Reveal traduction Français
61 traduction parallèle
"Reveal" Dergisi
Magazine "Révélations"
Reveal Dergisi, beni sana anlatabileceğimden çok daha fazla perili ev ruh çağırma seansı ve mistik yüzleşmelere dahil etti.
"Révélations" m'a envoyé dans tant de maisons hantées, de séances et de confrontations psychiques, que je peux en parler.
Reveal Dergisindeki tüm çalışmalarım, ve sonrasında ahlâksızlığın en iyi yapıldığı yerdeyim.
Après tout, je travaille pour le magazine "Révélations", et je suis en train d'en exploiter le meilleur.
Don't reveal my indiscretion
Ne révélez pas mon secret
O yüzden, lütfen bayım. Eğer ki anneme rastlarsanız bu patavatsızlığımı ortaya çıkarmayın.
'So, please, sir.''if you run into my mama'don't reveal my indiscretion'
Ceo Reveal Cosmetics
P.D.G. de Reveal Cosmetics
Personel gelişiminde, endüstri lideri olarak markanızı ortaya çıkarttınız.
Vous avez fait de Reveal * le leader de l'industrie du maquillage.
Başarılı olursak, lider olarak ortaya çıkmalıyız taraftar olarak değil.
Même dans le succès, Reveal * doit être un leader, pas un partisan.
Askıdaki gelir kaynağımız Jailbait Kozmetik, Reveal'i, kişisel bakım endüstrisinin en etkili gücü konumuna getirecek.
Notre rachat de Jailbait Cosmetics fait de Reveal, l'une des sociétés les plus puissantes du personal-grooming.
Duncan Collinsworth, Yönetici, Reveal Kozmetikleri.
Duncan Collinsworth, PDG de reveal cosmeties.
Reveal'in genç yüzü, dışardaki insanlardan farklı olmalı.
Le nouveau visage de la ligne junior de Reveal doit être différent de tous les autres.
Arkadaşım Reveal Kozmetiğin yöneticisi.
Mon ami est le P.D.G. de Reveal Cosmetics.
Reveal mı?
Reveal?
Reveal'in yeni genç yüzüyle tanışmaya hazır mısın?
Es-tu prêt à rencontrer le nouveau modère junior de Reveal?
Bunlar Raveal'in anlaşmalı en iyi kızları.
Il y a quelques Tops de Reveal.
Cam, Reveal'in yeni genç yüzünün biraz karbonhidrata ihtiyacı var.
Cam, le nouveau visage junior de Reveal a besoin de nourriture.
Reveal'in yeni genç yüzü.
La nouvelle Face junior de Reveal.
Birgün Reveal'da,
Tu sais, à Reveal, ils vont dire
Japonlar, Reveal'e geliyormuş.
Les Japonais ont marqué un point sur Reveal.
Belki de Reveal seni kaybet istemez.
Peut-être que Reveal ne voudra pas te perdre.
Sahip olduğu Raveal hissesini elinden çıkartabileceğini düşünüyorum.
En dehors de ça, il pense revendre des actions de Reveal qu'il a depuis quelque temps.
Artı, boşanmadan sonra Lisbeth de Reveal hisselerinden almıştı.
De plus, Élisabeth a gardé les parts de Reveal qu'elle a eues après le divorce.
Kaçık olabilir ama Reveal'e tekrar girebilmem için tek şansım o.
Il est peut-être barge, mais c'est ma seule chance de retourner à Reveal.
Tek yapmam gereken, onu ölümcül yeteneğimle etkileyip Reveal hissesini bana sattırmak, ve şirketin kontrolünü tekrar elime geçirmek.
Tout ce que je dois faire, c'est le courtiser avec mes promesses de Daredevil, il me vend ses parts de Reveal, et je reprends le contrôle de la compagnie.
Evet, ama bu gezi iyi geçerse, kısa zamanda hepimiz, tekrar Reveal'da olacağız.
Ouais, mais si ce voyage se passe bien, on sera tous de retour à Reveal bien assez tôt.
Başka türlü, Reveal için şansım olmaz.
Autrement, je n'ai aucune chance avec Reveal.
Pekala, bu bilinen birşey değil ama yıllardır Reveal hisselerinden alıyordum.
Ok, ce n'est pas public, mais j'ai acheté pas mal d'action Reveal.
Yani, Reveal'da bir değerim olmalı, ama onun oğlu olduğum için değil.
Je veux réussir à Reveal par mon propre mérite, pas parce que je suis le fils du patron.
Ben de senin gibi yapmak istiyorum buna emin ol, ama bana tüm yaptırdığı, çöp maillerini alfabetik sıraya sokturtmak.
Je veux réussir à Reveal autant que toi, et ce mec m'a fait ranger sa boîte mail par ordre alphabétique.
Reveal'da posta odası dışında bir kariyer istiyorum.
Je veux une carrière à Reveal, en dehors de la salle du courrier.
Bu Reveal için çok iyi olur.
Ça peut être génial pour Reveal.
Kızımı Reveal'de çalıştırmamın sebeplerinden biri de budur.
C'est l'une des raisons pour laquelle j'ai engagé ma fille à Reveal.
Reveal'daki görevin nedir, Cameron?
Qu'est-ce que vous faites à Reveal, Cameron?
Bence Reveal onunla anlaşarak büyük akıllılık ediyor.
Je pense que Reveal devrait faire affaire avec elle.
Reveal'la çalıştığım için çok mutluyum.
Je suis très contente de travailler avec Reveal.
Duncan Collinsworth, Reveal Komzetiğin yöneticisi de, bu transeksüelin kara kitapçığında ismi geçen müşterilerden biri.
Duncan Collinsworth, P.D.G. de Reveal cosmetics *, était le client le plus notable du livre noir de ce transsexuel.
Sezon 3 Bölüm 22 "Açığa Çıkan Anılar"
* Cold Reveal *
Yeniden Reveal'de olmak nasıl?
C'est bon d'être de retour à Reveal *?
Reveal Kozmetiğin sıvı fondöten ürünü.
La gamme liquid mineral foundation * de Reveal cosmetics *
Kızım da kızımın arkadaşları da.. malesef baloya katılamayacaklar, çünkü Reveal gibi bir şirketin onlara zarar verebilecek bir ürün yapmayacağına inanmışlardı.
Ma fille, les amies de ma fille aucune d'elle ne va pouvoir aller au bal de fin d'année parce qu'elles ont fait l'erreur de croire qu'une compagnie telle Reveal * n'aurait pas pu contaminer les produits.
Ayıp sana Reveal.
Honte à vous, Reveal *.
Reveal Kozmetik olarak, amacımız, kadınlara, kendilerini hergün güzel hissetirmek olmuştur. Bilhassa özel günlerinde.
Chez Reveal, notre but est de rendre les femmes plus belles chaque jour et spécialement dans les jours les plus importants de leurs vies.
Ayrıca, baloya katılan her kız Reveal'den hediye sepeti alacak tıpkı bu gelenler gibi, tabi ki içinde alerjik ürünler yok.
Un, qu'elles n'oublieront jamais et chaque fille recevra des cadeaux comme ceux qui arrivent maintenant, sans le produit contaminé, bien sûr.
Sana Reveal'deki günlük krizlerle ilgilenmediğimi söylemiştim.
Ok, je t'ai dit que je n'étais pas intéressé par les affaires au jour le jour à Reveal.
Daha da düşüş olursa, tüm Reveal hissemi satmak ister miyim diye merak etmiş.
Il voulait savoir si j'étais intéressé pour vendre mes parts de Reveal, toutes mes parts... si les prix baissaient encore plus.
Demek Reveal'de olan biten herşeyi biliyorsun.
Oh, alors tu suis tout ce qu'il se passe à Reveal, hein?
Reveal'i asla satmayacağına dair bana söz ver.
Promets moi que tu ne vendras jamais Reveal *.
Senin, Reveal'ın yöneticisi olmanı mı isterdi?
Il voulait que tu deviennes la présidente du conseil?
Ve eğer Reveal, 18.yy Britanya romantizminden esinlenecekse, eminim, senin eğitimin işe yarayacaktır.
Et si Reveal sort une ligne inspirée par le romantisme Britanique du 18e siècle, je suis sûr que ton diplôme sera utile.
Duncan Collinsworth, Reveal yöneticisi.
Duncan Collinsworth, PDG de Reveal.
Kardeşimin şirketlerinin yasal varisi olarak, biraz ortalarda olup, burada kalmak ve Reveal'ın başında bir Hill olmasını sağlamak istedim.
En tant que bénéficiaire légitime des actions de mon frère, j'ai pensé rester ici un petit peu, rester dans cet état, m'assurant qu'il y ait toujours un Hill à la tête de Reveal.