English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ R ] / Ris

Ris traduction Français

1,648 traduction parallèle
Kapa çeneni. Gülmeyi kes.
La ferme, ne ris pas comme ça.
Şovun en sevdiğim yanı bu. Çok gülüyorum. Yalnızken bile.
Tu sais, c'est ma partie préférée de l'émission, je ris, je ris et ris même quand je suis seul.
Büfe öbür tarafta. Neye gülüyorsun sen, cüce?
Pourquoi tu ris, le Nain?
- Neye gülüyorsunuz?
- Pourquoi tu ris?
Birine yada bir şeye komik demek yerine neden sadece gülmüyorsun?
Au lieu de dire que c'est drôle, pourquoi tu ne ris pas?
- Hiç de komik değil. - Şaka etmiyorum. O iri yarı biri.
Je ris pas, il est costaud.
Gülme
Ne ris pas!
Ölüm hakkında düşüncem bu.
Je lui ris au nez. Va au crash!
Niye gülüyorsun?
Pourquoi ris-tu?
Dün gece yaptığın çok aptalcaydı.
Je ris de votre erreur d'hier.
Hem ağlıyorum, hem gülüyorum.
Je ris et je pleure.
- Gül o zaman.
- Ris, alors.
Tekrar yumuşak gülümsemen.. senin güzel gülümsemen..
Doucement, doucement, ris encore Ris encore de ton beau rire
İnsanlar beni çok kızdırıyor ve eskisi gibi kolayca gülemiyorum.
Je me fâche avec beaucoup de personnes et je ne ris pas facilement.
- Güldüğümü gördün mü?
- Parce que je ris?
- Bayan Bump, sizi komik bulmuyorum.
Me Bump, je ne ris pas.
Yine içinden bana gülüyorsun.
Tu ris encore intérieurement?
Neye gülüyorsun?
Pourquoi tu ris?
İstediğin kadar dalga geç.
Ris si tu veux.
Gülüyorsun. Benim bir sistemim var.
Tu ris, mais je sais m'y retrouver.
Güzel güzel oturacak ve ben iyi bir espri yaptığımda güleceksin.
Sois belle et ris à mes blagues.
Yapayalnız oturuyorum. Kahkaha atarak. "
Je m'assieds seule et je ris. "
Gülme ama sanırım işe yaradı.
Ne ris pas, mais, je crois que c'est possible.
Gülme. Benim de saçım vardı. Hem de gürdü.
Ne ris pas, j'ai eu des cheveux, tout plein.
Emma, gülüyorsun!
Emma, tu ris!
- Uykuluk. - Uykuluk mu?
- Des ris de veau, alors c'est...
Bu yüzden her şeye gülüyorum. "
Je n'ai aucune personnalité alors je ris à tout.
Gülme, tamam mı?
Ne ris pas, d'accord?
Gülme. En azından deniyorum.
Ne ris pas, au moins j'essaie.
Sadece kendi şakalarına gülüyorsun.
Tu ris toujours de tes propres blagues.
Ama kafama silah dayasalar, senin herhangi birisine karşı durabileceğin fikrine güldüğümü söylerdim. .
Mais spontanément, je dirais que je ris à l'idée que vous puissiez dire non à quelqu'un.
- Sakın gülme.
- Ne ris pas.
Gülme, kadın.
Ne ris pas. C'est vrai.
Gilroy'a söyle, gülmüyorum.
Dites à Gilroy que je ne ris pas.
Püskürtme numaramda hep kan oluyor.
Je crache du sang quand je ris.
- Evet, ama ben sekiz yaşında bir çocuğun mizah duygusuna sahibim.
Oui, mais je ris des mêmes choses qu'un gosse de huit ans.
Biliyor musun, güldüğünde... sivilcen kırışıyor.
Tu sais, quand tu ris... un pli se forme dans ton bouton.
Katie'yle gülüyorum.
Je ris avec Katie.
Bu hayatın olması gerektiği gibi, Gülmek ve şarkı söylemek,
Ici, sous la mer C'est comme ça que je vis Je ris et je chante
Homer, neye gülüyorsun?
Homer, pourquoi tu ris?
Neye gülüyorsun baba?
Pourquoi tu ris, papa?
Eğer düşündüğüm şeye gülüyorsam, gerçekten çok komik.
Si je ris à cause de ce que je pense, c'est très drôle.
- Üstelik gülüyor musun? - Ben senin burnuna gülüyorum!
Et par-dessus le marché tu ris?
"Ne gülüyorsun?" dedim.
"Tu ris?" Je dis.
Emma, sen gülüyorsun.
Tu ris!
Ağlıyor muyum yoksa gülüyor muyum?
- Je pleure ou je ris?
Pes ediyorum. Nedir bu?
Des ris de veau.
Komik olan ne?
Pourquoi tu ris?
Bağırınca çok komik görünüyor.
- Je ris de ton nez. Quand tu cries, il bouge c'est drôle!
Sen yemeğini ye.
- Pourquoi tu ris, papa? - Mange ta patate.
Delirmemek için gülüyorSun. Kurtları uzak tutmak icin.
Tu ris pour ne pas devenir fou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]