Riddle traduction Français
123 traduction parallèle
Küçük eski kasabam Riddle'da, Harry adında bir kuzenimiz vardı.
Chez moi, à Riddle, j'avais un cousin nommé Harry.
Riddle'da işi sıkı tutuyorlardı. 10 ya da 11 yaşına basana kadar alkole dokunmamıza izin vermezlerdi.
A Riddle, l'alcool était interdit au moins de 12 ans.
Gerçekten Riddle diye bir yer var mı?
Y a-t-il vraiment une ville du nom de Riddle?
Küçük eski kasabam Riddle'da politikacıları seçerken hangi adam en yararsız işi yapıyor diye anlamaya çalışırdık.
A Riddle, pour élire nos dirigeants, nous essayons de voir lequel est le plus incapable de faire un travail utile.
Köyün delisini ele alalım mesela şimdi, çoğu yerde bu kişi, kasaba yardımlarından faydalandırılır ama bizler Riddle'da, ekonomik davranmak adına, onu köpek yakalayıcısı yapardık.
Tenez, prenez l'idiot du village! Le plus souvent, on le nourrit aux frais de la ville. A Riddle, par économie, on en fait un ramasseur de chiens.
O zaman, tek gömleğimi ve babamın bana vermiş olduğu İncil ile sigara kutusundan bozma gitarımı da alıp, Riddle'daki evime doğru yola koyulacağım.
Alors j'emballe ma chemise, ma Bible que mon père m'a offerte et ma vieille guitare, et je retourne chez moi à Riddle.
Riddle'daki akrabalarımla ilgili, bir anıyla başlamam gerektiğini biliyorum.
Je devrais commencer par une anecdote sur mes parents de Riddle...
Gidin ve er Rogers, Currie, Rafferty ve Riddle'ı bulun.
Allez chercher les soldats Rogers, Currie, Rafferty et Riddle.
Riddle, Thornton, Griffiths, Currie!
Riddle, Thornton, Griffiths, Currie!
- Evet efendim. Riddle önden gitsin.
Riddle passera devant.
Tamamdır, Riddle, öne geç.
Très bien, Riddle, devant.
Riddle, izini kaybettir ve saklan.
Riddle, va au bout de la piste et couvre-nous.
- Haydi Riddle, toparlan!
- Allez, Riddle, vite!
- Sanırım Riddle'ı kaybettik.
- Je crois que Riddle est foutu.
Amerikalı, er Riddle'ın öldüğünü söyledi efendim.
L'Amerloque dit que Riddle est mort.
Bay Riddle'ın arka bahçesinde birini gördüm.
J'ai vu quelqu'un chez M. Riddle.
Muhtemelen Bay Riddle'dır.
Sans doute M. Riddle.
Bay Riddle seni mi izliyordu?
Il te matait toi, Laurie?
Laurie, Bay Riddle 87 yaşında.
M. Riddle a 87 ans!
Bir Jimmy Riddle için uğramayı düşünüyordum da.
J'avais envie de faire prendre l'air à Popaul.
- Şarapta pişmiş tavuk, seni katır.
C'est du poulet cuit avec du vin, crétin. Bess Riddle ne se nourrissait que de coq au vin.
Bu notlar, içerisinde James Riddle Hoffa'nın baş harflerinin bulunduğu, Carol D'Allesandro'nun el yazısıyla yazılmış.
Ces annotations, y compris les initiales de James Riddle Hoffa, sont écrites de la main de Carol D'Allesandro.
Çünkü Wacko, Riddler oyunlarının ve bulmacalarının tamamını üretiyor tıpkı Riddle-mid gibi.
Wacko produit toute la gamme des jeux du Sphinx, comme le célèbre puzzle!
Bunlar Nelson Riddle'ın yaptığı derlemeler Frank Sinatra için, bilirsin. Frank'in sesi olmadan elbette. Bunları dinlemesi için ona gönderdik ama o beğenmedi.
Ce sont des arrangements de Nelson Riddle pour Frank... sans la voix de Frank, pour qu'il choisisse ses morceaux.
"Tom Marvolo Riddle."
Tom Elvis Jedusor...
Merhaba Harry Potter. Benim adım da Tom Riddle
Bonjour, Harry Potter, je m'appelle Tom Jedusor
Siz Tom Riddle mısınız?
Vous êtes Tom Jedusor?
Riddle!
Jedusor!
Tom Riddle'ı tanımıyoruz bile.
Impossible! On ne connaît pas ce Jedusor.
Tom Riddle'ın güncesi kayıp.
Le journal de Tom a disparu!
Bakın efendim, elimde olmadan bazı şeyler dikkatimi çekti. Tom Riddle'la aramızdaki benzerlikler.
Je n'ai pas pu m'empêcher de remarquer certaines... certaines similitudes entre...
Mükemmel bir soydan gelen ve rakip tanımayan atıyla, milyoner Bay Riddle sonunda mükemmel atı yaratmış olabilir.
D'un pedigree parfait, en forme parfaite, se vantant d'un record parfait, le millionnaire M. Riddle a peut-être enfin créé le cheval parfait.
- Bay Riddle nasıl isterse.
Tout ce que M. Riddle désire.
Duydunuz mu? Kaderle randevunuz var.
Vous entendez cela, M. Riddle?
Dedim ki, "Bay Riddle'in bu ülkeye bir borcu var, o da..."
J'ai dit : ne pensez-vous pas que M. Riddle doit à ce pays une...
RIDDLE SUSKUN, BU MUAMMANIN ÇÖZÜMÜ YOK
Course de match! RlDDLE MUET PAS DE RÉPONSE DE RlDDLE
Muamma adında küçük bir kasabadanım. Ama gezmediğim yer kalmadı.
Un petit village au nom de Riddle mais je connais toute la région, vraiment
Doğru ya.
- Oui, c'est vrai Y a-t-il vraiment un village au nom de Riddle?
Hiçbir kasaba Cadılar Bayramını Muamma kasabası kadar sevmez.
Aucun village n'a aimé Halloween comme le village de Riddle
Buraya gelirken niyetimiz size rahatsızlık vermek değil değişimlerin yaşandığı bu dönemde sabırlı metanetinizi methetmek.
Alors, les bons gens de Riddle accueillent ici sans intention de perturber Mais seulement t'honorer pour ton courage patient en ce temps de changement
Muamma'nın içinden geçmek yerine etrafından dolanabilirsiniz.
Ouais, à mon avis, vous pouvez passer par Riddle ou autour de lui
Biz diyoruz ki, siz ve adamlarınız gidin istediğinizi yapın... Yeter ki Muamma'dan uzak durun.
Ce qu'on dit est que toi et tes hommes allez faire ce que vous voulez tant que vous restez loin du comté de Riddle
Gördüğüm kadarıyla Embry-Riddle * mezunusunuz.
Je vois que vous êtes diplômé d'Embry-Riddle.
. .
* apologies fall short of cure * * i think i found the riddle here *
Buna küçük rap de. Aldatıcı konuşmayı bırak.
# Call that a riddle rap Quit this chitter chat
Riddle'ların büyük babasından kalma bir saat.
L'énigme parle d'une horloge comtoise.
Ve bunların hepsi tek bir kişiye ait, Voldemort'a veya o zamanki adıyla, Tom Riddle'a.
Celui-ci appartient à un individu, Voldemort... ou Tom Jedusor, le nom sous lequel il était alors connu.
Bess Riddle coq au vin ile yaşadı.
Plutôt de "petit oiseau" que de vin.
Tom Riddle.
Tom Jedusor.
Riddle zorladı ve...
Jedusor m'a forcée.
Evet, yitti gitti daha dün ışıldayan gökkuşağı sanki
Riddle