble vous estimer beaucoup.
Yüzbaşı Raydor size anlattı mı?
- Le capitaine Raydor vous a parlé?
Eğer yanılıyorsam - - Ama eğer haklıysan, O zaman bu çalışanlarımızdan birine yapılan bir saldırıdır,
Mais si vous avez raison, c'est une agression sur une de nos employées que l'on ne peut ignorer, et sur laquelle le capitaine Raydor ne peut enquêter d'elle-même.
F.I.D. olay yerine gönderildi Çünkü, bu bir memurla ilişkili çatışma, Yüzbaşı Raydor'un inanci şu ki ;
Le F.I.D. a le dossier vu qu'un policier y est mêlé, et le capitaine Raydor pense que ça aurait pu être évité si tu avais pris ce problème sérieusement, et je serais plutôt d'accord avec elle.
Rehder'i çavuş olduğu zamanlardan tanırım.
Vous savez, quand Raydor était sergent, elle a porté plainte contre mon coéquipier.