Sinsi traduction Français
1,306 traduction parallèle
Seni sinsi bok çuvalı!
Espèce depetite merde!
Onu dinleme o sinsi bir yılandır.
Ne te laisse pas avoir, Carla.
Yani sinsi, lanet rus Boris`ten.
Tu veux dire Boris, l'enfoiré de Russe vicelard?
Ozbek mi Ben bu sinsi Rus kopekleriyle ugrasiyordum.
Un Ouzbek? J'ai déjà eu affaire à ces vicelards de Russes.
O sinsi lanet Rus!
Quel faux-cul, ce Russe!
Sinsi lanet Rus.
Quel enfoiré de faux-cul.
Seni sinsi pic.
Sale fumier.
Sinsi birşeyler denemeye mi kalkacaksın?
Tu essaies de me prendre en traître?
Ama testleri görünce, suratından hiç gitmeyen o sinsi gülümseme belirdi.
Mais quand il a vu les examens, il a eu un sourire sournois.
Seni sinsi şeytan.
Amateur de nichons!
Sinsi saldırıları onaylamayız Bay Droteschele.
Nous ne sommes pas pour l'attaque surprise.
Ta ki bir kış günü kuzeyden esen sinsi bir rüzgar gelinceye kadar.
Jusqu'à ce qu'un beau jour d'hiver se lève un âpre vent du nord.
- Sinsi, aşağılığın tekisin, değil mi?
- T'es un sale cafard de fumier.
En sinsi olan sensin.
- T'es pire qu'eux.
İnan ya da inanma ama sinsi ve pislikler ve yedi yaşındaki bir kızı incitmeye çalışıyorlar.
Crois-le ou non, ils sont très méchants et ils essaient de faire du mal à une petite fille de 7 ans.
Sinsi piliç.
le petit canon.
Sinsi biriymişim gibi beni kimseyle konuşma diye uyardı.
Le fourbe m'a dit de ne parler à personne.
"Biz bir grup sinsi hayvanız."
On est des petits animaux.
Oh, seni sinsi yalancı
C'était ça, le mensonge.
Ama çok sinsi bir sesle konuşuyordun.
- Tu parles avec une voix rusée.
- O sinsi bir pislik.
- C'est un salopard!
Sen, yukarı çıkıp penceredeki çivileri söküyorsun. Ve sen de sinsi ukalalığına bir son veriyorsun. Ve sen, tatlım.
Maintenant tu montes enlever les clous des fenêtres... et toi tu cesses d'être impertinent... et toi, chéri...
Çünsü sen sinsi bir serserisin!
Parce que tu es une ordure!
- O sinsi hırsız.
Regarde pas le tapis.
- Bu kadar sinsi görünmemeye bak Harry.
Cessez de jouer les conspirateurs.
Seninle tanıştığından beri bambaşka bir adam oldu. Sinsi ve ketum.
Depuis qu'il vous voit, il est devenu sournois et cachottier.
O güne değin hastalıklı bir nefes dikkatlice kapattığımız hudutlarımızı istila ediyor. Neredeyse evimizin yanına kadar varıyor. Sinsi bir şekilde kapı ve pencere aralarından sızıyor ve ailemizin bilgisiz üyelerini etkiliyor.
Même si un jour... un souffle pestilentiel... franchissant les limites de nos terres, si bien protégées... parvient aux abords de la maison, s'insinuant subrepticement par les fentes des portes et des fenêtres, atteignant un membre désarmé de la famille,
Arkama döndüm ve sinsi komşum gizlice beni gözetliyordu.
Je me retourne, mon voisin glauque me mate.
- Bu bir habis sinsi adenokarsinom...
- C'est un adénocarcinome insidieux...
- Sinsi mi?
- Insidieux?
Sinsi, kalleş demektir.
Insidieux signifie perfide.
Zararlı yan etkileri olan sinsi bir kanser.
Un cancer insidieux, avec effets secondaires pernicieux.
Bu sinsi tipleri yok etmenin tek yolu..... kollarımızı açmak, evlerimize davet etmek..... ve bağrımıza basıp onları benimsemek.
Alors arrêtons. La seule façon d'anéantir les Juifs une bonne fois pour toutes, c'est de leur ouvrir les bras, de les inviter chez nous et de les embrasser.
Bu sinsi bir hastalıktı.
C'ìtait insidieux.
Sinsi ihtiyar.
Vieillard dégoûtant!
İstihbaratta ki kişilerin ne kadar sinsi olduklarını bilirsin.
Les services secrets sont sournois.
- Sen niye sinsi sinsi dolanıyorsun burada?
- Qu'est-ce que tu fais ici?
Niye sinsi sinsi dolaşıyorsun buralarda?
Pourquoi tu viens fouiner ici?
Sinsi sinsi dolaşmıyorum.
Je ne fouine pas.
Sinsi herifmiş.
Ce salopard est rusé!
Kötüler genellikle bundan daha sinsi olurlar.
Le mal est habituellement plus mesquin que ça.
Lukas'ın sinsi saldırısı hakkında ne dediler?
Bon, qu'ont-ils dit de l'attaque en traître de Lukas?
Onlar sinsi adi heriflerdir.
Ce sont des faux jetons.
Marka kelimeleri derneği, bu ülkede serbest ticarete karşı en sinsi tehdittir.
L'assimilation à une marque est la plus subtile menace pour le libre commerce dans ce pays.
Bence sinsi işleri ben yapsam daha iyi olacak.
C'est une insulte à ma félinité.
Kontrol noktalarını eski yöntemlerle geçiyorum, Manticore'a özgü, sinsi bir şekilde sızarak.
Je resquille toujours, façon Manticore.
Hayır, sinsi suratlı götün teki olduğu için.
Parce que c'est une face de cul de rat.
Hem de küstah, titrek ve sinsi Pangja.
Les fantômes de la nuit...
Ama bazen de sinsi sinsi vuruyor.
- Dawson!
Ben de sinsi işleri yapacağım.
Soyez discrets.
Sinsi şey.
La sournoise.