Snowden traduction Français
159 traduction parallèle
Ama sertliğin altında, altın gibi bir kalbi var, Snowden.
Et là-dessous, Snowden, on trouve un vrai coeur de guerrier.
Snowden, sağlıklı olmanın can cehenneme.
Snowden, tant pis pour la santé.
Snowden!
Snowden.
Snowden'ın mahzende.
Snowden est dans la cave.
- Biliyor musun, Snowden?
- Tu l'as dit.
- Snowden.
- Snowden.
- "Snowden" dedi.
- Il a dit "Snowden".
- Snowden öldü.
- Snowden est mort.
Snowden'in cenazesinden beri.
L'enterrement de Snowden.
Snowden, galiba.
Snowden, je crois.
Tek arkadaşım Snowden'di ve onu tanımıyordum bile.
Il ne restait que Snowden. Je ne le connaissais même pas.
- Washington'dan Snowden'i getiriyoruz.
On a appelé Snowden de Washington.
Snowden'i öğlen burada istiyorum. CIA söylentilerini Lester takip etsin ve Doris'i Beyaz Saray'a yolla.
Je veux que Snowden soit ici à midi et que Lester couvre les audiences de la C.I.A.
Programın tamamını kastetmiyorum sadece çıkıp kısa bir veda konuşması yapmak ve programı Jack Snowden'e devretmek istiyorum.
Je ne veux pas reprendre l'émission, je voudrais juste faire mes adieux brièvement, puis passer le relais à Jack Snowden.
Snowden'a söyle geldiğinde sözü ona bıraksın.
Dites à Snowden de le laisser prendre la place quand il arrive.
Glenn Quentin, Snowden Hills Şehir Kulübü'nde profesyonel golfçü. Sizin ortaya çıkardığınız karınızın sevgilisi.
Glenn Quentin, prof de golf au Country Club, l'amant de votre femme.
Daneeka, McWatt, Snowden, Orr, Moodus.
Daneeka, McWatt... Snowden, Orr, Moodus.
Okulda yedek bir öğretmen var, Bayan Snowden.
Il y a une prof remplaçante, à l'école,
Eğer Bayan Snowden'e birşey olursa, benim önleyebileceğim birşey...
Mais si quelque chose arrivait à Mlle Snowden, une chose que j'aurais pu empêcher...
- Bayan Snowden?
- Mlle Snowden?
Ne?
Quoi? Mlle Snowden.
Bayan Snowden, Çarşamba 10 : 30 civarında birisi evine girip, onu kesip gözlerini çıkartacak.
Mercredi. Vers 22 h 30. Quelqu'un ira chez elle, la découpera, lui arrachera les yeux.
Merhaba, Walter Snowden.
Bonjour. Walter Snowden.
Bay Snowden.
M. Snowden.
Biz Walter Snowden ile iş yapıyoruz.
On connaît Walter Snowden.
- Walter Snowden mı?
- Walter Snowden?
- Snowden Güvenliğin başı.
- De Snowden Security.
- Snowden Güvenliği daha önce hiç duymadım.
- Jamais entendu parler.
Walter Snowden'ı hiç duymadın mı?
- Vous ne le connaissez pas?
Walter Snowden veya Snowden Güvenliği hayatımda hiç duymadım.
- Jamais entendu parler de Snowden ou de Snowden Security.
Bonaventure da Snowden'i hiç duymamış.
- Bonaventure ignore tout de Snowden.
Geçmişte onu öldürmeye çalışan Snowden'dı. Ama Bonaventure'nin güvenliğini hiç geçemedi.
Snowden a essayé de le tuer, mais il n'a jamais réussi à passer.
Veritabanımızda Walter Snowden adına hiç kayıt yok.
Aucun Snowden dans la base de données.
Şef, aradığımız adam Walter Snowden takma adıyla çalışıyor.
L'homme que nous cherchons opère sous le nom de Walter Snowden.
Bunca zaman Snowden'in içeride köstebeği vardı.
Snowden avait une taupe.
Snowden'i anlıyorum.
Je comprends pour Snowden.
Snowden'den aldığımız çekin sahte olduğunu nereden bileyim?
Comment savoir que les chèques étaient en bois?
Facebook halka açıldı, Edward Snowden ise içeri atıldı.
Facebook est public et Edward Snowden très secret.
Bu olayı 10 Haziran'da Edward Snowden'in sızıntılarına kadar takip edebilirim.
Je peux le remonter jusqu'à la fuite d'Edward Snowden, aux environs du 10 juin.
Evet, bütün olayı iğrenç olması. Yani, bizi kimin izlediğini de bilmiyorum Bilirsin
Ouais, ben je ne sais pas qui est en train de me regarder, la NSA, le sexy Edward Snowden.
Edward Snowden'in 100'lerce kez söylediği şey.
Voici Edward Snowden
Edward Snowden'ın daha karanlık hâline dönüşmüş.
Elle est devenue une sorte de version sombre d'Edward Snowden.
Çocuğun dişi Edward Snowden değilse.
A moins que ton enfant ne soit une Edward Snowden au féminin.
Bence Snowden'i yakalayabilselerdi öldürürlerdi.
Ah, je pense qu'ils auraient tué Snowden s'ils avaient été en mesure de le rattraper.
Swartz'ın kurduğu veya kurucularından biri olduğu organizasyonların listesi devasaydı. Edward Snowden'ın internet gözetlemelerini ifşasından yıllar önce Swartz bu konuda endişeliydi.
La liste des organisations que Swartz a fondé ou co-condé est énorme, et des années avant que Edward Snowden révèle la surveillance massive d'Internet,
Julian Assange ve Edward Snowden keşke yerinde olsaydık diyecekler.
Julian Assange et Edward Snowden vont vous envier.
Bana bu flash diskteki bilginin... Snowden sızıntısını radarda minicik bir nokta gibi göstereceği söylendi.
On m'a dit que l'information qu'il y a sur cette clé USB ferait passer la fuite de Snowden pour un petit spot sur le radar.
Aniden Snowden'ın cebinde bitivermesini istemiyorum.
Je veux pas qu'elles finissent dans la poche de Snowden.
İşte geldi, aile sırlarının Edward Snowden'ı.
La voilà, la Edward Snowden des secrets de famille.
Teşekkürler Edward Snowden.
Merci Edward Snowden.
NASA, yada şu sexy adam Edward Snowden
J'ai pas envie de finir sur WikiLeaks.