Sen benim en iyi arkadaşımsın traduction Français
215 traduction parallèle
- Sen benim en iyi arkadaşımsın.
- Mon meilleur ami!
Sen benim en iyi arkadaşımsın. Ne istersen sor.
Tu es ma meilleure amie, demande-moi ce que tu veux.
Sen benim en iyi arkadaşımsın. En yakın zamanda geri öderim.
Je vous rembourserai dès que possible.
Bak, Brian. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Ecoute, Brian, tu es mon meilleur ami.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es mon meilleur ami.
Mike, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Mike, tu es mon meilleur ami.
Sen benim en iyi arkadaşımsın, anne, ama ben bir çocuğum.
Tu es ma meilleure amie. Mais je suis une enfant.
Uyan artık pasaklı, artık sen benim en iyi arkadaşımsın.
Debout, salope, t'es mon nouveau meilleur ami.
Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
Parce que tu es mon meilleur ami.
Hadi Will, Sadece senin yardımınla yapabilirim. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
fais-le avec moi, tu es mon meilleur ami.
Sensiz yapamam. Sen benim en iyi arkadaşımsın. Birlikte çok eğleneceğiz.
tu es ma meilleure amie, on s'amusera bien.
Sen benim en iyi arkadaşımsın... ailemsin.
Ma meilleure amie, ma famille.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma meilleure amie.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma meilleure amie, ok?
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
ous êtes mon meilleur ami.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın Fry.
- Tu es mon meilleur ami, Fry.
Sen sen benim en iyi arkadaşımsın.
- Toi... T'es un vrai ami, toi. T'es mon meilleur ami, toi.
Sen benim en iyi arkadaşımsın!
- Mon meilleur ami!
Çocukken olduğumuz gibi sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu as toujours été mon meilleur ami.
Keşke senin dünyana gelebilseydim Floop. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Si je pouvais me réfugier dans ton monde, Floop... toi, tu serais mon ami.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
T'es mon meilleur ami.
- Sen benim en iyi arkadaşımsın, Cindy.
T'es vraiment ma meilleure amie, tu sais.
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve artık erkeksin.
Tu es ma meilleure amie, et maintenant tu es un homme.
Carrie, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma meilleure amie.
Bunun acele ve olacağını düşündüğümüz gibi olmadığını biliyorum, ama sen benim en iyi arkadaşımsın, ve benim için sevinçli olacaksın.
Je sais que c'est soudain, et pas ce que j'avais en tête, mais tu es mon meilleur ami, et tu vas te réjouir pour moi.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma fille.
Bana ne kadar vereceğin umrumda bile değil, Bu şey uyuşturucu. Tim, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Je me fous de l'argent, je ne vends pas de drogue.
Brooke, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Brooke, tu es ma meilleure amie.
Sen benim en iyi arkadaşımsın. Tamam mı?
T'es la meilleure amie que j'aie jamais eue.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es mon meilleur ami... Combien gagne ta mère?
Ben bugün evleniyorum. Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Je me marie aujourd'hui Tu es mon meilleur ami.
Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
T'es mon meilleur meilleur ami.
Sen benim en iyi arkadaşımsın dostum.
T'es mon meilleur ami, mec.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
T'es censé être mon meilleur ami.
Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın tamam mı?
Parce que t'es mon meilleur ami, d'accord?
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve seni seviyorum.
T'es mon meilleur ami... et je t'aime.
Sen benim en iyi, en dürüst arkadaşımsın ve gölgene bile bundan bahsetmeyeceksin.
Tu es ma meilleure amie et tu n'en parleras à personne.
Sen benim en iyi ve en yakın arkadaşımsın Kuzen Rudolf.
Vous êtes mon meilleur et mon plus proche ami.
George, sen benim dünyadaki en iyi arkadaşımsın!
Il est grand. Tu es mon meilleur ami dans le monde entier.
Peter benim oğlum sen de en iyi arkadaşımsın, tamam mı?
Peter est mon fils. Et tu es mon meilleur ami, OK?
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma meilleure amie!
Dolayısıyla sen artık benim en iyi arkadaşımsın.
Ce qui fait de vous ma meilleure amie.
Sen benim şimdiye kadar sahip olduğum en iyi arkadaşımsın.
Tu es le meilleur copain du monde.
Renee, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Tu es ma meilleure amie.
Elbette, sen benim en iyi arkadaşımsın.
Bien sûr que si!
Kif. Sen benim en iyi ve en sadık arkadaşımsın, ama yeniden hor görümü kazandın.
Vous êtes mon meilleur ami, mais vous me décevez encore.
Sen de benim en iyi arkadaşımsın.
T'es mon meilleur ami, toi aussi.
Sen, benim en iyi arkadaşımsın, John.
Tu es mon meilleur ami.
Sen hâlâ en iyi arkadaşımsın benim. Senden ayrılmayacağım.
S'il te plait écoute.
Hey, sen benim dünyadaki en iyi arkadaşımsın... ve bunu kaybetmek istemiyorum.
Hey, tu es mon meilleur ami au monde... et je ne veux pas perdre ça.
- Sen de benim en iyi arkadaşımsın!
- Tu es mon meilleur copain, aussi!