Russ traduction Français
1,084 traduction parallèle
- Silah ustası Russ Fielding mi?
- C'est vous Fielding, l'armurier?
Russ, biraz konuşabilir miyiz?
Russ, puis-je vous voir un instant?
- Acele etme Russ.
- Prenez votre temps, Russ.
- Elinde ne var, Russ?
Alors, Russ?
- Russ, temizleriz.
- Russell, on nettoiera tout.
Bakın, Louie için iş içten geçti. Ve Russ, sen de yavaş yavaş kayıyorsun!
Tout est terminé pour Louie, et Russ ne tiendra pas longtemps.
O, futbol için çok küçük değil!
Russ, il est petit. Non, il n'est pas trop petit pour le foot!
Russell, sigara içmiyorsun, değil mi?
Russ, tu n'allais pas fumer?
Ben senin kardeşinim, Russ. Kardeşini ele vermeyi düşünmüyorsun, ya!
Je suis ton frère, tu ne vas pas cafter?
Haydi, Russ!
Allons, Russ...
Ben kapı komşunuz Russ Thompson, uh...
Je suis Russ Thompson, le voisin.
- Russ! Biz balığa gitmeyi planlamıştık!
On est censés aller à la pêche...
- Bu, Russ'ın aptal kedisi!
C'est le chat de Russ!
Ronnie veya Russ'ı görmedin, değil mi?
Avez-vous vu Ron ou Russ?
Artık Russ'ı asla bulamayacağız.
Nous avons perdu Russ.
Russ, sakın bırakma!
Russ, accroche-toi!
Oksijen üretiyorlar, Russ. Her yeri çimlemeliyiz.
Il faut produire de l'oxygène!
Russ! - Kalk!
Debout.
Pekala, Bu, benim tanıdığım Büyük Russ Thompson değil.
Je ne reconnais pas mon Russ Thompson.
Yani, o, benim bildiğim Büyük Russ Thompson'u durduramaz... özellikle 80 $'lık bir iş için.
La plomberie ne l'a jamais fait reculer, surtout avec 80 $ d'arrhes à récupérer...
Harika fikir, Russ, dahi çocuk bunu düşünmese bile.
Super idée... Pourtant, elle n'est pas de moi.
- Russ'ın takımdan çıkmasından rahatsızdın, tatlım.
Si. Parce que Russ a quitté l'équipe.
- Küçülmesi gereken kişi sensin, Szalinski. - Russ.
Et vous avez besoin d'un psy!
İyi geceler, Russ.
Bonne nuit, Russ.
Amy karanlıkta... küçük Russ Thompson ile.
Amy va passer la nuit avec le jeune Russ!
- Russ, İmdat!
Russ, au secours!
- Russ, yardımcı olmuyorsun.
Russ, tu ne l'aides pas beaucoup.
- Russ, iyi misin? - Evet.
Russ, est-ce que ça va?
Russ Meyer filmi gibi görünüyorum.
J'ai l'air de sortir d'un film de Russ Meyer.
Sıra sende Russ.
Prends-le, Russ.
Her neyse Russ. Her neyse.
Peu importe, Russ.
- Bahçemize koymayacağız Russ.
- Il n'ira pas dans la cour, Russ.
- Müthiş, değil mi Russ?
- C'est autre chose, hein, Russ?
- Çizgisi görülmüyor, değil mi Russ?
- Pas de marque, tu vois ça, Russ?
Russ, yardım eder misin?
T u m'aides?
Bahçeye koy yeter Russ.
Laisse-les sur la pelouse, Russ.
- Sağ ol Russ.
- Merci, Russ.
- Russ.
- Russ?
Russ!
Russ!
Teşekkürler, teşekkürler.
Merci, merci. Russ.
- Oturma odasına Russ.
- Dans le salon, Russ.
Neden oturma odasına gidip keyfine bakmıyorsun? Russ?
Va donc t'amuser au salon, Russ.
Minnet duyardın. Russ, o, futbol için çok küçük.
C'était ton rêve...
Hey, Russ, bana topu atsana.
Tu me la lances?
Haydi, Russ.
Allons, Russ...
Russ, aşağı geliyor musun, gelmiyor musun?
Tu descends, oui?
- Nick, bekle! - Russ!
Tiens bon!
Korkuyorum, Russ.
J'ai peur, Russ.
Elbette Russ.
Oui, Russ.
Russ.
Audrey.
- Bildiğim kadarıyla hayır, Russ.
- Pas que je sache.