Sana bir şey söyleyeyim mi traduction Français
246 traduction parallèle
Ve sana bir şey söyleyeyim mi, Otero?
Je vais te dire une bonne chose :
Sana bir şey söyleyeyim mi, Müller?
Écoutez, Müller.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
oui! Tiens, veux-tu que je te dise
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Je vais vous dire quelque chose.
Baba sana bir şey söyleyeyim mi?
Papa, tu veux avoir un choc?
Sana bir şey söyleyeyim mi Vic. Bir fikrim var.
Vic, j'ai une idée.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Et vous savez quoi?
Sana bir şey söyleyeyim mi bayım?
Laissez-moi vous dire une chose.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Tu veux que je te dise?
Sana bir şey söyleyeyim mi Paul?
Puis-je dire quelque chose?
Sana bir şey söyleyeyim mi, 65 yaşındayım, hala kadınlarda gözüm var.
Fiston, j'aime encore les femmes et j'ai 65 ans.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Öyle sert biri gibi durmuyor.
Il faut reconnaître qu'il ne se fatigue pas trop.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Tu sais quoi?
Sana bir şey söyleyeyim mi İsa Peygamber buraya gelip, vaaz vermekten korkmazdı.
Je vais te dire, Jésus n'aurait pas peur de prêcher dans un bar clandestin.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Dov Landau?
Puis-je te dire une chose?
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Laisse-moi te dire.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Laissez-moi vous dire une chose.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Fred, tatlım? Bir dakika içinde seninle paran için evlenebilirim.
Je vais vous dire une chose, Fred, mon cher, je vous épouserais pour votre argent en moins de deux.
Sana bir şey söyleyeyim mi? 32 yaşımdayken İspanya'da İskender'in bir heykelini gördüm.
Ecoute... quand j'avais 32 ans, en Espagne... j'ai vu une statue d'Alexandre.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Çırak?
Tu sais quoi?
Sana bir şey söyleyeyim mi. Sen benim yerime hatırla.
Vous vous en souvenez pour deux.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Tu sais, faut que je te dise un truc.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Vous savez quoi?
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Il faut que je te dise quelque chose.
Sana bir şey söyleyeyim mi? Sorun ben değilim, sensin. Kendini Meryem Ana mı sanıyorsun?
C'est toi qui n'es pas assez bien.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Mais laisse-moi te dire que...
Sana bir şey söyleyeyim mi, bu adam senin Marie ile düzüşüyor.
C'est fini avec ta Marie?
Sana bir şey söyleyeyim mi? Burada bir boka yarayan tek orospu çocuğu sensin.
Tu sais, tu es le seul salaud qui vaille un pet, ici.
Şimdi sana bir şey söyleyeyim mi?
- Merci M.Grimsdyke. - De rien.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Stace?
Tu veux que je te dise?
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Je voulais vous dire quelque chose.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Veux-tu que je te dise?
- Sana diyorum. Sana bir şey söyleyeyim mi?
Je vais t'en dire une bien bonne.
- Reuben sana bir şey söyleyeyim mi!
- Je vais te dire un truc.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Et tu sais quoi, Jon?
Sana bir şey söyleyeyim mi, Virginia?
Tu sais quoi, Virginia?
Sana bir şey söyleyeyim mi, hayatım?
Laissez-moi vous dire, mon ange.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Jackson?
Et tu sais quoi?
Sana bir şey söyleyeyim mi, yoldaş?
Je vais te dire une chose, camarade.
Sana bir şey söyleyeyim mi, bu kız sana bela getirecek.
Cette fille va te faire des ennuis.
Bak, sana bir şey söyleyeyim mi? Bir bok bildiğin yok ahbap.
Je vais te dire, tu sais que dalle.
- Sana bir şey söyleyeyim mi?
Je peut te dire quelque chose?
Jake. Sana ilginç bir şey söyleyeyim mi?
Jake, tu veux que je te raconte quelque chose de marrant?
Biliyor musun, bugünlerde siz kızlar "Öcünüzü alacaksınız!". Sana komik bir şey söyleyeyim mi?
Un de ces quatre, les filles, vous allez sonner l'hallali et tu sais quoi?
Sana iyi bir şey söyleyeyim mi?
Je vais te dire un truc.
- Bir şey söyleyeyim mi sana?
- Tu veux que je te dise?
Sana J Caddesi hakkında bir şey söyleyeyim mi?
Tu veux que je te dise?
Kibarlığın bununla bir ilgisi yok, sana bir şey söyleyeyim. Bizim binayı da soyan bir hırsız tanırdım. Şimdi ne mi yapıyor?
ça ne veut rien dire je connais un voleur qui autrefois a volé ici et qui aujourd'hui est chef de la police.
- Sana komik bir şey söyleyeyim mi?
- Tu sais un truc bizarre? - Quoi?
Sana bir şey daha söyleyeyim mi?
Et je vais te dire autre chose.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Amuse-toi bien.