Rhine traduction Français
52 traduction parallèle
Rhine'den ve Saar'dan.
Du Rhin. Et de la Sarre.
3 şişe Moselle... 2 şişe Rhine yarım şişe Martel bir kutu ananas üç limon tabii şeker de var.
Trois bouteilles de Moselle, deux de vin du Rhin, une Martel, une de Champagne... de l'eau de Seltz de l'ananas.
Nihayet, daha sonra Amerikan kuvvetlerinin son müfrezeleri Rhine'dan geri döndüler akrabaları ve dostları hariç herkes tarafından unutulmuşlardı.
Les derniers détachements gardant le Rhin rentrent, oubliés de tous, sinon de leurs parents.
Hayır, Bay Czaka, Hatırlıyorum çünkü en sevdiğiniz içkiniz Rhine şarabını masanıza koymuştum...
Comment pouvez-vous vous tromper?
İnsan başına tüketim geçen yıla göre % 5.2 arttı. Rhine şarabından fazla satıyoruz.
Consommation per capita dépasse de 5.2 % l'année dernière... et dépasse la vente des vins du Rhin de 8 contre un.
Son görüldüğünde Rhine ırmağında yüzüyordu.
La dernière fois que je l'ai vue elle flottait dans le Rhin.
- Rhine'dan küçük bir hatıra.
Un souvenir du Rhin.
Henshaw ve Curtis'e Rhine'da yetişeceksin.
Vous suivrez de la route du Rhin de Henshaw et Curtis.
Rhine'da efendim.
Le Rhin, monsieur.
- Sen, Sam Rhine.
- Vous. Sam Rhine.
Müttefikler, kesin bir emirle Paris'in çevresinden geçmeye kadar verdiler. Onlar direkt Rhine'a gidecekler.
Les Alliés ont décidé de contourner Paris et d'aller vers le Rhin.
Hitler'in birlikleri tekrar düzene girmeden önce onları Rhine yoluna kadar sevk etmeye çalışacaklar.
économiser le carburant pour arriver au Rhin avant que Hitler ne regroupe ses troupes.
Rhine'ın karşısına. Buchenwald.
De l'autre côté du Rhin, à Buchenwald.
Rhine'ın diğer yakasında.
Sur l'autre rive du Rhin.
Rhine'ın karşı tarafında.
De l'autre côté du Rhin.
Biliyor musunuz efendim, kardeşiniz, soylu Germanicus'u tanırdım yıllar önce Rhine'de.
Tu sais, j'ai connu ton frère, le noble Germanicus, sur le Rhin, il y a des années.
İmparator mektup yazıp, Senato'yu bilgilendirdi Rhine'deki orduda çok büyük bir komployu ortaya çıkarmış.
Alors, comment se porte Calpurnia? Très bien. Elle te transmet ses félicitations.
Arabalar buraya ulaştıklarında! Rhine'i geçeriz, Almanları yeneriz, denize ineriz.
Mais si je suis un dieu, - ce que je suis, bien sûr - pourquoi n'ai-je pas pensé à ça?
Rhine'den dönen Roma Lejyonları sizi selamlıyor.
Les légions romaines de retour du Rhin te saluent.
Germanicus Rhine'deki orduları sana karşı kullanabilirdi, ama o soyluydu.
Germanicus aurait pu lever les armées du Rhin contre toi, mais il avait trop de noblesse.
Rhine ordularını çökertmek için Drusus'la birlikte komplo hazırlamak.
Ton complot avec Drusus pour corrompre les armées du Rhin.
Rhine ırmağının Almanya tarafında hiç ordumuz kalmadı.
Il n'y a plus d'armée en Germanie.
Rhine'in doğusundaki ordu imha edilmiş.
L'armée à l'est du Rhin a été détruite. Entièrement.
Almanların Rhine köprülerini ele geçirip geçirmediklerine bağlı.
Si les Germains ne tiennent pas les ponts du Rhin. Ils ne les ont pas.
Rhine ırmağı kıyılarındaki bir kulübede doğmamışız ya da Suriye'de pis bir çadırda. Roma'nın anlamını düşündün mü hiç?
Nous aurions pu naître dans une hutte en torchis au bord du Rhin, ou sous une petite tente sordide en Syrie.
Kartallarımı geri getirsin diye yolladım onu, Rhine kıyısında altı ay otursun diye değil!
Je l'ai envoyé chercher mes aigles, pas se reposer au bord du Rhin!
- Rhine'de.
Au bord du Rhin.
Rhine'e gittiğimiz için çok memnunum.
Je suis content qu'on soit allés au bord du Rhin.
Rhine üzendeki köprü Almanya ile aramızda kalan son köprü.
Le pont sur le Rhin. Le dernier entre nous et l'Allemagne.
Rhine'ı yüzerek geçtim, efendim.
- J'ai traversé le Rhin.
Korkarım lastik sandallar Rhine için çok dayanıksız, efendim.
C'est un peu léger pour le Rhin.
Dimdik ve metindir bekçi. The Rhine'daki bekçi.
Fidèle est la garde, la garde du Rhin.
Rhine'ın kıyılarında alevler coşmuştu...
"Le feu a fait rage," sur la rive du Rhin
Almanlar'la Rhine nehrinin aynı tarafında olan tek birlik biziz.
On est la seule unité à avoir combattu les Allemands sur leur côté du Rhin.
Easy'i senindir onları Rhine'dan geçir...
Prenez une escouade pour les ramener ici.
Rhine-Kom şebeke uzmanı olarak gireceksiniz.
Vous serez un contrôleur Rhine-Kom.
"Selam, ben Rhein-Kom yetkilisiyim, nasılsınız?" derken verirsiniz.
Du genre : "Je suis contrôleur du réseau Rhine-Kom."
Rhine Caddesi'nde işler nasıl?
Et dans la Rue du Rhin?
Rhine otoyolu : "Kalkmaya bir dakika".
Regarde. La piste du Rhin. On va atterrir.
Honorius'un orduları Galya'daki isyana ve Rhine'ın karşısından gelen saldırılara karşı koymakla tamamiyle meşguldu.
Les armées d'Honorius étaient déjà pleinement utilisées pour contrer une rébellion en Gaule et des attaques venues du Rhin.
Gladys Rhine kilisede seni soruyordu.
Gladys te réclame à l'église.
Rhine vadisine Updike'ın kitabı... Ve büyük eski bira sepeti ile Kampçı münübüsünü sürdüğümden beri.
Conduire un van à travers la vallée du Rhin, avec la trilogie des "Rabbit" de Updkike... et une bonne vieille caisse de Budvar.
Paul Lukas'ın oynadığı "Watch on the Rhine".
"Quand le jour viendra." avec Paul Lukas.
Kath-rhine yolundaki son beyaz kadın
La dernière femme blanche sur la route de Kath-Rhine.
Rhine adında genç ve güzel bir kız hakkında.
Du Rhin, de la jeunesse et d'une jolie fille.
Rhine'daki bütün fabrikalarına el konulmuş.
Toutes ses usines le long du Rhin ont été réquisitionnées.
Orası için Amerika'nın Rhine Vadisi derler.
On dit que c'est la vallée du Rhin américaine.
Rhine Monkeys'den haber var mı?
Des nouvelles des Chleus?
Rhine'a doğru çekilmek ve gerilemek zorunda kaldığımız takdirde tüm şehri yıkmak için bir plân.
"Au cas oû nous devrions nous retirer et rejoindre le Rhin."
Aşağı Rhine'da.
Le Rhin inférieur.
Yukarı Rhine'deki korgeneral değil miydi o?
Il a commandé l'armée du Haut Rhin?