Sonuncu traduction Français
947 traduction parallèle
- Bu sonuncu!
C'est le dernier.
- Ben sonuncu muyum? - Hayır.
Je viens en dernier?
O benim üçüncü kocamdı, en sonuncu.
C'était mon troisième mari, le dernier.
Sonuncu değildim.
Moi je compte d'un autre côté.
Umarım bu ilk ziyaret sonuncu olmaz.
J'espère que vous reviendrez nous voir.
Ama bu sonuncu olacak, o yüzden tadını çıkar.
Ce sera la dernière, profitez-en.
Bu sonuncu.
- C'est le dernier.
Sonuncu olmayacağım! Başkaları da olacak!
Je ne serai pas la dernière!
Sonuncu kızılderiliyi kim öldürdü, biliyorum.
Voilà qui a pris le dernier Indien. - Qui?
- Amerikan. - sonuncu.
- Une américaine.
- Sonuncu.
Dernier.
Sonuncu.
Dernier.
Biliyor musun, bir keresinde yarışta sonuncu gelen bir ata $ 40,000 yatırmıştım, bu yüzden ben de onu satın aldım.
Si je parie sur un cheval qui arrive dernier, je l'achète.
Pek çok davada birlikte çalıştık. Bu sonuncu olursa çok üzülürüm.
Sid, il serait dommage de mettre fin à notre collaboration.
Pekala. Bu sonuncu.
C'est le dernier.
Bunlar sonuncu.
Les derniers.
Ancak bu sonuncu Barstow'dan.
La dernière fois, ils étaient à Barstow.
Sonuncu da olmayacaksın
Et que tu ne seras pas le dernier
- Sonuncu kimdi, vücut uzmanı oIan?
- Le dernier était chiropracteur?
Son olarak da, ama yüreğimde sonuncu değil, sen, sevgili Trebonius.
Le dernier, mais pas dans mon coeur, bon Trebonius.
Vincenzo, sırf aradığın gibi birini buldun diye, sonuncu kontes Torlato-Favrini'nin tablosu, kusursuz bir güzelliği yansıtacak diye, bir piyes sahneler gibi evlenemezsin.
Tu ne peux épouser une femme car tu la trouves parfaite dans le rôle du portrait de la dernière comtesse Torlato-Favrini.
İlk içkine, umarım sonuncu olmaz.
A notre premier verre, j'espére que ce sera pas le dernier.
Bavyera'da ilk tanıştığın erkek bendim... ve sonuncu da ben oluyorum.
Je suis le premier et dernier homme que vous avez rencontré en Bavière.
Ama bu sonuncu, anladın mı?
Mais c'est la dernière. Vu?
Sonuncu olsun.
La dernière.
- Evet, sonuncu.
- Oui, la dernière course.
- Bu Bay Murphy'deki sonuncu dinamitti.
EXPLOSIFS C'était les derniers, Murphy.
Bu ilk sefer değil Mae. Bu, sonuncu.
Ce n'est pas la première fois, Mae, mais la dernière.
Doktor, sonuncu düşükten sonra umudunu kesmesini söyledi.
Après la dernière le médecin lui a dit de perdre espoir.
Bu sonuncu muydu?
C'etait le dernier?
- O sonuncu muydu?
- C'etait le dernier?
- Evet, sekizinci ve sonuncu.
C'est la dernière édition?
Sonuncu Jean-Marc Clément, atalarının bütün özelliklerini toplamış görünüyor.
L'actuel Jean-Marc Clément est le digne continuateur de ses aieux.
Ligdeki son yılını sonuncu bitirmiş ve ardından unutulmuş.
Après avoir occupé la dernière place du classement, il tombèrent dans l'oubli.
- Sonuncu sen misin?
- Vous êtes les deux derniers?
Wilma, bu sonuncu!
Wilma, c'est la dernière fois.
Bunu izle. Bu belki de..... sonuncu olacak.
Regarde, c'est peut-être le dernier.
Harika bir arabamız var ama yine de sonuncu mu olacağız?
On est les derniers, avec l'Imperial?
Sonuncu Doktor Devitt, dört ay önce asansör kazasında öldürülmüş.
Le dernier est mort dans un accident d'ascenseur - il y quatre mois. - Je n'y crois pas, le dernier est mort il y a 12 heures.
Sanırım ikinci gülümseyişin uzun süre sonuncu gülümseyişin olarak kalacak.
Sachez que vous ne sourirez pas de sitôt.
Bu sonuncu olacak.
Cette fois, ce sera la dernière.
Sanırsam bu sonuncu kapı kapanışıydı.
Pour moi, le dernier était celui d'une porte qu'on ferme.
Sonuncu kulübe.
Le dernier bungalow.
Sonuncu buradan aşağıda.
La dernière est ici.
Kafana takma sen ilk değilsin, sonuncu da olmayacaksın.
Ne te chagrine pas. Tu ne seras ni le premier ni le dernier.
Sonuncu puronuzu alamam.
- Pas le dernier.
Bu geceki sonuncu kişi değil. - Hayır, efendim.
On n'a pas encore fini le boulot.
Sonuncu ve 42. yarışmacı Monte Karlo'ya henüz geldi.
Bien, cela fait maintenant un quart d'heure que le dernier concurrent est arrivé, le 42ème pour être précis, 42 voitures seulement sont parvenues à Monte-Carlo.
Seni uyarıyorum, Jef, bu sonuncu.
- Je te préviens, Jef. C'est la dernière fois!
Sonuncu?
Vraiment la dernière?
- Bu sonuncu.
- Le dernier. Le coup de l'étrier!