Sofia traduction Français
1,317 traduction parallèle
Sophia boşanma avukatlarıyla konuşmuş, Micheal da ve Lori de her şeyi almak istiyorlarmış ev, araba, mücevher.
Sofia a parlé à leur avocat. Le couple se disputait la maison, la voiture, les bijoux...
Ve Sofia'da kendi ayrılma işlemleriyle ilgileniyor. Her iki ekipte tamamen dolu.
Sophia est toujours au placard...
Kalmaya karar verdiğine sevindim, Sofia.
Je suis ravi que vous ayez décidé de rester, Sofia.
- Selam, Catherine.
- Sofia. - Bonjour, Catherine.
Veterinerler sıvı Ketamineyi hayvanları yatıştırmakta kullanır, bu yüzden şu an Sophia veterinerleri kontrol ediyor.
Les vétérinaires utilisent la kétamine liquide injectable comme sédatif. Sofia interroge les vétos du coin.
Günaydın Sofia. Kusura bakma, dersini böldüm.
Pardonnez-moi d'interrompre votre leçon.
Küçük Sofia, hocasıyla ders yaparken...
Pendant que la petite Sofia est avec sa préceptrice,
Sofia?
Sofia?
- Lütfen sözle cevap ver Sofia.
Réponds avec des mots s'il te plaît, Sofia.
- Kız. Adı Sofia.
Une fille, Sofia.
Onunla birlikte kaçsak, Sofia'yı burada bırakacağımı... düşünmüş olamaz, değil mi?
Tu ne crois pas qu'il s'imagine que si on partait, lui et moi, j'abandonnerais Sofia?
Sofia'ya bakmak bana büyük bir mutluluk... ve özgürlük hissi veriyor.
M'occuper de Sofia a été pour moi une grande joie, et une grande liberté.
Koridorda bekleyebilir misin? Böylece Sophia uyanır da seslenirse ona cevap verebilirsin.
Pouvez-vous rester dans le couloir, à l'étage, pour pouvoir répondre si Sofia se réveille et m'appelle?
"Annen az önce gitti Sophia ama biraz sonra dönecek. -" Sakın merak etme. "
Dites-lui : "Votre mère vient de sortir, Sofia, mais elle revient tout de suite, et tout va bien".
Yürüyüşe çıkalım mı Sofia?
Veux-tu aller te promener, Sofia?
Kamptaki çocukların eğitimini üstlendiğiniz için... bunlara Sofia'm da dâhil, teşekkür ederim.
Pour prendre en charge l'éducation des enfants du camp, et de ma Sofia.
Çok iyi Sofia.
Très bien, Sofia.
Soruları bildiğin için ödül mü istiyorsun Sofia?
Tu réclames une récompense pour avoir fait ton algèbre?
Sofia'nın dersinden önce böğürtlen çayı içtik.
On a bu un thé à la mûre avant la leçon de Sophie.
William'a diğer odadaki köşeni gösterir misin Sofia?
Va montrer ton petit domaine à William, Sofia.
Sofia'yla da ilgilenmeyi istiyor musunuz?
Vous voulez également vous occuper de Sofia?
Sofia'yı muayene ettiğiniz için teşekkür ederim.
Merci d'avoir examiné Sofia.
Bay Swearengen sadece konuşmak için gelmiş Sofia.
M. Swearengen est juste venu pour parler, Sofia.
Şimdi Sofia'nın hem vasisi hem de öğretmeniyim.
Je suis seule à m'occuper de Sofia, désormais.
- Günaydın Sofia.
- Bonjour, Sofia.
- Sofia başka bir saatten öğrenebilir.
- Sofia apprendra sur une autre montre. - D'accord.
Öyleyse size ve Sofia'ya iyi geceler dileyeyim.
Dans ce cas, je vous dis bonsoir à vous et Sofia.
Eğitiminize ve zekanıza büyük saygı duyuyorum Bayan Isringhausen... ayrıca Sofia'nın eğitimi için verdiğiniz emeklere minnettarım.
Je respecte immensément votre formation et votre intelligence, Mlle Isringhausen et vous remercie de vos efforts pour l'éducation de Sofia.
Bayan Isringhausen, bana, Sophia'ya... ve tabii ki kendinize gösterdiğiniz... davranış biçimini, tutucu papaz Cotton Mather bile... sert ve sıkıcı bulurdu.
Mlle Isringhausen, Cotton Mayer aurait trouvé durs et tristes les critères que vous appliquez si résolument envers moi et Sofia et bien sûr vous-même.
- Acaba... - Üzülmemesi için... Sofia'ya veda etmeyeceğim.
Je ne dirai pas au revoir à Sofia pour éviter de la troubler.
Zaman zaman olanlara katlanamayacağımı zannettim... ama şimdi anladım ki bununla yaşayabiliyorum Sofia.
J'ai souvent ressenti que je ne pouvais vivre avec, mais je découvre que c'est possible, Sofia.
Bana bakabilir misin Sofia?
Peux-tu me regarder, maintenant?
Sophia.
Sofia.
Oh, Bu Sophia. Jamielerin bir arkadaşı.
C'est Sofia, c'est une amie des Jamies.
Sophia, bizimle otur.
Sofia, viens t'asseoir avec nous.
Shabbos, Sophia. Sophia, Shabbos.
Shabath, Sofia, Sofia, Shabath.
Sophia.
Sofia
Sophia, eğer hiç orgazm olmadıysan O zaman seks yapmak nasıl bir duygu?
Sofia, si tu n'as jamais eu d'orgasme, alors comment ressent tu le sexe?
Sophia, Bu yıllardır yaptığım en güzel sohbet.
Sofia, c'est la meilleure conversation que j'ai eue depuis des années.
Tanrım, Sophia!
Mon dieu, Sofia!
Evet, aslında evlendik.
- La dernière fois qu'on s'est vus, tu étais avec Sofia Kowalski! - Oui.
Tom'un aldığı maaşla bir çocuk büyütebileceğinize inanıyor musun?
- Dis donc, Sofia, je peux te poser une question? Tu crois que vous arriverez, avec le salaire de Tom et un enfant?
Benim evde kalıp çocuğa bakacağıma, senin de bize bakacağına karar vermemiş miydik? Sofia, önemli olan prensiplerdi.
- Tu ne te rappelles pas qu'on avait décidé que j'allais rester au foyer avec le bébé et que tu allais nous faire vivre?
Sonra dergi yazarı oldun, bu da yazı işleri müdürüne fahişe diyene kadar sürdü. Gerçek bir fahişe değil, Sofia.
Puis pour un magazine jusqu'à ce que tu traites le rédacteur en chef de putain!
- Günaydın.
Bonjour, Sofia.
- Daha bitmedi Sofia.
Non, Sofia.
Sofia uyuyor.
Sofia fait la sieste.
Oh, Sophia!
Oh Sofia!
Ben Sophia.
C'est Sofia.
Seni son gördüğümde, Sofia Kowalski ile beraberdin.
- Ça va bien, Forrest. Et toi?
Küçük bir aksilik bebeğim, ama bunu atlatacağız.
Sofia... tu ne devineras jamais ce qui est arrivé aujourd'hui. C'est une mauvaise passe, ma chérie, mais on va réussir à s'en tirer.