Sekiz traduction Français
13,487 traduction parallèle
Çünkü oğlum Matthew'da sekiz sene önce aynı hastalıktan öldü.
Parce que mon fils Matthew en est mort il y a huit ans.
Sekiz yaşındaki bir piyano dehası ölüyor.
Un prodige du piano âgé de 8 ans est mort.
Sekiz yıl sonra, annesi bir başka çocuk olarak doğduğunu sanıyor.
Huit ans après, la mère pense qu'il est réincarné en un autre enfant.
Sekiz Mississippi, Yedi Mississippi, Altı Mississippi...
8 Mississippi, sept Mississippi, six Mississippi...
- Sen Sekiz Top'lardansın.
- Tu es un possédé. - Non.
Sekiz-Toplar'ı duymuştu ve insanlar birlikte yaşayabilirlerdi.
Elle savait que les possédés et les humains pouvaient vivre ensemble.
- Evet. Sekiz Toplar, eve ulaşamadan yok edildiler.
Des possédés, détruis avant d'avoir pu atteindre la maison.
Sekiz topların aksine, senin terimin, benim değil, üst melekler vücut kontrolünün bir kısmını insanlarla paylaşabilir.
Contrairement aux possédés... Ton mot, pas le mien... les anges supérieurs partagent le contrôle du corps avec l'âme humaine.
Sekiz Toplar.
Des possédés.
Dün Sekiz Topları Alex'ten uzaklaştırmak için dışarı çıkmıştım ve garip bir şey oldu. - Ne oldu?
Hier, je suis sortie pour éloigner les possédés d'Alex et un truc étrange s'est produit.
- Sen Sekiz Toptan ibaretsin.
Comment? Tu es juste un possédé.
Yıllarca seni izleyen Sekiz Toplarım vardı.
Je te fais espionner par des possédés pendant des années.
Babam çok Avrupai bir adamdır. Yemek sekiz buçuk, dokuz gibi başlar.
Mon père est un homme très Européen, donc je dirai que le dîner est vers 20 : 30, 21 : 00.
Sekiz yıl oldu Zoe.
Zoé, c'était il y a 8 ans.
Birliği son Afganistan görevinden sekiz ay önce dönmüş.
Son équipe est revenue de leur plus récent déploiement, il y a huit mois.
- Sekiz yüz.
Huit cents. Bien.
Sekiz rulodan fazla var.
J'ai plus de huit rouleaux là-dedans
Oraya ulaşmak yaklaşık sekiz dakikanı almalı.
Cela devrait te prendre 8 minutes pour y arriver.
Son sekiz borcunu ödemedin.
Tu n'as pas remboursé les huit derniers prêts.
O foto, güya Gulag'a gönderilmesinden sekiz yıl sonra çekildi.
Ça a été pris 8 ans après son envoi supposé au Goulag.
Sekiz dakika sonra kapıdan çıkıyor.
Huit minutes plus tard, il ressort par la porte.
Beş, altı, yedi, sekiz!
Et cinq et six et sept et huit!
Aradan geçen sekiz yıl zarfında hiç onu düşünmemiştim. Ama...
Et depuis les 8 dernières années, j'ai essayé de ne pas revenir sur ma décision.
Sekiz yıldan biraz fazla.
Un peu plus de huit ans.
Sekiz ay önce onu kovmuşlar.
Ils l'ont viré après huit mois.
Ya da geçen Eylül'de sekiz kişini öldüğü yangında?
Ou pendant les feux de forêt qui en ont tué huit?
On, dokuz, sekiz, yedi, altı beş, dört, üç, iki, bir.
- 10... 9... 8... 7... 6... 5... 4... 3... 2... 1. - Contrôlé au site de construction. On demande les secours.
- Alakası yok. - Sekiz yıldır.
- Ça ne se ressemble pas.
Sekiz ay önce size ait bir kredi kartından Dr. Henson'a haftada iki kez 250 dolarlık ödemeler yapılmış.
Il y a huit mois, le Dr Henson a versé 250 $ deux fois par semaine sur un compte Visa à votre nom.
Onu sekiz yıldır görmüyorsun ve yine de hiçbir şey planlamadın mı?
Tu ne l'as pas vu en 8 ans et tu n'as toujours rien prévu?
Yedi, sekiz ay önceydi o da.
C'était il y a 7-8 mois.
Bunlardan sekiz tane var fotoğrafçılık ve heykel.
Il y en aura huit, en plus de moi-même. De la photographie, de la sculpture.
Ama sekiz yaşındaydım ve bu hayatımın sonuymuş gibi geldi.
Mais j'avais huit ans. C'était la fin de ma vie.
12 yaşındayken bir tartışma ekibi modeli oluşturmak için Ma'an'da içimizden sekiz kişiyi aldılar.
Quand j'avais 12 ans, ils ont pris huit d'entre nous... des filles, de Ma'an... pour être... une sorte d'équipe de débat.
Her sekiz polisten ve her üç yargıçtan birine sahip.
Un policier sur huit et un juge sur trois sont de son côté.
- Sekiz polisten biri, üç yargıçtan biri.
Un policier sur huit. Un juge sur trois. Vous vous souvenez?
Ülkeye geldiğimizde sekiz yaşındaydı.
Nous sommes venu dans ce pays lorsqu'elle avait 8 ans.
Sekiz yıl istiyorum, iyi hâlden altı yıla düşer. - Tabii müvekkiliniz düzgün davranma kapasitesine sahipse.
Ça fera huit ans, qui tomberont à six en cas de bonne conduite, si tant est que votre client est capable de bonne conduite.
Jared sekiz yıl önce Padma ile evlendi.
Jared a été marié à Padma il y a 8 ans.
Bizde sekiz tane var.
On en a déjà huit.
Düğün otuz sekiz ülkede canlı olarak yayınlandı.
En direct depuis 38 pays.
Sekiz yıl daha beraber çalışabiliriz.
On pourrait avoir 8 ans de plus ensemble.
- Dişi bir Sekiz Top.
Une femelle possédée.
- Sekiz Top mu?
Une possédée?
Ben Sekiz Top değilim.
Je ne suis pas possédée.
Sen beyefendi değil bir Sekiz Top'sun.
Tu n'es pas un seigneur. Tu es un possédé.
Sekiz Top çetesinin bir tutsağıydın.
Tu étais dans une prison pour possédés.
Sekiz Top falan da yok.
Et pas de possédés.
Sekiz yaşındayd...
J'avais 8 ans...
- Sekiz!
- Huit!
- Sekiz.
- 08 h 00.