Revelation traduction Français
1,045 traduction parallèle
- Revelation Gazebo, bilirsin ya.
La presse... "Révélation"... "Gazebo"...
Kariyerindeki değişimi hayretle izledim Sejanus. Benim için esin kaynağı.
J'ai suivi ta carrière, ce fut fascinant, une véritable révélation.
Sonra Kuran'ın son sözlerini tekrarladı onlara...
Puis, il répéta à l'assemblée l'ultime révélation du Coran qui scellait la religion.
Her şeyin açığa çıktığı yer.
L'ultime révélation.
Nihaî kurtuluş elimizde.
La révélation finale est proche!
Bay Kohler, Paraguay'da Naziler olduğunu öğrenmek sizi belki şaşırtmış olabilir, ama emin olun bu benim için yeni bir haber değil.
M. Kohler, c'est peut-être pour vous une grande révélation qu'il y a des nazis au Paraguay, mais il y a longtemps que je suis au courant.
Senin için, bu sadece - bir ifşa kitabı.
Pour toi, c'est une véritable révélation.
Raglan büyük bir işe bulaştı.
Raglan touche au but, à la révélation.
Gizemli fikirler ortaya çıksın Ve fikirler özgür kalsın
Révélation mystique de cristal Et la vraie libération de l'esprit
Bilim tarihindeki her büyük keşif gibi bu keşif de yepyeni ve daha derin soruların önünü açtı.
Comme avec toute autre révélation majeure dans l'histoire de la science, ça a ouvert le chemin vers de nouveaux et profonds mystères.
Ayrıca ışıkta gizli daha niceleri olduğunu gösterdi.
et aussi vers la révélation qu'il avait encore beaucoup d'autres secrets qui se cachent dans la lumière.
Ama spektroskopinin belki de en önemli bulgusu kendi göremediği şeyi keşfetmiş olmasıdır.
Mais peut-être que la plus grande révélation de la spectroscopie est la découverte de choses qu'elle ne pouvait pas voir.
Güzel bir yaz akşamüstü, öğrencileri dersin bitmesini dörtgözle beklerken, astronomi ve dünyanın geleceğini etkileyecek bir düşünce geldi aklına.
Un après-midi d'été... alors que ses élèves s'impatientent... il a une révélation qui va changer radicalement... le cours de l'astronomie et du monde.
Aniden bir kavrayış yaşadım, ya da buna ne denirse.
Soudain, j'ai eu comme une révélation. Appelle ça comme tu voudras.
Bir miktar gizem kalması için, kimin kolunda çürüklerin oluşacağı henüz açıklanmayacaktır.
Afin toutefois de préserver quelques éléments de mystère aucune révélation ne sera faite quant à l'identité de celui qui se fera un bleu sur le haut du bras.
Tamam çok kötü, ama bu bir vahiy!
C'est très mauvais, mais quelle révélation!
Bizim için bulunmaz bir oyuncusun.
Vous êtes une révélation pour nous.
Carol Burnett ve yılın komedi keşfi kendi TV şovuna yeni başlayan komedinin yeni kralı Rupert Pupkin!
Et la révélation de l'année, pour la 1e fois à la télévision, Rupert Pupkin, le nouveau roi du rire!
Ona şimdi söylersek onu incitiriz.
Il nous faut d'abord réfléchir. Cette révélation, maintenant, le ferait souffrir.
Aman Tanrım, ne de büyük bir buluş!
Quelle révélation!
- Paketçi'nin hakkı bu.
Ça a été une révélation pour moi.
Bana açıklar mısınız, profesör?
C'est une révélation, professeur.
Klozet ıslaktı. Kaydım ve başımı küvete çarptım. Kendime geldiğimde, bir şey keşfetmiştim.
ma tête a frappé le lavabo j'ai eu une révélation une image de ça.
Onun açıklamalarından sonra.
Après sa révélation.
Bilmem gereken bir şey mi var?
Vous avez une révélation à me faire?
E? lenceden sonra, ikizler ahyr geçti...
Après la révélation, les jumeaux passèrent par la porcherie...
Şuraya bir şey daha yazmamız gerekiyor,'Devrim'.
On devrait aussi écrire "Révélation" ici.
Devrimin mutlaka dini bir şeyle sonlanması gerek.
La révélation nous amène vers une fin religieuse.
Aydınlanma gibiydi.
C'était une révélation.
Tuvaletteyken duygusal bir deneyim yaşadım.
Je sors des toilettes où j'ai eu une grande révélation.
İnsanlar buna önsezi diyor.
Des gens ont quelque chose qu'ils appellent "révélation".
Şiir size hitap eden her konu hakkında olabilir.
La poésie est tout ce qui contient une révélation.
Şimdi, senin için gerçekten şaşırtıcı birşey olur bu değil mi? - Hayal dünyasında yaşıyorsun William.
C'est une vraie révélation pour toi, n'est-ce pas?
Sadece yeterli kaynağı ve aklı olan biri... böyle bir yer yapabilir.
Car cette révélation arrive tard.
Birşey var ve bence hepiniz bunu bilmelisiniz.
J'ai une révélation qui va vous intéresser.
Vahiy'e Yeni Bir Bakış'ı yazan Brown ve Riley.
Brown et Riley. Une nouvelle Vision de la Révélation,
Vahiy'e Yeni Bir Bakış'ta 10 : 19 numaralı ayeti ele almışsınız.
Une nouvelle Vision de la Révélation vous traitez de 1O :.19
Büyümek, filmlerdeki gibi hayatın değişimlerini kolayca idrak ederek olmuyor.
Ce n'est pas comme au cinéma... oú tu as une révélation et aussitôt, ta vie change.
Bu idrak ettiklerine bağlı.
Ça dépend de la révélation.
Birkaç ay sonra başlayacağız, yani idrak etmek için yeterli zamanın var.
Ce serait dans un mois ou deux, le temps de ta révélation.
Eğer bu durumu birilerine itiraf edecek olsaydı... bunun üstlerinden biri olması gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Mais s'il y avait eu matière à révélation... croyez-vous qu'un fonctionnaire honnête l'aurait révélée à un responsable?
Tutkunun doğası hakkında bir kaç gölge oyunu ve en sonunda bir yerlere varabilecek dosdoğru bir soru...
Un discours fumeux sur l'ambition Et pour finir, une question précise qui conduit à cette révélation :
Bunun aklıma gelmesinin sebebi de Yüzbaşı Hastings ile Bayan Lemon'ın söylediği saçma şeylerdi. Margaret isminin bir sürü kısaltması varmış,
J'en ai eu la révélation pendant un jeu grotesque entre Mlle Lemon et Hastings au sujet des diminutifs de Margaret.
Dün, çok kısa bir süreliğine bir berraklık oldu.
Hier, j'ai eu une sorte de révélation qui m'a terrorisé.
O şimşeğe şükürler olsun.
Merci mon Dieu pour cette révélation.
"Akşamın keşfi amansız var olma mücadeleleri daha yüce şeyler istemelerini engellemeyen basit insanlar, balık satıcıları hakkındaki dramın yazarıydı."
"La révélation est l'auteur de ce drame sur des gens simples, " des poissonniers, " dont la lutte pour la survie
Gözümde canlandır - abiliyorum Kutsal bir mabed gibi.
J'ai eu une vision. Comme une révélation religieuse.
Makine çok iyi çıktı.
Cette machine est une révélation.
Lanet olsun. Burada sana bir şey açıklıyorum.
Je vous fais partager une révélation
Fiona bir ifşaydı. Ateş gibiydi.
Fiona a été une révélation, un tempérament de feu
Eşiniz konuşmuyor o da kazanın feci birşey olduğunu kabul etmiyor.
Elle ne veut pas parler et il prend l'accident comme une révélation.