Roadrunner traduction Français
46 traduction parallèle
Hemi motorlu bir Roadrunner.
Un Roadrunner avec moteur Hemi.
Ama biliyorsun, Roadrunner çizgi filmine bakan herkes çakalın uçurumdan düşeceğini bilir ama yine de izleyip, kahkaha atar.
Mais ceux qui regardent les dessins animés de Bip-bip, savent que le coyote va tomber de la falaise mais veulent quand même le voir, pour rigoler.
20'li yaşlarda Kafkasyalı kadın ve erkek olarak tanımlanıyorlar ve mavi bir 1972 model Plymouth Roadrunner kullanıyor olduklarından şüpheleniliyor.
Signalement : Blancs 2O à 25 ans, circulant dans une Plymouth Roadrunner 1972 bleue.
1972 model bir Plymouth Roadrunner'dır...
C'est une Plymouth Roadrunner 1972.
bu senin için, buda roadrunner için.
Ça, c'est pour toi, et ça, c'est pour Bip-bip.
Seslendirmeye, Roadrunner ile başladım. "Mip"
Au début, j'étais Road Runner.
Öyleyse Roadrunner çizgi filmindeki çakal karakterini arıyor sayılırız.
En gros, autant rechercher Bip Bip le coyote?
Roadrunner'daki çakalı aradığımız dava ilginçti.
Ca l'était quand on recherchait Bip Bip le coyote.
Bekle! Çakal asla Roadrunner'ı yakalayamadı adamım!
Attends, le coyote n'a jamais attrapé Beep Beep, mec.
Pekala. Carrot Top, Roadrunner, Turkey Sub, bir yığın ekipmana ihtiyacımız olacak.
Poil de carotte, Bip-bip, Sandwich.
Üniversitede bile Road Runner çizgi filmini irdelerdim...
Même à l'université, quand on étudiait Roadrunner, je détournais la tête.
Çakalın neden Road Runner'ı satın almadığını her zaman merak ederdim.
Je me suis toujours demandé pourquoi le coyote n'avait pas acheté de roadrunner.
Roketli patenleri almak için yeterli parası vardı... Road Runner'ı yalnız bıraktı.
S'il avait assez d'argent pour des rollers autopropulsés, il avait assez d'argent pour s'acheter un roadrunner.
Roadrunner ( Hızlı koşan bir karasal kuş türü ) sizce bu tuzağa yakalanacak mı?
Vous croyez que ce fuyard va se faire avoir?
Roadrunner'ın çakala dediği gibi, "mip mip"!
Comme dit l'oiseau au coyote : "meep meep"!
Roadrunner bile kuş yemi koyup öyle yakalıyordu.
Le coucou attrape la graine et se tire.
Artı, belki içinden kurtlar geçer ya da Roadrunner.
En plus, peut-être qu'un coyote courra dedans. Ou des coucous.
Hava karardı, dışarıda Coyote olur, Roadrunner olur.
Il fait noir là dehors, et il y a des coyotes et des bip bip.
Şu sürekli Roadrunner'ı kovalayan şey.
C'est le type qui poursuit Bip Bip.
Biraz daha fazla armadillo, biraz daha az roadrunner ol.
Tu sais, devenir un peu plus tatou et un peu moins coucou.
Armadillo hızlı hareket etmez, ama ihtiyacı olan şeyleri yapar. Sonra da güneşin altında yatar. Roadrunner ise hiç durmaz tüyleri uçuşur, kainatta her yöne koşar, hiç eğlenmez.
Le tatou ne se déplace pas vite, mais il fait ce qu'il a à faire, et il s'allonge au soleil, le coucou ne s'arrête pas, ses plumes s'envolent, il court partout, il ne s'amuse jamais.
Bir armadilloyla roadrunner'ın ne şansı olabilir ki?
Quelles chances ont un tatou et un coucou ensemble?
"Öl, Güzel Roadrunner Öl"
MEURS, DOUX BIP-BIP, MEURS
Cal. Birileri bana, Roadrunner çizgi filminin dışından birinin neden bu çeşit bir tuzak kurduğunu söyleyebilir mi?
On pourrait m'expliquer pourquoi quelqu'un, à part Will Coyote poserait de tels pièges?
- 70 model sarı Roadrunner. Güzel bir araba olmalı herhalde?
C'est une belle voiture?
- Elimizdeki tek şey en son olarak, üzerinde sarılı siyahlı yarış çizgileri olan 1970 model Plymouth Roadrunner kullanırken görülmüş.
- Juste qu'il a été vu au volant d'une Plymouth de 1970, jaune avec bandes noires. Vous l'avez vue? Peut-être une partie.
-'66 model Tornado,'72 model Road runner veya...'74 model Gremlin e kadar düştü.
Ça se joue entre une Toronado de 1966, une Roadrunner de 1972 et une Gremlin de 1974.
Ama onlar Wile E. Coyote ise ben de Roadrunner'ın ta kendisiyim.
Ils sont le coyote et moi Bip-Bip.
Durup şunu söyleyen Roadrunner gibi :
C'est comme Bip Bip s'arrêtant et disant,
Roadrunner.
Roadrunner.
Bizim burada bir çizgi film var. Çakal, Road Runner'ı kovalar.
On a un dessein animé aux États Unis qui parle d'un coyote qui pourchasse un roadrunner.
Tanrı aşkına, onun adı Roadrunner.
Il s'appelle Bip Bip, pour l'amour de Dieu.
Dediklerine göre Dewey, Roadrunner dövmeli pislikleri hedef alanlara bira ısmarlıyormuş.
La rumeur veut que Dewey offre une tournée de bières à celui qui trouvera un connard avec le tatouage de Bip Bip.
Notorious Roadrunner.
Le célèbre Bip Bip.
Barry, sen çok Roadrunner izlemişsin.
Barry, on est pas dans un cartoon.
"Hoşgeldiniz East High Roadrunner mezunları!"
Tu sais, "Bon retour, ancien de East High Road!"
Yani sen Roadrunner'sın ben de Coyote mi?
Donc vous êtes le roadrunner, et je suis le coyote?
Roadrunner gibi.
Comme Bip Bip.
Biranı iç Roadrunner.
Bois ta bière, Bip Bip.
Rüzgâr tarlasının olduğu yer Geococcyx californianus'un yaşam alanı nam-ı diğer Roadrunner.
L'endroit où le parc est situé se trouve être le foyer du Geococcyx californianus, aussi connu sous le nom de... Grand Géocoucou.
Hey,'Roadrunner', aç mısın?
- Hé, Roadrunner, t'as faim?
Merhaba Roadrunner.
Salut, envoyée spéciale.
- roadrunner'a süt veriyordum.
Je lui donnais son biberon.
Roadrunner geliyor.
Bip-bip arrive, ne t'inquiète pas.
Roadrunner geliyor. hadi. gidelim.
On y va.
- Roadrunner acayip komik.
- Bip Bip est trop marrant.