English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Server

Server traduction Français

137 traduction parallèle
Linuxla ben de takılmıştım aslında 92 sonları 93 başları, 1 yıl falan. buna karar vermeden önce ihtiyacım olan şeyleri aranıp duruyordum gerçekten bir Sun server ın yerini alacak şeyleri.
Je me suis amusé avec Linux à la fin des années 92 – début 93 pendant presque un an avant que je me rende compte que j'avais tout ce dont j'avais besoin pour remplacer une station Sun.
Ve evde bir Unix server kurmak için yöntemler arıyordum Stanforddaki ofiste biz Sun Sparc serverlar kullanmıştık
Ça faisait quelque temps que je voulais une station Unix chez moi, à ce moment-là nous utilisions une station Sun Sparc dans notre bureau à Stanford.
2 katı daha hızlı. 7,000 dolarlık Sun Sparc serverından daha hızlı.
Il était 1,5 à 2 fois plus rapide qu'une station Sun Sparc à $ 7000.
1993, Apache server projesinin cidden başladığı yıldır.
c'est en 1993 que le projet Apache a vraiment commencé.
Yani, gidip, yapmak istediğinde git ve bir server çiftliği kur
Je veux dire, quand vous décidiez de construire une ferme de serveurs
Web server lardaki göstergelere bakarsanız
Si vous regardez les courbes de tendances en ce qui concerne les serveurs web
Ve bu standartlar bir keresinde hilelerle kilitlenmişti bu şekilde Netscape i server pazarından atmak için kontrolü ele aldılar. ki bu olay Netscape in çok paralar kazandığı zamandı.
et ensuite transformer ces standards pour éliminer Netscape, et ce qui lui permettait de faire de l'argent.
Server'larda garip şeylere erişen birilerini farkettin mi?
As-tu noté des recherches insolites sur les serveurs?
Server'da bir karışıklık olmuş olmalı.
Il a dû y avoir un problème sur le serveur.
Görünüşe göre bir çikolata polis serverının üstünde erimiş. Bütün bilgiler yok olmuş. - Wow, bunun olma ihtimali ne ki?
Une barre de chocolat a fondu sur le serveur du bloc, endommageant toutes les données.
- I.T. server.
- Un serveur.
Hayır, benim server koruyucularım yukarıda, IT'de değil.
Non, mes routeurs sont en haut, pas dans cette salle.
Bir kasette yedeği var, dıştaki bir server'a kayıt yapıyor.
Il y a un back up possible et tout est sauvé automatiquement sur un serveur à part.
Lanet olsun, server çökmüş. - Roscoe, neler oluyor?
Johnny voit un visage ou un tatouage, quelque chose pourrait attirer son attention.
Birileri şehirdeki server'i çökertmiş ve firmanın dünyayla bağlantısı kesilmiş.
Oui. Un abruti a planté un serveur. C'est la fin du monde.
Server ekranından yakaladığın hesapların görüntülerini buna aktaracaksın.
Vous allez scanner les images des numéros de compte du serveur et les copier là-dessus.
Maya, eğer çok umutsuzsan, otelde oda tutabiliriz.
Maya, si tu es si d � sesp � r � on aurait pu r � server une chambre d'h � tel.
Hoş, server, ateşi nassu dikeceğün?
Mais comment ferais-je pour mettre le foyer en vis-à-vis? .
Bu grup InTech server çipi için yazılım geliştiriyor.
- Ce groupe travaille sur un developpement logiciel pour?
10.000 kişilik web serverının ne yapacağını bir düşün?
imagines-tu ce que peut faire 10 000 internautes?
- Ama serverımız çöktü.
- mais ensuite le serveur est tombé en rade.
Yazılımlarım her ziyaretçiyi,.. ... her server isteğini ve bütün bu ağdaki her klavye hareketini kaydediyor.
Mon chien de garde enregistre chaque visiteur, chaque requête de serveur, chaque frappe de clavier sur tout internet.
Server, benim anladığım bir şeydi. Benim için yararlı olabilme fırsatıydı.
Je comprenais le serveur, c'était l'occasion pour moi d'être utile.
- Bulabilirim. Server'dan işlem kayıtlarını silmedilerse, tabii.
Je pourrais... s'ils n'étaient pas en train de supprimer le fichier du serveur.
Arlington, Virginia'daki hükümet server'larından biri.
C'est un serveur du gouvernement à Arlington, en Virginie.
Server için bir arama emri çıkarttırırım.
Je vais demander un mandat pour le serveur.
Algoritmama server geçmişinde saklı ipuçları ve kalıplar arattıracağım bakalım ne çıkacak.
Mon algorithme va fouiller le serveur pour trouver des indices et des tendances récurrentes.
Evet, öyle. Server'ı yükseltmemiz gerekecek. Çünkü çok yoğun.
On va devoir changer de serveur, il y a trop de trafic.
Bu kadar uzun bir mesajı via-server üzerinden gönderemeyiz, fark edilir.
Si on communique trop par laser, on se fera repérer.
Clark sanırım yeni kahramanımız beni kurtarmak için kötü oldu ve tüm Daily Planet serverını çökertti.
Clark, je pense que notre héros a voulu effacer le serveur pour me protéger.
Koltuğa oturunca Madacorp'un server'larını yakacak bir enerji dalgası oluşturabilirim.
Une fois assis sur le fauteuil, je peux créer une surcharge d'énergie, qui peut griller tous les serveurs de Madacorp.
Şimdi ise skor tabelasındaki bilgisayarın bir şekilde okul server'üne karıştığını sanıyorlar. Tıpkı bazı kabloların kesişmesi gibi. Herşey yoluna girdi.
Ils croient maintenant que l'ordi du tableau lumineux et le serveur de l'école ont interféré comme si leurs câbles s'étaient croisés et s'étaient court-circuités.
- Server'i mi tamir ettin?
T'as fait marcher ce serveur!
Bir çifti tüm server'ı çökertmek için kendini feda etti?
Deux se sacrifient pour détruire le serveur?
Fotoğrafın vakfın serverına yüklüyorum.
Je peux envoyer ce méchant garçon sur le serveur de la fondation maintenant.
- Söyle yoksa ölür. Server nerede?
Où est le serveur?
O çanta serverın günlük yedeği.
Cette mallette contient la sauvegarde quotidienne des données.
Sunucu hala kapalı mı?
est-ce que le server est down?
Sunucu açıldığında sana haber veririm.
j'te tiendrai au courant que le server sera up.
IP Adresi Tespit Ediliyor IP adresi için sunucuya bağlanıyorum.
Obtenez un IP du server.
- Server neredeyse çevrimiçi Leo.
- Le serveur est en ligne.
Bence Cassidy üniversitedeki yalıtılmış bir server'da Adam'ın verilerini toplamış.
Cassidy a entré les données d'Adam dans un serveur isolé de l'université.
Adını nette Pratt'in server listesinde buldum.
J'ai trouvé votre nom sur le net... Le Listserv de Pratt.
Üssü kaybettik, ama yazılım hâlâ server üzerinde.
On a perdu le QG, mais les logiciels sont toujours sur le serveur.
Tamam, Moscone'nin verilerinin depolandığı server'ı buldum.
Guide-moi. J'ai trouvé le serveur avec les fichiers de surveillance.
Tamam, ses dosyalarının kaydı biraz uzun sürebilir, Ama server'lar çok karışık. Yani yeterli zamanın var.
Les fichiers audios peuvent prendre un peu de temps, les serveurs sont bruyants, ça devrait te couvrir.
Zemin katın koridorlarında CCTV var fakat server odasında kamera yok.
Il y a une caméra à l'entrée du sous-sol mais pas dans la salle des serveurs.
Spike : Zemin kattayım ve server odasına yaklaşıyorum.
Je suis au sous-sol et j'arrive à la salle des serveurs.
- Server bu mu?
- C'est le serveur?
Programın mükemmel olmasına şaşırdım.
Ça m'étonne que le server n'ait pas encore explosé!
Server'ımızı çökertti.
Elle a crashé nos serveurs et causé la panique chez les webmasters.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]