Skye traduction Français
840 traduction parallèle
MacLeodlar yılda bir Skye adasındaki Dunvegan Kalesi'nde buluşuyorlar.
Une fois par an, les MacLeod se retrouvent à l'île de Skye.
Ben Nightwatch Haberleri, Üçüncü Kanaldan Skye Leikin.
C'était Sky Lathan, en direct pour Channel 3.
- "Cesur İskoçya" - " Skye bot şarkısı.
"Scotland the Brave"...
Evet ve "İskoçya çiçeği"
"Skye Boat Song"... Et "Flower of Scotland".
— Hey, Skye.
- Salut, Skye.
— Hey, Skye.
- Salut.
Skye, bana bir iyilik yapar mısın?
Skye, peux-tu me rendre un service?
— Skye.
- Skye!
Merhaba, Skye.
Bonjour, Skye.
Benim dünyamdasın, Skye.
Tu es dans mon monde, maintenant, Skye.
Hayır, Skye, sen beni reddettin.
Skye, tu m'as rejeté.
Adı Skye Russell, 20'li yaşlarda.
Skye Russell, la vingtaine.
Skye Russell bedeninin içindeki büyük bir basınç yüzünden ölmüş.
Skye Russell est morte d'une hémorragie interne.
Skye bu gün gelmedi, yani işçi sıkıntısı çekiyoruz.
Skye n'est pas venue aujourd'hui.
- Bu ne demek şimdi? "Say Anything" de John Cusack, Ione Skye'a araba kullanmayı öğretir.
Dans Say Anything, il apprend lone Skye à conduire.
Bayan Skye karın ağrısından şikayetçi.
Mlle Skye se plaint de douleurs abdominales.
Skye Grand Oteline.
Au Skye Grand Hotel, de l'autre côté de la piste.
Dün gece Sky Lounge'da tanışmıştık.
On s'est vus au Skye hier soir.
- Sağ ol Skye, çok yardımcı oluyorsun.
- Merci, Skye, tu me sauves la vie.
Skye hakkındaki tavsiyen için teşekkür ederim.
Je te remercie de m'avoir prévenue pour Skye.
Marco ve Sky minibüslerinde şarap ve peynir partisi veriyorlar.
Marco et Skye vont avoir une soirée vins et fromages dans leur Tercel. "Étude de la condition féminine"
Skye neler oluyor?
Skye? Qu'est-ce qu'il y a?
Merhaba Skye.
Salut, Skye.
Skye Petersen. Arabası Woodbridge'te otoyolda terk edilmiş halde bulunmuş.
"Skye Petersen, voiture trouvée sur l'aire d'autoroute près de Woodbridge."
Bunu atan kişinin kimliğini bulabilirsek, belki o kişi çantayı nerede bulduğunu bize söyleyebilir. Belki Skye'ın cesedini bile bulabiliriz.
Peut-être que si on arrive à savoir qui s'en est débarrassé, il nous dira où il l'a trouvé et on pourra retrouver le corps de Skye.
Bu kız tıpatıp Skye Petersen'a benziyor.
Cette fille est le sosie de Skye Petersen.
O zaman görüntüdeki kadının Skye olup olmadığı anlaşılacak.
Ca devrait nous dire si la femme de la vidéo est Skye.
Bu Skye'ın sırt çantası mı?
C'est le sac à dos de Skye?
- Skye olma ihtimali var mı?
- Ça pourrait être Skye?
Ona Skye'ın fotoğrafını ve görüntünün çıktısını bırakacağım. Bekleyip göreceğiz.
Je lui laisse une photo et un cliché de la vidéo, on verra.
Skye. Telefonu aç. Çok ciddiyim.
Skye, décroche, je suis sérieux.
Kimse seni görmedi ukala, çünkü doğruca Skye'ın yurduna gittin.
On ne vous a pas vu, parce que vous êtes allé sur le campus.
- Skye'a tecavüz etmedim!
- Je n'ai pas violé Skye.
Skye'ın babası olsaydım ve kızımla birlikte olduğunu öğrenseydim seni öldürürdüm.
Si j'étais le père de Skye et que j'apprenais ce que vous faisiez, - je vous tuerais.
Skye'ı öldürmeden de dünyanın en iğrenç adamı olabilir.
Il peut être un parfait salopard sans avoir tué Skye.
Bu kadının Skye olup olmadığına gelince... Fotoğrafını eskicinin yakınlarındaki bütün polis merkezlerine faksladım.
Au cas où c'est Skye, j'ai faxé sa photo aux postes de police des environs.
İhbara göre Skye, arabası 22 : 30'da bulunduğu sırada durağın yakınlarındaki bir bardaymış.
Skye aurait été dans un bar près de l'aire de repos où on a trouvé sa voiture vers 22h30.
Eğer ihbar meşru ise, Skye'ın bulunduğu yerlerden biri hiç incelenmemiş demektir.
Si c'est vrai, une partie de la chronologie est restée dans l'ombre.
Skye Petersen'ın ortadan kaybolması.
De la disparition de Skye Petersen.
Rapora göre Skye Petersen'ın kaybolduğu gün onu gören birisiyle konuşmuşsunuz.
Vous dites que quelqu'un a vu Skye Petersen le jour où elle a disparu.
Beale, Skye Petersen'i öldürdüğünü itiraf ettikten sonra bugün hapse gönderildi.
Beale a été transféré à la prison du comté, après avoir avoué le meurtre de Skye Petersen, du New Jersey.
Skye'ın çantasını bırakan kadın şimdi oradaymış.
La fille qui avait déposé le sac de Skye y est en ce moment.
Bana Skye'a yaptıkların konusunda yalan söylediğini sanmıyorum.
Je ne crois pas que vous me mentez au sujet de Skye.
- Nereden başlayacağım?
- Quand Skye a mis fin à votre liaison, vous êtes allé dans un bar. - Par quoi je commence?
Garson kız Gorn'un ifadesini doğruladı. Skye'ın aradığı çekici şirketini de bulduk.
La serveuse a confirmé la version de Gorn, et on a trouvé la société de dépannage que Skye a appelée.
Bir görgü tanığı kızı kaybolduğu gece 22 : 30 sularında bir barda görmüş.
Un témoin a vu Skye dans un bar à 22h30 le soir de sa disparition.
Bay Beale, ilk sorgulanmanızda Skye'ın ilişkinizi bitirdiğinde garip davrandığını söylemiştiniz.
Durant votre interrogatoire, vous avez dit que Skye agissait bizarrement quand elle a rompu. Vous pensiez qu'il y avait quelqu'un d'autre.
Skye, ben sana aşığım.
- Skye, je suis amoureux de toi. - Non.
Başka birisi yok.
- Skye? - Il n'y a personne d'autre.
Skye'ın hayatındaki diğer adamı bulmaya çalışıyoruz.
On essaie de trouver qui était l'autre homme.
Pekala. " Marvin Anthony, Wendy Arrington, Tanya Arroyo Chris Barlow, Skye Blue, Jennifer Bryant...
D'accord.