Segundo traduction Français
54 traduction parallèle
Ama şimdi, orada başka birisi olduğunu düşünüyorum, El Segundo.
Mais je crois qu'il y a quelqu'un d'autre là-bas. El Segundo.
Segundo.
Segundo.
Ve şimdi de müzik zevkiniz için, sizlere Martin Segundo ve orkestrasından Ayışığı Melodilerini hediye ediyorum.
Pour votre plus grand plaisir, voici "La Mélodie du clair de lune", interprétée par Martin Segundo et les Cordes de Santella.
El Segundo'da. Orduya ait eski barakalar.
À El Segundo, dans une vieille caserne.
Çok şanslı olmalısın, Segundo.
Tu aimerais bien être aussi chanceux, Segundo.
Ne, Nonna? Bana "ne" deme, Segundo.
Ne me donne pas des che cosa, Segundo.
Buffalo'ya gitmek için Primo ve Segundo'yu alacağım.
J'enverrai Primo et Segundo à Buffalo.
Clara, bulundular. Segundo onları nehrin kenarında buldu.
Segundo les a trouvés près de la rivière.
Bu senin suçun, Segundo. Bir daha asla oğlunu Blanca'yla görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
Je ne veux plus jamais voir ton fils avec Blanca, compris?
Segundo, oğluna patronunun yüzüne bakmamasını öğretmedin mi?
Tu n'as pas dit à ton fils de ne pas regarder son patron en face?
Bugün Pedro Segundo'ya yol vermek zorunda kaldım.
Je viens de chasser Pedro Segundo.
Blanca, sanırım Pedro Segundo'nun öldüğünü bilmelisin.
Il faut que tu saches que Pedro Segundo est mort.
Kızının şu devrimci Pedro Segundo'yla birlikte olduğunu bilmiyor musun?
Tu ne sais pas qu'elle fréquente le révolutionnaire Pedro Segundo?
El Segundo'ya gitmem gerekiyor.
Et il faut que j'aille jusqu'à El Segundo.
Compay Segundo ve diğerleriyle birlikteydi.
Quand il m'a vu, il était... avec Compay Segundo.
Kimse lbrahim Ferrer'i hatırlamayacaktı, Ruben'i ya da Compay Segundo'yu.
Personne ne se souviendrait d'Ibrahim Ferrer, de Rubén, de Compay Segundo.
Diğerleriyle de, Puntillita, Pio Leyva... Compay Segundo, Eliades de Ochoa gibi isimlerle...
Et des gens comme Puntillita, Pio Leyva, Compay Segundo, Eliades Ochoa.
Çok kötü bir koku aldım, galiba bu yapışkan iblisten geldi ve o Elscando'daki atık işleme fabrikasının arkasında yaşıyor.
Il y avait une atroce puanteur. C'est sûrement le démon poisseux. Il sévit derrière l'usine de retraitement à El Segundo.
" Bu vesile ile, İspanya'dan Majesteleri Philip el Segundo adına bu ada üzerindeki egemenlik hakkımızı talep ediyoruz.
" Nous revendiquons la souveraineté de l'île de Playa de Suenos, au nom de Sa Majesté Philippe Il d'Espagne.
gidip onunla konuşabilirim. - "Cüzdanımı El Segundo'da bırak."
"J'ai laissé ma thune à El Segundo"...
"Cüzdanımı El Segundo'da bırak."
"J'ai laissé ma thune à El Segundo"!
"Cüzdanımı El Segundo'da bırak" gibi komik parçalar yapmıyorsunuz.
"J'ai laissé ma thune à El Segundo"... Ces chansons avec de drôles de titres?
Cüzdanımı El Segundo'da unuttum.
J'ai laissé mon portefeuille à el segundo.
Marina del Ray, Playa del Rey, El Segundo, Playa Vista, Baldwin Hills Westchester, Inglewood...
Marina del Rey, Playa del Rey, El Segundo, Mar Vista, Baldwin Hills, Westchester...
Röntgeni El Segundo'da ücretsiz bir klinikte çektirmiştim.
J'ai fait des radios à la clinique d'El Segunda.
El Segundo aile barınağını ile Keisha ve Adam için bir kaç görüşme yaptım.
J'ai fait la demande pour Keisha et Adam Leeks. - Ils iront en refuge.
El Segundo'da biyomedikal bir şirket.
Une société biomédicale à El Segundo.
Elektrik düğmesine yaslanma... dışarıdaki tabelayı kapatıyorsun.
Don Segundo, ne vous appuyez pas sur l'interrupteur, vous éteignez le panneau dehors, et les gents ne viennent pas.
Don Segundo. Yine sen! Lütfen bunu yapmayı bırak!
Don Segundo, encore vous!
El Segundo Finans okulundan neredeyse derecem var. O yüzden bu kavramların bazıları sizi aşıyor olabilir.
J'ai pratiquement un master en affaires de El Segundo école de finance, donc, quelques uns de ces concepts peuvent vous dépasser.
Pek sayılmaz.
La victime, Neil Parofsky, était ingénieur en aéronautique dans une usine à El Segundo. Pas vraiment.
Şimdi tek çözmemiz gereken neden birinin El Segundolu bir mühendisi öldürmek isteyeceği.
Maintenant, reste à comprendre pourquoi quelqu'un voudrait tuer un ingénieur d'El Segundo.
Gerçekten boktan bir is Fakat beni rahatlatiyor... El Segundo daki boktan bir apartmandan daha iyi
C'est un job de merde, mais... je peux faire ma détox et me payer... un sous-sol à El Segundo.
El Segundo Maliye Bölümünde işle ilgili çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris de mon école de commerce à El Segundo.
El Segundo Maliye Bölümünden Koca Mike'tan gazı alıp onu davet ettim.
J'ai suivi le conseil de Big Mike, je lui ai dit de venir.
El Segundo Maliye Bölümü bana bir ev satmak istiyorsan kurabiye yapman gerektiğini öğretti.
{ \ pos ( 192,215 ) } L'école de finances d'El Segundo m'a enseigné { \ pos ( 192,215 ) } que pour vendre une maison, on prépare des cookies.
El Segundo Maliye Bölümü : İşleri yoluna koyarız.
À l'école d'El Segundo, on s'y connaît en affaires.
Ben Nicomedes Segundo Toro Bravo'nun kız kardeşiyim.
Je suis la sœur de Nicomedes Segundo Toro Bravo.
Bunu da dün gece El Segunda'da bir 2. sınıf öğrencisinden aldım.
Et ça je l'ai pris à un deuxième année d'El Segundo hier soir. C'est la même variété.
2.4 büyüklüğündeki deprem bu sabah 10'da El Segudo ve Mar Vista bölgelerini vurdu.
Un séisme de 2,4 d'intensité s'est produit entre El Segundo et Mar Vista à 10 heures, ce matin.
Affedersiniz. El Segundo Bulvarı'nı arıyordum da.
Je cherche le boulevard El Segundo.
Adı Robert Dalton, yaşı 33, El Segundo'da yaşıyor.
Il s'appelle Robert Dalton, 33 ans, il vit à El Segundo.
El Segundo, Robbie'nin evinin bir mil kadar yakınında.
El Segundo. A 1,5 km de chez Robbie.
- Bu da El Segundo'daki kuzenim.
Et ça me vient de mon cousin de El Segundo. Ah!
Hayır ama asistanı Marcus Segundo ile kötü bir olay yaşamıştı.
Non, mais... Il y eut se terrible incident avec Marcus Segundo, son assistant.
Tıpkı Ana'ya saldıran asistanı Marcus Segundo gibi.
Comme Marcus Segundo, l'assistant qui a attaqué Ana.
Marcus Segundo olmadığı belli.
Définitivement pas Marcus Segundo.
- Segundo.
Segundo.
Compay Segundo, Eliades Ochoa, lbrahim Ferrer...
Le studio s'est vite rempli avec des gens comme Compay Segundo, Eliades Ochoa,
Kurban, Neil Parofsky, El Segundo'daki bir fabrikada çalışan bir uçak mühendisiymiş. Saati ve cüzdanı kayıp. O yüzden herkes hırsızlık olduğunu sanıyor.
On pense à un crime crapuleux.
Tamam.
Esta bien... Por un segundo Juste un instant.