Sabian traduction Français
59 traduction parallèle
Yalnızca Chris Sabian'la konuşurum.
Je n'ai à parler qu'à Chris Sabian.
Yalnızca Sabian'la konuşacakmış.
Il ne parlera qu'à Chris Sabian.
Sabian buraya gelmezse 20 dakika içinde, ölürsün.
Si Sabian n'est pas là dans 20 minutes... tu meurs.
Kimseyle konuşmayacağım, yalnızca Chris Sabian.
Je ne parlerai à personne d'autre que Chris Sabian.
Kim Chris Sabian?
Qui est Chris Sabian?
Sabian'ı bulun.
Trouvez-le.
91 1'den Chris Sabian'a.
911, Chris Sabian.
Sabian 20 dakika uzaklıkta.
Sabian habite à 20 minutes.
Sabian'ın yolda olduğunu söyle.
Dis-lui que Sabian arrive.
Sabian?
Sabian?
Sana yalnızca Sabian'la konuşmak istediğimi söyledim.
J'ai dit que je ne parlerais qu'à Chris Sabian.
Sabian gelene kadar zamanımız var.
On a le temps, avant que Sabian arrive.
Artık Sabian'ı getir!
Amenez-moi Sabian!
Sabian gelmezse ne yapacağız?
On fait quoi, si Sabian n'arrive pas?
Sabian ne yapabilir sanıyorsun?
Que croyez-vous que Sabian peut faire?
Sabian'ı getirmenize 4 dakikanız var yoksa ne kadar ciddi olduğumu görürsünüz.
Vous avez... 4 minutes pour amener Sabian ici... ou bien vous allez voir si je suis sérieux ou pas.
Ben Chris Sabian.
Chris Sabian à l'appareil.
- Chris Sabian'ı istedi.
Il a demandé Chris Sabian.
- Chris Sabian benim.
Je suis Chris Sabian.
Bu senin yetkinde değil, Sabian.
Vous n'êtes pas en charge, Sabian.
Sizi görüşmeci Chris Sabian ile tanıştırıyorum kendisi şu anda, tam yetkilidir.
J'aimerais vous présenter le négociateur, Chris Sabian... qui, à partir de maintenant, a le commandement.
Ben Chris Sabian. Artık tüm kararlar benden geçecek.
Mon nom est Chris Sabian, et dorénavant toutes les décisions passeront par moi.
- Sabian...
- Sabian...
- Sabian ne yapıyor?
- Farley, que fait Sabian là-bas?
Ne var, Sabian?
Alors quoi?
İyi denemeydi, Sabian.
Bien essayé, Sabian.
Lütfen bay Sabian'ı arabasına götürün.
Pouvez-vous raccompagner M. Sabian à sa voiture?
Sabian görevden alındı, ben sorumluyum.
Chris Sabian a été relevé, et c'est moi qui suis en charge.
Sabian içeri giriyor.
Bon Dieu. Sabian est entré.
Sabian yukarı geliyor.
Ecoutez, Sabian arrive.
Ekonomi dersi Sabian amfisindedir.
L'économie était à Sabian Hall.
Bu durum seni sevindiriyormuş gibi yapmayı kes Dr. Sabian. Beni uyuz ediyor.
Cela dit, si j'étais vous, je retiendrais un peu ma joie, Docteur Sabian... parce que c'est dégueulasse.
Tonray, Sabian'ın ifadesinin bir kopyasını Ajan Ash'e ver.
Tonray, remet à l'agent Ash une copie de l'audition de Sabian.
Teddy Sabian'ın oğlunun öğretmeninden çocuğun bir bilgisayar dâhisi olduğunu öğrenmişler.
Ils ont pu joindre le prof du petit Sabian. Le gamin est un surdoué. Un prodige en informatique.
Teddy Sabian'ı getir bana.
Fais venir Teddy Sabian.
Bay Sabian'a istediği her şeyi ver.
Donnez à M. Sabian tout ce qu'il veut.
Bay Sabian, sakladığın başka bir şey mi var?
M. Sabian, une nouvelle révélation à nous faire?
Üzgünüm Bay Sabian.
Désolé, M. Sabian.
Lütfen Yüzbaşı, sadece beni dinleyin. Pekala, beni dinleyin. Bay Sabian dinleyin.
M. Sabian, écoutez, vous devez arrêter de venir ici, OK?
Bu oldukça cesurane, Bay Sabian. Ama bu imkansız.
En aucun cas, vous n'y retournerez.
Bay Sabian, bunun sizin için zor olduğunu biliyorum.
Je sais que j'ai été dur avec vous.
- Bay Sabian, sakinleşmelisiniz.
- M. Sabian, il faut vous calmer. - Bouclez-moi, je m'en fous.
Az önce gördüğümüz gibi, genç çocuk Robby Sabian, nihayet serbest bırakıldı.
Nous venons de le voir, le jeune Robby Sabian a enfin recouvré la liberté.
İyi de Kurt Teddy Sabian'ı neden elinde tutmak istesin ki?
Quel est l'intérêt de manipuler Teddy Sabian?
- Teddy Sabian'la konuşmak istiyorum.
Merci.
- Neden?
- Je veux parler à Teddy Sabian.
Sabian bir şeyler biliyor.
On peut pas communiquer avec Wolf, mais on peut continuer de creuser.
Ve ben neler bildiğini bulmak istiyorum.
Il y a un bintz avec Sabian.
Fazla uzun sürmez Bay Sabian.
Ce ne sera pas long, M. Sabian.
Evet, o kişi de Teddy Sabian, neden?
Teddy Sabian.
Neden? Lütfen, sadece...
M. Sabian, je sais que c'est dur.