English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sacred

Sacred traduction Français

100 traduction parallèle
Babam Farmington hakkında kararını vermişti. Sacred Heart Manastırı hakkında da.
Mon père avait peu d'estime pour la formation dispensée par Farmington et le Sacré-Coeur.
Sacred... Stone mu?
Y a plein de trucs, là-bas.
Sacred Heartın yönetim kurulu şu an kapının ardında içeceklerini yudumlayıp Dr. Cox'un kariyerini bitiriyorlar.
Le conseil d'administration du Sacré Cœur est en train de siroter de l'eau gazeuse et de ruiner la carrière du Dr Cox.
İşte Dave, Sacred Heart'ta biz semptomları değil insanları tedavi ediyoruz.
Nous ne soignons pas les symptômes, ici, nous soignons les gens.
Belki ben taraflı olabilirim ama, benim için, Sacred Heart'taki her doktor kahramandır.
Je manque peut-être d'objectivité, mais tous les médecins de cet hôpital sont des héros.
Bakın kim gelmiş, Dr. Turk, Sacred Heart'ın samimi yüzü.
Mais c'est le docteur Turk! Le visage sympathique de l'hôpital.
Chicago'daki Sacred Cross Şapelinde evlenmişsiniz.
- Oui? Vous vous êtes mariés à la chapelle Sainte-Croix à Chicago.
Sacred Heart'ın yardımına ihtiyacı var evlat.
Le Sacré Cœur vous appelle au secours.
Genelde Dr. Cox'dan uzaklaşmam ama ama bugün ilaç temsilcileri yeni ilaçlarını tanıtmak için gelecekler ve Sacred Heart'ta bu tek bir şey demektir.
D'habitude, je ne plante pas le Dr Cox, mais aujourd'hui, la visiteuse médicale est de passage, et au Sacré Cœur, ça veut dire une chose.
Sacred Heart'ta bir hastanın iyiye gitmesi her zaman bir kutlama sebebidir, ama bir nedenden dolayı, kafamda parti şapkası yok ve fotokopi makinasının üstünde kıçım çıplak oturmuyorum.
La guérison d'un patient est source de réjouissances ici au Sacré Cœur, cependant, je ne porte pas de chapeau rigolo et je ne suis pas assis cul nu sur la photocopieuse.
Sacred Heart'ta hata olmaz.
Au Sacré Cœur, on ne fait pas d'erreurs.
Cerrahideki küçük dostunun sana benim burada, Sacred Heart'taki en önemli kuralımdan bahsetmiş olduğundan emindim.
Je suis sûr que votre petit copain en chirurgie vous à fait part de ma règle la plus précieuse ici au Sacré Cœur.
Size Kutsal Babamızdan bir hediye getirdim... zatıalinize duyduğu takdirin bir ifadesi olarak, çünkü, bildiğiniz gibi Lordum, bu kutsal gül her yıl bizzat
Je vous apporte un présent de notre Saint Père... pour témoigner combien il vous tient en haute estime, car, comme vous le savez, monseigneur, this most sacred rose is consecrated annually par le pape Léon lui-même,
İyi günler, Sacred Heart.
Bonjour, Sacré Coeur!
Birinci Geleneksel Sacred Heart ( Kutsal Yürek ) Yardım Derneği Moda Show'unu, hastaneye yardım getirmesi için düzenleyecekti.
Elle décida de donner le premier défilé annuel de charité pour lever des fonds pour le personnel hospitalier.
Sacred Heart'da çalıştıkça, bir çok şeye alışıyorsunuz :
En travaillant au Sacred Heart, on s'habitue à plein de choses
Dikkat, Sacred Heart! Herkes bir araya toplansın. Doktorlar, hemşireler, hastalar.
Approchez, médecins, infirmières, patients.
Burada Sacred Heart'ta hastaların bizi seçmelerinin sebebi sadece basına rakiplerimiz hakkında yalan haberler sızdırmam değil aynı zamanda doktorlarımızdan birisini gördüklerinde "İşte bir profesyonel!" diye düşünmeleri de olsun isterim.
J'aime à croire que nos patients choisissent notre hôpital non seulement parce que je dénigre les autres dans la presse, mais aussi parce qu'en voyant nos médecins, ils se disent : "Ça, c'est des pros!"
Sacred Heart'a hoş geldiniz! Dünyanın en iri doktorunun yeri!
Bienvenue au Sacré Coeur, où exerce le plus grand médecin du monde!
Sacred Heart'da vücut taraması uygulaması başlatmak istiyorum.
J'envisage d'investir dans un nouveau scanner.
Keşke Sacred Heart'ta vücut taraması yaptıracak kadar bizi sevseydi!
Si seulement il nous avait aimé assez pour passer un scan au Sacré Coeur!
Sacred Heart'ın kamu hizmet programından haberdar mısın?
Perry, connaissez-vous le service d'aide à la communauté du Sacred Heart?
Todd'a Sacred Heart takvimi için fotoğraf çektiklerini söyledim.
Je lui ai dit qu'ils faisaient un calendrier du Sacred Heart.
Yoksa Sacred Heart takvimi için çıplak hıyarların resimlerini mi çekiyorlar?
Tu poses pour "le calendrier des ringues"?
Sacred Heart Kız İlkokulu hızlı bir şekilde ismini değiştirmezse, fiyakalı bir giriş olur diye düşündüm, hızlı bir şekilde gerekli mercilere başvurulacaktır.
"En outre, si l'école" Sacred Heart Elementary ( S.H.E. ) "pour jeunes filles ne change pas son nom, poste-restante" Je trouvais que ça sonnait bien... "Des mesures juridiques seront entreprises, poste-restante".
Sacred Heart'ta, olmasına kesin gözüyle bakacağınız şeyler vardır.
Au Sacré Coeur, il y a des incontournables.
Bay Iverson'u Sacred Heart'a son defa kabul edin.
Admettez M. Iverson pour la dernière fois.
En iyisi onu Sacred Oaks'a götürmek.
Le mieux, c'est que tu l'emmènes à Sacred Oaks.
Sacred Oaks'tan çıkan treni yakalayacağım, eve gideceğim ve...
Je prendrai un train à Sacred Oaks et je rentrerai chez moi...
Sacred Heart Hastanesindeki Koma Bölümünde, rüyalar gece yarısından sonra başlardı.
Dans l'aile réservée aux comas de l'hôpital Sacred Heart, les rêves commencent juste après minuit.
Şu anda Indianapoliste Sacred Heartta.
Elle est actuellement à l'hôpital du Sacré Cœur à Indianapolis.
Sacred Heart'ta, ülkedeki en iyi doktorlarla çalışma olanağı buluyoruz.
Au Sacré-Cœur, on a l'occasion de travailler avec la crème des médecins de ce pays.
Yarın Sacred Heart'a gel, klinik saatlerimde bakarım.
Viens au Sacré Coeur demain aux heures de consultation.
Burada bulunduğum dört sene boyunca, hastanede birçok acil durumla karşılaştık, ama hiçbirisi bunun gibi değildi, çünkü bugün...
Pendant mes 4 années, il y a eu beaucoup d'urgences à Sacred Heart, mais aucune comme celle-ci, car aujourd'hui...
Çünkü geçen hafta tahrip ettiğim Sacred Heart tabelası farklı düşünüyor!
Oh, vraiment? Parce que le panneau du Sacré Coeur que j'ai vandalisé hier soir prouve le contraire.
Kutsal Osuruk Hastanesi Batı Kanadı Giriş
[Sacred Fart = Sacré Pet, ndt]
Sacred Fart ( Kutsal Osuruk )'ta birçok yetenekli cerrahımız var, tabelayı gördün mü?
Vous voyez, il y a beaucoup de chirurgiens talentueux à Sacré Pet. Vous avez vu le panneau?
Turkleton, bu Sacred Fart'da yılın olayı.
Turkleton, c'est un grand évènement ici au Sacré Pet.
Sacred Heart`taki bir başka mükemmel gün.
Un autre mauvais jour au Sacré Coeur.
Patricia, Sacred Heart'ta olman bizim için büyük bir zevkti.
Patricia, ce fut un plaisir de vous avoir au Sacré Coeur.
Hepinizin bildiği gibi, Sacred Heart'a beceriksiz stajyerler bir şeyden habersiz doktorlar, kasap cerrahlar yani sizler yüzünden birçok dava açıldı.
Comme vous le savez tous, le Sacré-Coeur est pris dans une montagne de procès, causés par des internes maladroits, de mauvais diagnostics de docteurs débiles, et par ces bouchers de chirurgiens. Ou comme j'aime à les appeller : vous.
Sacred Heart'taki herkes adına sana "Konnichiwa." demek istiyorum.
Au nom de tout le monde ici, au Sacré-Cœur, j'aimerais vous dire konichiwa.
Bugün Sacred Heart'ta yoğun bir gündü.
C'était une journée chargée au Sacré-Cœur.
Sacred Heart'ta bahar. Tüm hastanede yıl sonu kokusu vardı.
C'est le printemps au Sacré Cœur, et tout l'hopital a une odeur de fin d'année.
Ve sanırım iyi oldu, çünkü bu işi yapmak... Sacred Cross Hastanesi için bazı programlar başlattım ki bence bu bayağı umut verici oldu.
C'était pour le meilleur, parce que je travaille... sur des programmes très prometteurs pour l'hôpital du Sacré-Coeur.
Benim hastanem Sacred Heart'a da onlardan bir tane lazım.
Mon hôpital, Sacré-Cœur, en a besoin d'un.
Sacred Heart'ı, Doktorunuzu Değerlendirin isimli internet sayfasına kaydettirdim. Hastalar doktorlarını değerlendirip onlara puan verebiliyorlar.
J'ai inscrit le Sacré-Cœur à un site qui s'appelle JaugeTonMédecin.org, où les patients évaluent et notent leur médecin.
Sacred Heart İlkokulu'nda müzik öğretmeniydi.
Il enseignait la musique à l'école primaire du Sacré Coeur.
Sacred Heart'a hoş geldiniz, Bay...
Bienvenue au Sacré Coeur, Monsieur...
Daha çok para kazanmak için Sacred Heart zenginlere hizmete başladı.
Pour faire plus d'argent, l'hôpital a commencé à s'occuper des riches.
Ben Sacred Heart'a gittim.
Moi, au Sacré-Cœur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]