Sameen traduction Français
75 traduction parallèle
- Sameen.
- Sameen.
Tamam Sameen, dayan yavrum.
- Courage, Sameen.
Hey, konuş benimle Sameen.
Parle-moi, Sameen.
Anneni aradık Sameen.
On a appelé ta maman, Sameen.
Çok üzgünüm Sameen.
Je suis désolé, Sameen.
Çok parlak bir zekan var, Sameen. Ve çok yeteneklisin.
Vous êtes brillante, Sameen, et vous avez beaucoup de talent.
Sen, Sameen ya da başka birisi bu numaralara müdahale ederseniz büyük ihtimalle kendinizi ölü olarak bulacaksınız.
Si vous ou Sameen ou n'importe qui essayez d'intervenir avec ces numéros, ça vous coûtera la vie.
Sen ve Sameen başka birisinin sizi dinliyor olma korkusu olmadan irtibat kurabilirsiniz.
Vous et Sameen pourrez échanger sans que personne ne vous écoute.
- Senin için endişeleniyorum Sameen.
Je m'inquiète pour vous.
Sameen?
Sameen? - Romeo?
- Plana göre hareket etmeye devam et Sameen. - iyi.
Tiens le cap, Sameen. Très bien.
Suçlular sıradandır Sameen.
C'est banal, un criminel.
Samaritan'ın oyundaki amacını ve Claire'den ne istediğini anlayana kadar kendinin ve Sameen'in hayatını tehlikeye atmana izin veremem.
Je dois découvrir le lien entre Samaritain, le jeu et Claire avant de risquer votre vie et celle de Sameen.
- Sameen, yeni başladım.
Sameen. Je suis nouvelle.
- Sameen, ben de Walter.
Bonjour, Sameen. Je suis Walter.
- Hayır Sameen, John aşağıda.
- Non, Sameen. John est en bas.
Sameen, yeni numaramızla ilgili doğabilecek teknolojik sorunlarla ilgili sana güvenebilir miyim?
Pouvez-vous prendre en charge les questions technologiques pour ce nouveau numéro?
En sonunda ölümsüzlüğe kavuştuk Sameen.
On a enfin créé l'immortalité.
Sameen mi?
Sameen.
- Sameen Borsa'da her şeyini riske attı.
Sameen a tout risqué à la bourse.
- Sameen bizi öldürecek.
Sameen va nous tuer.
Kamyonu bulursak Sameen'i de buluruz.
On trouve le camion, on trouve Sameen.
Sameen'i bulmamız ne kadar uzun sürerse...
Plus on met de temps pour trouver Sameen...
Sameen'i hastaneye mi götürmüşler?
Est-ce qu'ils ont emmené Sameen jusqu'à un hôpital?
Sameen'i kurtarmadan önce neden kafasına sıksınlar ki?
Pourquoi des agents tireraient dans la tête de Sameen dans le seul but de la soigner?
Ama lütfen kan örneği analizini hızlandırın ve başkalarının canı yanmadan Sameen'e ait olduğunu doğrulayın.
Mais envoyez un échantillon du sang pour des analyses et vérifier qu'il s'agit bien de Sameen avant d'y aller tête baissée.
- Sameen Shaw nerede?
Où est Sameen Shaw?
Kulağındaki ses sonunda Sameen'le ilgili bir şeyler mi söyledi?
Ta petite voix t'as enfin donné des informations à propos de Sameen?
Sameen'e ne yaptın?
Que faisiez-vous avec Sameen?
- Sameen'e ben de en az sizin kadar üzülüyorum. Ama canavara dönüşemeyiz.
Je ressens la perte de Sameen aussi difficilement que vous, mais nous ne pouvons pas devenir des monstres.
Sameen'in yaşayıp yaşamadığına dair bir cevaba ihtiyacım var.
J'ai besoin d'une réponse. Si Sameen est en vie ou si elle est morte.
Umarım iyice dinlenebilirsin sevgili Sameen'im çünkü buna ihtiyacın olacak.
J'espère sincèrement que vous avez réussi à prendre un peu de repos, ma chère Sameen. Vous allez en avoir besoin.
- Sameen'in yardıma ihtiyacı yok diyorsun öyle mi?
- Sameen a besoin d'aide? - Pas pour l'instant.
- İyi tarafından bak Sameen.
Vois le bon côté des choses.
- Sameen zaten bir görevimiz var.
Sameen, nous avons déjà une mission.
Yaşadığın andan daha güzeli yoktur Sameen.
Rien de tel que le présent, Sameen.
Evet Sameen.
Oui, Sameen.
- Sameen seni bırakacağımı aklının ucundan bile geçiriyorsan...
Sameen, je ne vous laisserai pas... Bon sang.
- Sameen Borsa'da her şeyini riske attı.
Sameen a risqué le tout pour le tout à la Bourse.
Kamyonu bulursak Sameen'i de buluruz.
Si on trouve le camion, on trouve Sameen.
Sameen'i bulmamız ne kadar uzun sürerse...
Plus on tarde à retrouver Sameen...
Sameen'i hastaneye mi götürmüşler?
Emmenaient-ils Sameen à l'hôpital?
Ajanlar madem Sameen'i kurtarmaya çalışacaklardı, neden vurdular ki?
Pourquoi avoir tiré sur Sameen pour ensuite la sauver?
Ama lütfen kan örneği analizini hızlandırın ve başkalarının canı yanmadan Sameen'e ait olduğunu doğrulayın.
Mais je veux un échantillon de sang pour m'assurer que c'est celui de Sameen avant qu'une tête ne tombe.
Kulağındaki ses sonunda Sameen'le ilgili bir şeyler mi söyledi?
Vous avez d'autres pressentiments sur Sameen?
Yeni yılın kutlu olsun Sameen.
Bonne année, Sameen.
JOHN REESE, SAMANTHA GROVES, SAMEEN SHAW.
ANALYSE DERNIÈRES COORDONNÉES
Sameen?
Sameen?
Sameen'e ait değil.
Ce n'est pas celui de Sameen.
N'aber Sameen?
Comment ça va, Sameen?
- Sameen Shaw nerede?
- Où est Sameen Shaw?