Revelations traduction Français
417 traduction parallèle
Ama babam Dr. Paul Flammond hakkında önemli bilgilerimiz var.
Nous apportons des revelations sur mon père, le docteur Flammond. On va voir ca.
Sizinle çok önemli bir konuyu konuşmam gerekiyor.
J'ai de graves révélations à faire.
Peder Jerry, ROCKY SULLIVAN ve Yolsuzlukları Anlatacak!
- LE PÈRE JERRY FERA DES RÉVÉLATIONS.
Hizmetçi odasında tam da sana ait olan kısımda cesedi bulunduğndan. Eminim ölümü hakkında bana çok ilginç bilgiler verebilecek durumdasındır.
Comme on l'a trouvé dans votre chambre de bonne, à un endroit bien précis, vous aurez d'intéressantes révélations à nous faire.
Taşlar kımıldar, ağaçlar dile gelirmiş fallar, esrarlı bağıntılar içinden.
On a vu des pierres remuer et des arbres parler. Des augures, des révélations intelligibles ont, par la voix des pies, corbeaux et corneilles,
Rüşvet Teklifi Ardından Baba Kayboldu
Son père disparaît après ses révélations
Delillere ve kendi ifadene dayanarak Shank maçında şike yapılmak istendiği, bunun için sana 100 bin dolar önerildiği belirlenmiştir.
Nous savons, d'aprês les preuves et d'aprês vos révélations, qu'on vous a demandé de truquer le match avec Shank pour la somme de 100000 $.
Sansasyonel gelişmelere göre sabık bir kral Komünistlerin emrinde çalışıyor. Gelmiş geçmiş en büyük atom casusluğu ağı keşfedildi.
Des révélations sensationnelles mettraient en cause un roi à la solde des communistes, démasquant le plus fantastique réseau international d'espionnage atomique.
Kalbin, uzaydan gelen mezar soyguncularının hikâyesine dayanabilecek mi?
Chers amis, votre coeur pourra-t-il tenir le choc des terribles révélations concernant les profanateurs venus d'outre-espaaaaace?
Gezegenin dönüşü, dönüş süresi.
Révélations, point final?
İlk çağlardan bu yana insanoğlunun kendine dair inanışında üç büyük değişiklik olmuştur.
Trois révélations importantes ont modifiés l'idée que l'homme se faisait de lui-même.
Auschwitz hatıralarının etkileri daha detaylı anlatılabilirdi.
Les motifs de ces révélations auraient été détaillés
Evet, ama sizlerden bunları yayınlamamanızı rica ediyoruz.
Mais ne publiez pas encore nos révélations.
Paris'tekilerle yüzleşmeden önce onu bir kere de senin dinlemeni istiyorum.
Le Russe nous a fait des révélations qui vont vous effarer.
Sırrını paylaşacak mısın?
Vous avez des révélations à nous faire?
Dahası, etik olarak, şu anki bilgilerle elimizden araştırmalarımızı sürdürmekten başka bir şey gelmez.
J'ajouterais qu'à la lumière des dernières révélations, nous n'avons plus le droit, en termes d'éthique, d'arrêter nos recherches.
Dahlberg'in tepkilerini gözardı ediyorsun.
Rien sur les révélations de Dahlberg?
Tanrı beni affetsin ama ben günah çıkarmanın çok büyük etkisi olduğuna inanırım ve Tanrımızın sözünü unutmayın Bay Devlin.
Dieu me pardonne, mais ce confessionnal peut avoir de chaudes révélations. Mais n'oublions pas les paroles du Seigneur, monsieur Devlin, le dernier sera le premier.
Otursanız iyi olur. Sizi şok edecek bir haberim var.
Asseyez-vous, j'ai des révélations à vous faire.
Uzay keşfine yönelik en büyük keşiflerden biri Dünya'nın yalnız ve sonu olan görüntüsü savunmasız fakat tüm insan türünü üstünde barındıran tüm bu uzay ve zaman okyanusu içinde..
L'une des révélations de la conquête de l'espace... est l'image de la Terre, petite, solitaire... et vulnérable, qui transporte toute l'espèce humaine... à travers les océans de l'espace et du temps.
Pekâlâ, kapatıyoruz.
REVELATIONS J'y vais!
Bu garip iç dökmelerimin biri boyunca... Querelle'le olan ilişkimi tanımlarken... bütün bu kederlerin ve içsel malubiyetlerin ortasında... sorunun ne olduğunu düşündüm.
Durant l'une de ces étranges révélations... qui définissent ma relation avec Querelle... face à tant de misères et de débâcles intérieures, je me dis...
"Reveal" Dergisi
Magazine "Révélations"
- Revael'deki mi?
- Dans Révélations?
Reveal Dergisi, beni sana anlatabileceğimden çok daha fazla perili ev ruh çağırma seansı ve mistik yüzleşmelere dahil etti.
"Révélations" m'a envoyé dans tant de maisons hantées, de séances et de confrontations psychiques, que je peux en parler.
Reveal Dergisindeki tüm çalışmalarım, ve sonrasında ahlâksızlığın en iyi yapıldığı yerdeyim.
Après tout, je travaille pour le magazine "Révélations", et je suis en train d'en exploiter le meilleur.
Vahiylerden 7 : 12'yi hatırlıyorum.
Je me souviens de Révélations 7 : 12.
Böylece onu iki kere keklemiş olacağız. Frasier, gitmeden önce seninle yalnız olarak konuşmamız gerek.
On ne passe pas des heures accroupi en forêt sans avoir quelques révélations.
Tartışma şimdiden başladı. Duruşmada savcılık kamuya kapalı oturum talep edebilir mi edemez mi diye.
On se demande si un procès n'impliquerait pas trop de révélations.
Ama duruşmada hakkımızda kötü bir şeyler söyleyebilir.
Je ne veux pas être pris au dépourvu par ses révélations.
O Lucas'tan idi, Elinde şahsımla ilgili özel ve önemli bir bilgi olduğu için, onu acilen ziyaret etmemi istiyordu,
Il était de Lucas et me demandait de lui rendre visite de toute urgence car il devait me faire des révélations que seules mes oreilles pouvaient entendre.
Bu küçük yürek dağlayan itiraflar devam edecek mi?
Ces révélations larmoyantes sont-elles nécessaires?
- Vahiy kitabı.
Le Livre des Révélations.
Vahiy kitabı da.
Le Livre des Révélations aussi.
Senin pek şansın yok.
Il y a des révélations, mais pas toi.
St. John Vahiy, Bölüm Sekiz.
Les Révélations de saint Jean, chapitre huit.
Bir psikiyatrın kişisel ofisinde konuşulanlara kulak kabartmanın bir çok insan için etkileyici olduğunu kabul ediyorum. Ama burayı kiraladığımda benim aklımdaki bu değildi.
Écouter les révélations intimes d'un cabinet psychiatrique peut en fasciner certains, mais ce n'était pas ce que j'avais en tête en prenant cet appartement.
Okunacak ayetler hangileri ki?
Peut-être un court passage des révélations?
- Ayetler mi? - Ayetler.
Les révélations?
Bu gerçekten her şeyin açığa çıkacağı gece.
C'est la nuit des révélations.
CHRISTINE KEELER RUS SORUNU İÇİN BİZE NE DEDİ
LES RÉVÉLATIONS DE CHRISTINE KEELER SUR LA QUESTION RUSSE
ÖIümler ve ifşaatlar, evrensel ve yerel.
Morts et révélations, universelles et particulières
Vahiy'den.
C'est pris dans les Révélations.
O gün son derece ilginç olacaktı.
Le jour "J" des révélations.
Eğer Worf haklıysa bunu hatırlatmamız hoş olmayacaktır.
Alors il doit craindre qu'on fasse des révélations fâcheuses.
Öncelikle kendi ölümünü tertiplemiş olanlara manşetlere çıkma konusunda çok sıkı olan politikamızı hatırlatmalıyım.
D'abord, je dois vous rappeler à vous qui avez organisé votre propre mort notre politique extrêmement stricte contre les révélations publiques pour être en première page des journaux.
Devam etmeden açıklamak istediğiniz başka bir şey var mı?
Vous avez d'autres révélations?
" Bay Liols'un avukatı Lawrence Moncriff'e Bayan Allerman'ın kitabında açıklananlar hakkında kaygılanıp kaygılanmadığı soruldu ;
L'avocat de M.Layls, M.Moncrief, a fait une courte déclaration au sujet de ces éventuelles révélations.
Böyle şeyler bu şekilde ortaya çıkar.
Toutes ces révélations ont accablé ses esprits.
İki Cinayetin açıklanması Bugün beklenen tutuklamalar
Révélations sur deux assassinats Crise politique pour le Président
Demarkov ve Stevens'ın karıştığı bir tezgah açığa çıktı.
Révélations de conspiration criminelle... entre DeMarkov et l'agent Stevens.