English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sour

Sour traduction Français

114 traduction parallèle
Bu yumurtalar uzaklardan geliyor, Sour Creek'ten.
Ces œufs viennent de loin, de Sour Creek.
"Whiskey sour". Hanımefendi içinse tatlısı fazla Bacardi.
Un whisky-sour acidulé, et pour madame, un Bacardi doux.
- Size Bacardi, kendime de "whiskey sour" aldım.
- Un Bacardi pour vous, whisky pour moi.
Rahibe, benim için dua eder misiniz?
Ma sour, voulez-vous prier pour moi?
Ben Rahibe Katherine.
Je suis sour Katherine.
Affedersiniz rahibe.
Je suis désolé, ma sour.
Büyükbabanı da... asla.
Tu ne verras plus tes parents, ta sour, ton grand-pere. Jamais!
Boş kafalı kız kardeşim Leanne.
Ma tete de lard de sour.
Kardeşiniz Saşa'yı okuldan tanırdım.
J'ai connu votre sour, Sasha, a l'école.
- Kardeşiniz olduğunu bilmiyordum. - Ablamı siz mi çıkardınız?
C'est vous qui avez fait sortir ma sour?
Bana da viski limon.
- Et un whisky sour.
- Viski limon, hah?
- Un whisky sour?
Pop, bana sek getirirken bir de limonlu viski getirir misin?
Tu me sers un whisky sour?
Limonlu viski istemiştim.
J'ai commandé un whiskey sour.
Alabama gecesinde... buzlu bir viski içmekten... daha güzel tek şey vardır... o da doğruyu söylemek.
Il n'existe qu'une seule chose meilleure... Que boire un whiskey sour glacé... Par une chaude nuit d'Alabama...
Mr. Champagne, kardeşiniz 3. hatta.
- [M. Champagne, c'est votre sour, ligne 3.]
O zaman Amaretto Sour alayım.
Je prendrai un Amaretto.
- Sour Grapes'i geri veriyordu.
- Elle rapporte Sour Grapes.
Sour Grapes.
Sour Grapes, productrice de séquences en extérieur.
Yeri gelmişken, Sour Grapes'i seyrettim.
J'ai vu Sour Grapes, et c'était nul.
Şu Sour Grapes'in mülâkatına...
Elle avait passé un entretien pour Sour...
Kız kardeşimiz kendini koruyor.
La petite sour essaie de se défendre.
Midori Sour ister misin?
Midori Sour?
Ben bir viski kokteyli alayım.
Un whiskey sour.
Oh, Sen bardayken başka bir viski kokteyli alacağım.
Je veux bien un autre Whisky Sour.
Biz Shinsengumiler... Shogun'un doğru sahipleri yapıldık!
Nous, membres du Shinsengumi allons être placés sour les ordres directs du Shogun!
Whiskey Sour demek?
Un whisky sour, hein?
Ama bara son gidişinde önce Doyle'un Whiskey Sour'unu söylemiş.
Mais la dernière commande commence par le whisky sour de Doyle.
Bir Whiskey Sour, bir kafeinsiz kahve, bir şişe su, bir bira.
Whisky sour, eau minérale, bière.
Viski kokteylini içemeden gitti.
Il a dû se passer de son whisky sour.
Şimdi kızkardeşine sofrayı kurmasında yardım eder misin, lütfen?
Veux-tu bien aider ta sour a mettre le couvert?
- Bu benim kız kardeşim.
- Voici ma sour. - Salut.
Ve bu da kız kardeşim, Martha McConville Linscott.
Et ma sour, Martha McConville Linscott.
Kız kardeşi varmış.
Il avait une sour.
Lee'nin küçük bir kız kardeşi varmış.
II avait une petite sour.
Saygılarını iletmeye mi yoksa kız kardeşimi düzmeye mi geldin?
Venez-vous offrir vos condoléances ou baiser ma sour?
Buraya gelip kız kardeşiniz ve Dahlia ile ilgili sorular sordu değil mi?
Il est venu ici, non? Poser des questions sur votre sour et le Dahlia?
Bugün evine kadar gittim ve kızkardeşin Martha ile konuştum.
Je suis passé chez toi. J'ai parlé a ta sour, Martha.
Adamım Sour Patch 50 sent, ve sakız 50c sent
Bonbons acides, 50 cents, chewing-gums, 50 cents.
Pembe Sincap ve Pisco Ekşisi'nin arasındaydı.
C'était entre le Pink Squirrel et le Pisco Sour.
kağıt, kalem ve "Sour Crunch Kids" var.
Je t'ai mis du papier, des feutres et des bonbons.
Sour Patch Kids, hmm
Des Sour Patch Kids... hmm un tiers.
Gevrek tabağına "Nesquick Çikolatalı" koyarken yakalamıştım.
Je lui ai mis des Sour Patch Kids dans ces céréales une fois. - Mon...
Sigara içmen, küfretmen ve çocuklara viskili karışımlar hazırlatmanla da alakalı.
Il y a la fumée et les mensonges, et les leçons aux enfants pour faire un whiskey sour.
Enerji içecekleri, çikolatalar su toplaması için yara bandı ve en sevdiğin şekerler.
boissons énergétiques, barres de céréales, et des pansements. Et tes Sour Patch Kids.
Kibrit getirmediğine inanamıyorum.
Je peux pas croire que t'aies pensé aux Sour Patch Kids et pas aux allumettes.
- Kardeşin çok şirin, değil mi?
- Elle est mignonne, ta sour, hein?
Yoksa ablalarının küçülmüş donlarını da giyiyor musun?
Tu portes aussi les vieilles culottes de ta sour?
- Artık yola çıksak diyorum.
- Ma belle-sour.
SAĞR OĞLAN
SOUR
- Limonlu viski - Geliyor.
- Whisky sour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]