Rudolph traduction Français
346 traduction parallèle
ÖZEL BÜRO Rudolph Oelbermann
BUREAU PRIVE Rudolph Oelbermann
- Peki Rudolph, öyle olsun.
- Très bien, Rudolph, comme vous voudrez.
Rudolph, bana yardım et.
Rudolph, aide-moi à descendre.
Von Richter, İsviçre pasaportu taşıyor ve kendisini Rudolph Hodler isimli, İsviçre-Bern'den gelen bir tütün tüccarı olarak tanıtıyordu.
Von Richter avait un passeport Suisse avec l'identité de Herr Rudolph Hodler un acheteur de tabac de Berne.
Peki, bana bahsettiğin o maymun ne oldu?
Et le singe dont tu m'as parlé? - Rudolph?
- Rudolph'u diyorsun.
- Il est âgé, non?
- Oldukça yaşlı değil mi? Rudolph yaklaşık... Rudolph'un yaşı 84 yaşındaki bir insanın yaşına eşit.
Rudolph aurait 84 ans en âge humain.
Rudolph, buraya gel. İn aşağı.
Rudolph, descends.
Yaşına göre davran!
Viens là, Rudolph. Sois raisonnable.
Rudolph, buraya gel!
Qu'est-ce qui te prend?
- Buyurun deneyin. - Rudolph, sakin ol.
Rudolph, calme-toi.
Haydi ama Rudolph.
Sois mignon. C'est bien.
Otur Rudolph. Tesisimizdeki diğer bütün ürünleri durdurmaya razıyız.
On suspend la production des autres produits.
- Bu Rudolph değil.
Ce n'est pas Rudolph.
Bu şempanze daha altı aylık.
Rudolph est un mâle.
Rudolph erkek, buysa dişi.
Celui-ci est une femelle. - Vous en êtes sûr?
- Oldukça. Rudolph'un formasını giymiş ama bu Esther.
- Elle porte la tenue de Rudolph.
Dinle Esther ya da Rudolph, hangisiysen.
Ecoute, Esther ou Rudolph, peu importe...
Rudolf Rassendyll adlı bir İngiliz! "
C'est l'Anglais Rudolph Rassendyll! "
Yatla katılmak istiyorsanız, yedinci koğuştan Oscar Rudolph'u görün.
Voir Oscar Rudolph, pour les inscriptions.
Durun bakayım Şapşal, Aksırıklı Huysuz, Neşeli, Uykucu Rudolph ve Blitzen.
Simplet, Atchoum, Grincheux, Joyeux... Dormeur, Timide et Prof'.
Varlıklı müteahhit Rudolph Linnekar ve sarışın gece kulübü dansözünün patlamanın kurbanları oldukları artık kesinlikle tespit edildi.
Le riche entrepreneur Rudolph Linnekar et une danseuse de night-club blonde ont été formellement identifiés comme les victimes d'une explosion de ce côté de la frontière.
Rudolph Valentino.
RudoIph VaIentino.
Rudolph Valentino hakkında bir erkek görüşü almak istiyorum.
Je voudrais un avis masculin sur Rudolph Valentino.
Babası ihbarda bulunmuş. Rudolph Kosterman.
Son père, Kosterman, a signalé sa disparition.
Rudolph, ne yiyorsun?
Qu'est-ce que tu bouffes?
Bir adam var, Rudolph Reisenweber. Beni iyi tanır. Sizi polka yarışmasına sokacağız.
Mon ami Rudolph vous y fera participer au concours de polka.
Rudolph'a söyle, Dolly geri döndü.
Et dites à Rudolph que Dolly est de retour.
- Rudolph size en iyi masayı verir.
- Faites-vous placer par Rudolph.
- Beni dinle, garson. - Adım Rudolph Reisenweber.
Je suis Rudolph Reisenweber.
- Adım Rudolph.
- Je suis Rudolph.
Rudolph? Sevgili Bayan Levi, en iyi masayı ayırdım.
Chère Mme Levi, je vous ai retenu la meilleure table.
- Sizi nasıl özledim.
- Vous me manquiez, Rudolph! - Suivez-moi.
- Selamladım bile. - Harika, Rudolph.
- Parfait, Rudolph.
Önemsiz bir tanıdıktı.
Tu connaissais Polakov, Rudolph?
Sadece ben değil. Başka pek çokları da. Ilya, Rudolph'a bu kadar sataşmamalısın.
Tout notre ministère y est passé.
- Münasebetsiz. - Haklısın. - Özür dile.
Ilya, ne taquine pas Rudolph!
- Affedersin Rudolph.
Vilain garçon.
Zaten aynı adam olabileceğinden şüpheliyim.
Excuse-moi, Rudolph.
Polakov'dan sonra aşık olduğu tek kişinin ben olduğumu iddia ediyor ve ilişkileri hakkında konuşmak onu ağlamaklı yapıyor.
Rudolph est amoureux de moi. Je suis son seul véritable amour, depuis Polakov.
Bu Mikail nasıI biri?
Je tricote ça pour Rudolph.
Rudolph, Kültür Bakanlığı'nın bir dairesinde çalışıyordu.
Quand il rencontra Polakov...
Almanların Fransa ile İtalya'dan çaldığı sanat hazinelerinin kataloglanmasından sorumluydu.
Rudolph était au Ministère de la Culture. Il répertoriait les oeuvres d'art volées par les Allemands.
Hemen samimi olup birlikte bir daire tuttular ve Rudolph'un deyimiyle hayatının en mutlu aylarını yaşadılar.
Ils louèrent un appartement. Et menèrent une vie qu'il qualifie d'idyllique.
Rudolph Karp'ın bakterisi gibi.
Comme la bactérie de Rudolph Karp.
Hadi Rudolph.
Ça suffit, Rudolph.
Bakın, size kanıtlayayım. İşte üzerinde Esther'in numarası olan da Rudolph.
Rudolph a le numéro d'Esther.
Rudolph hasarı merak etmesin.
Que Rudolph ne s'inquiète pas pour les dégâts.
Polakov'u çok iyi tanıyordun, değil mi Rudolph?
La veuve du traître Polakov!
Sonra Rudolph, Polakov'u patronu Aleksei Bresnavitch ile tanıştırdı bundan sonra artık her şey farklıydı.
Puis Rudolph présenta Polakov à son patron, Alexei Bresnavitch.
Rudolph'a ciddi bir sorunu olduğunu söyledi. Bresnavitch ile ilişkisinin bittiğini ve ayrıIığın husumete yol açtığını söyledi.
Il avoua à Rudolph qu'il avait des ennuis.