Religion traduction Français
2,833 traduction parallèle
İnancım, siyasi görüşüm, nefretim...
- ma religion, mes croyances, ma haine.
Sorumlular, çünkü inançları bir şey yapmalarına izin vermedi.
Ils sont coupables d'avoir obéi à leur religion.
- Severim. - Isaac ve Anna'nın inancı düşen eruv hattı için bir şey yapmamalarını gerektirir çünkü Şabat günü.
- La religion d'Isaac et d'Anna interdit de toucher au câble Érouv parce que c'est le Sabbat.
Smith'in işyeri güvenliği davası kıçımı öpebilir. Loeb'lerin sorumlulukla dini inançlarını yerine getirmelerine ağır basıyor.
La responsabilité tombe par le droit d'exercer leur religion.
Din de zaten budur, K-fed.
C'est ça la religion, K-fed.
Dini inançları yüzünden tartışma çıkar mıydı?
Y avait-il... des conflits à propos de religion?
Olin sana dinden bahseder miydi?
Olin vous a-t-il parlé de religion?
Old Religion'daki rahibeye çocuğu emanet eden kişi bendim.
C'est moi qui l'ai présentée aux Grandes Prêtresses de l'Ancienne Croyance.
Bakın, İslam dininde, Yapılabilecek en kötü şey, İslam'ın temellerine uygun olarak yaşayan birini kabul etmemektir.
Dans la religion musulmane, la chose la plus immorale qu'on puisse faire est de ne pas accepter quelqu'un qui vit selon les Cinq Piliers de l'islam.
Lütfen buna bir- - - Senin inancın ne, Jeff?
- De quelle religion es-tu, Jeff?
Dinlerin saçma olduğunu mu düşünüyorsun?
Tu penses que la religion est stupide?
Bana göre inanç, Paul Rudd gibidir.
Pour moi, la religion, c'est comme Paul Rudd.
Çocuklar! Dinlerin bizi böyle bölmesine izin mi vereceğiz gerçekten?
Vous allez laisser la religion nous diviser de la sorte?
- Dini törenleri, kiliseyi.
- La religion. L'Église.
Daha önce kimseye kötü bir haber taşımadım ondan daha öte ben dindar birisi değilimdir, Komutanım.
- Je n'ai jamais reçu d'aide à la suite d'un décès. Je n'en ai jamais donné. La religion, je n'y crois pas, monsieur.
Bilim, dini yok edecek.
La Science pour éliminer la Religion.
Peder, benim inancıma göre din, eğer...
Mon Père, je crois simplement que la religion -
İnsanların Tanrı hakkında söylediklerine inanıyor musunuz diye sormadım.
Je ne vous ai pas demandé ce que l'homme en dit de la religion.
Fakat bilim ve din birbirine düşman değildir.
Mais la science et la religion ne sont pas ennemies.
Ekselansları, bu keşif sayesinde ilahi bir gücün varlığının bilimsel yollardan kanıtlanabileceğini ve bilim ile din arasındaki uçurumun kapanacağını düşünüyordu.
Sa Sainteté pensait que cette découverte pouvait prouver l'existence de pouvoir divin. Et commencer le pont entre la science et la religion.
Din kusurludur. Bunun tek nedeni, insanın kusurlu olmasıdır.
La religion est imparfaite... mais seulement parce que l'homme est imparfait.
Yani hangi mezhebe inandığını biliyor musun?
Tu connais sa religion?
Lev o romanı yazarken, bu tabii seneler önceydi Chertkov, Telyatinki'de o canavarı yaratmadan ve tüm o sahte "din" ve devrim saçmalığını uydurmadan çok zaman önce...
Quand il écrivait ça, il y a longtemps... longtemps avant que Chertkov ne crée cette monstruosité... cette religion et ces inepties révolutionnaires...
Bu sahte iffet ve uydurma din saçmalıklarına inanmıyorsun.
Tu ris de cette chasteté et de cette religion.
İnancın ölümü.
La mort de la religion.
İnancın öldüğünü düşünmüyorum.
Je ne crois pas que la religion soit morte.
Büyük akrabalarım... çok eski bir dine mensuptular.
Mes grands-parents. Ils pratiquaient la religion des Pères fondateurs.
Çocukken, bazen onlarda kalırdım, bu beni çok korkuturdu.
Cette religion a marqué mon enfance. Elle m'a terrifié.
İbadetlerimi her gün aksatmadan yaparım.
J'honore ma religion chaque jour.
Bilim din ile savaş halinde ve kazandığımızda, sonunda o lanet başpiskoposları başımızdan atıp, Tanrısal ceza tehditlerinden kurtulacağız.
La science est en guerre avec la religion et, lorsque nous aurons gagné, nous nous serons enfin débarrassés de tous ces damnés archevêques. Et de leurs menaces de châtiment éternel.
O zamandan beri o, dine sığınma yolu aradı, bense bilime.
Depuis ce temps-là, elle a cherché refuge dans la religion et moi dans la science.
Din ile aranız olmadığını söylemiştiniz ama inancınız var mı?
Vous dites que vous ne trouvez aucun réconfort dans la religion, mais avez-vous la foi?
Gençken hiçbir inancım yoktu.
J'étais férocement contre la religion quand j'étais jeune.
Kiliseler kapatılmış papazlar vurulmuş ya da kamplara götürülmüş dini inanç yasaklanmış.
Les églises ont fermé... Les prêtres ont été abattus ou envoyés dans des camps. La religion interdite.
Bu harekete de Dini Canlanma diyecekler.
On parlera de "nouvelle religion".
Her şeyi değiştirmek üzere olduğunu söyledi.
Il a dit que ça allait tout changer : la science, la médecine, la religion.
Konuşmalarınız sırasında ikinizin ortak bir yanınızı belki dinde, sporda ya da müzikte ortak bir yanınızı buldunuz mu?
Dans vos discussions, avez-vous déjà trouvé quelque chose... Un intérêt personnel en commun, la religion, peut-être, ou le sport?
Dini hakların yılmaz savunucusu olabilir ama Jack'i cinayetle suçlamak için hiçbir gerekçesi yok.
C'est peut-être un porte-drapeau de la religion, mais il n'a absolument rien pour accuser Jack de meurtre.
Dinin yok mu? Tanrı inancın yok mu?
Vous n'avez donc pas de religion?
Evet, var hanımefendi.
Oh, si, jeune fille, j'ai une religion.
Başımıza din uzmanı mı kesildin?
Depuis quand tu es expert en religion?
Herhangi bir mezhepte etkisiyle mi büyütüldün?
Avez-vous grandi dans une religion?
Herhangi bir mezhebe dâhil olarak mı büyütüldün?
Avez-vous grandi dans une religion?
Çok eski bir din bu. Yapmış olduğum bütün hataları gün ışığına çıkardı o.
C'est une ancienne religion qui m'a fait prendre conscience de toutes mes erreurs.
Bu ne din sevgisiyle,... ne de utançla alakalı bir durum.
Oh, ce n'est pas par amour de la religion! Ni par soif de mortification.
İnancın bir önemi yok.
La religion n ´ a rien à voir là-dedans.
Teknik olarak vaftiz edildim, ama örgütlü dine ilgim yok.
En fait, je suis baptiste, mais je n'ai pas vraiment de religion.
Biliyor musunuz, yeni eşimde olduğu gibi İslam benim de dinim oldu.
Vous savez, l'islam est ma religion. Ainsi que celle de ma nouvelle épouse.
Kendi iyiliğiniz için dinimize saygı gösterin.
Pour votre bien et dans le respect de notre religion.
Din
Religion
- Hayır ve lütfen inanç konusuna da girme.
et s'il te plait, pas de religion.