Sesini duydum traduction Français
490 traduction parallèle
- Silah sesini duydum ve Coleman'ın adamın başında dikildiğini gördüm.
- J'ai entendu le coup de feu... et j'ai vu Coleman debout au-dessus de lui.
Dün gece kayıkhaneden ayrılırken sesini duydum. Bu sabah da geri döndü.
Je l'ai entendue sortir cette nuit et rentrer ce matin
Hanımlar, gramofonunuzun sesini duydum ve sizin için bir sakıncası yoksa gelip tanışabileceğimi düşündüm.
En entendant votre musique, j'ai pensé venir faire connaissance.
- Hayır ama arabanın sesini duydum.
- Non, mais j'entends le moteur.
Ve kapıları gördüm. Motorun sesini duydum.
Quand je vis les portes... et que j'entendis le moteur...
O buraya gelir gelmez kelepçelerin sesini duydum.
Je les ai entendues dès son entrée.
Sesini duydum. Geliyor.
Je l'entends qui vient.
Az önce yukarıda sesini duydum.
Je viens de l'entendre en haut.
- Beni duvara götür. galiba sesini duydum
- Porte-moi jusqu'au mur. Je l'ai entendu.
Çöp kutusunda şıngırdayan o şişelerin sesini duydum.
J'ai entendu des bouteilles cliqueter dans les ordures. Je sais tout sur vous.
Pekala, doğru. Silah sesini duydum ve onun dışarı çıkıp, Packard'a binip, gittiğini gördüm.
J'ai entendu les coups de feu... je l'ai vu monter dans la Packard et filer.
Yakın çıkışında birinin sesini duydum.
J'ai entendu quelqu'un.
Sesini duydum.
On dit ça.
Bak, senin sesini duydum.
Je t'ai entendue.
Gözlerim bağlıydı ; ama diğer motorun sesini duydum.
Quand ils se sont arrêtés, j'ai entendu l'autre.
Evet ama önce küçük çanın sesini duydum. Jeff'in eğerinde taşıdığı çıngırak.
C'est la cloche que Jeff porte sur sa selle qui m'a alertée.
Geldi hayatım. Arabasının sesini duydum.
Oh si, j'ai entendu sa voiture.
- Sesini duydum!
- J'ai entendu parler!
Oturma odasının yanından geçerken, içerden mahkumun sesini duydum. Bayan French'le konuşuyordu.
En passant devant le salon, j'ai entendu l'accusé parler avec Mme French.
Sesini duydum!
- Steve! J'ai entendu votre voix!
Hayır, vurma sesini duydum o kadar.
Non, j'ai entendu le fracas et c'est tout.
Sonra da makinenin sesini duydum.
Puis j'ai entendu la machine.
Adım gibi eminim. Christiane'ın sesini duydum.
J'en suis sûr, c'était la voix de Christiane.
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Jim. " Bu cümleden sonra uluyan bir köpeğin sesini duydum. Uzun uzun, güvenle uludu.
Après cette phrase, un silence, long, sincère, parfait, s'acheva en une grande douleur.
Klavsen sesini duydum, efendim.
J'ai entendu la musique.
Bize ne olduğunu anlat. Ben... ben... onun sesini duydum.
- Dites-nous ce qui vous est arrivé.
Sesini duydum.
J'ai entendu sa voix!
Ama şimdi oğlumun sesini duydum... ve buna mecbur kaldım.
Mais il a fallu que j'entende sa voix pour que j'ose le faire. De grâce, aidez-le!
Buraya gelirken suyun sesini duydum.
J'ai entendu le bruit d'une source.
Galiba araba sesini duydum.
Je crois avoir entendu sa voiture.
Geçen gün niye ağlıyordun? Sesini duydum.
Tu as pleuré l'autre jour, je t'ai entendue.
Ve kutsal efendimizin sesini duydum.
J'ai alors entendu la voix de notre Seigneur.
Ve sesini duydum.
J'ai entendu sa voix.
- Bir kamyonetin yanında durdum ve Paulette'in sesini duydum.
- Je m'arrete a côté d'une camionnette et j'entends la voix de Paulette.
Tanrı'nın asil yaratıklarının her çeşit sesini duydum.
J'ai entendu les voix des créatures... les plus nobles de Dieu
Sonra kendi ölümümün sesini duydum.
Ensuite j'ai entendu... le bruit... de ma propre mort.
- Spock'ın sesini duydum.
- Attendez! - Que se passe-t-il?
Sanırım kızların sesini duydum.
Je crois que j'ai entendu les filles.
Kim o? Sadece sesini duydum, yüzünü görmedim.
Une femme m'a donné 10 000 taels pour te tuer.
- Ve binadan içeri girdiğim anda motor sesini duydum.
Et quand je suis venue pour entrer dans l'édifice... j'ai entendu la voiture démarrer.
Sanırım Helena'nın sesini duydum.
Je crois qu'Héléna m'a appelée.
Zil sesini duydum.
J'ai entendu les cloches.
Hayır, müzik sesini duydum... ve nereden geldiğini merak ettim.
Non, j'ai juste entendu la musique, et... je me demandais d'où elle venait.
Patlama sesini duydum. Ne olduğunu anlayamadım.
Comme je dis, j'ai entendu cette grosse explosion, je n'ai pas compris.
Gün boyunca sesini de duydum.
J'ai l'ai entendu toute la journée moi aussi.
Borunun sesini o zaman duydum.
J'ai vu la lumière, cette fois-ci.
" Sesini duydum, geliyor.
Je l'entends qui vient.
- Kapıdayken silah sesini duydum
- Combien?
Tilki avcılarının sesini duydum.
" dans le vacarme d'une chasse à courre.
Az önce şeyi duydum sesini. Sekiz Kilometre Geçidi'nde.
Je viens de l'en... de l'entendre s-s-s-s- - siffler. ll est au caca... carrefour du kilomètre 8.
Ben duydum Sezar'ın sesini, ama kızın duymadı.
J'ai entendu la voix de César mais pas ta fille.
duydum 657
duydum ki 65
duydum seni 20
sesini 16
sesini kes 30
sesini aç 27
sesin 22
sesini keser misin 21
sesini yükseltme 39
sesini alçalt 59
duydum ki 65
duydum seni 20
sesini 16
sesini kes 30
sesini aç 27
sesin 22
sesini keser misin 21
sesini yükseltme 39
sesini alçalt 59