English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Specter

Specter traduction Français

393 traduction parallèle
Komutanın adı sanıyorum Specter.
Le commandeur s'appelle Spectre, je crois.
Rapor, Specter.
Ton rapport, Spectre.
Harika bir fırsatın var Specter.
C'est une superbe opportunité pour toi, Spectre.
Bu Specter eski bir model için iyi iş çıkarmışa benziyor.
Ce Spectre s'en tire fort bien... pour un vieux modèle.
Neden boşa zahmete giriyorsun Specter?
Pourquoi vous donnez-vous tant de mal?
Aptal olduğumu mu sanıyorsun Specter?
Vous me prenez pour un idiot?
Rapor edilecek bir şey olduğunda Specter bizimle bağlantı kuracaktır.
Spectre nous contactera dès qu'il aura du nouveau.
Specter'ın sistemdeki diğer garnizonlardan daha fazla lazer ve yakıt istediğini fark ettim.
J'ai découvert que Spectre a commandé plus de lasers et de carburant que toute autre garnison.
Lucifer, Specter'ın yanlış rapor verdiğine inanmamı mı istiyorsun?
Tu veux me faire croire que Spectre a fait un faux rapport?
Komutan, Specter rapor veriyor.
Commandeur, Spectre au rapport.
Specter, Galactica'nın koordinatlarını aldın mı?
Ah, Spectre. As-tu la position du Galactica?
Sana güveniyorum Specter.
Je compte sur toi, Spectre.
Kendine karşı bu kadar sert olma Specter.
Ne sois pas trop dur envers toi-même, Spectre.
Specter harika bir iş yapıyor.
Spectre fait du très bon travail.
- Harikasın Specter. - Teşekkür ederim.
- Tu fais des merveilles, Spectre.
Bir komplonun varlığını kabul etmek veya daha araştırmaktansa... Warren Komisyonu, hırslı savcı Arlen Spector'ın... öne sürdüğü kuramı destekledi.
Mais plutôt que d'admettre un complot ou d'enquêter, la Commission a accepté la théorie d'un conseiller ambitieux, Arlen Specter.
Ekip liderleri, ben Specter.
Chef d'équipe, c'est Specter.
Tek bir hızımız var Jack.
{ \ pos ( 192,210 ) } La Lott-Specter est passée d'une voix. On a qu'une vitesse, Jack.
The Specter.
Le spectre!
Bu yüzden Arlen Specter * parti değiştirmek zorunda kaldı.
Et Arlen Specter a dû changer de parti.
Bay Specter birazdan sizinle olacak.
M. Specter arrive.
Bay Specter'ın personelimize değer vermediğimiz hakkında iddiası ve hatta küçümsemesi herhangi bir yasaya dayanmıyor.
Votre Honneur, M. Specter dit que nous ne nous préoccupons pas de nos employés. C'est désobligeant, mais sans valeur juridique.
Seni Harvey Specter mı gönderdi?
Harvey Specter vous envoie?
Dennis, ben Harvey Specter.
Dennis, c'est Harvey Specter.
Müvekkilimle değil benimle konuşun, Bay Specter.
Adressez-vous à moi, M. Specter.
Bunu imzalayacaksın ve hapiste cezanı doldururken her gece ranzana çıktığında iyi ki Harvey Specter bu anlaşmayı yapmış diye dua edeceksin.
Signez-le, faites votre année en prison, et chaque nuit dans votre couchette, vous remercierez votre bonne étoile que ce soit Harvey Specter qui ait négocié.
Collin Church, Bay Sainz ve Bay Specter. Yasal görüşmemize geç kaldınız.
Collin Church, M. Sainz et M. Specter, qui a rejoint tardivement notre dispute juridique.
Bay Specter'in belgeleri elinde, bendekiler de gösteriyor ki bu ilacın FDA tarafından onaylanması esnasında Quentin Sainz'in şirketi iflasın eşiğindeymiş.
M. Specter a ses documents, et les miens prouvent qu'avant l'agrément de la FDA pour ce médicament, la compagnie de Quentin Sainz était au bord de la faillite.
- Bay Specter. Hepinizin uyguladığı taktikleri sorgulayabilirsiniz ancak o haklı.
- M. Specter, vous pourrez critiquer sa stratégie au tribunal, mais il a raison.
Bay Specter. Büyük bir seref.
M. Specter, c'est un vrai plaisir.
Davayi açanin Harvey Specter oldugunu söylediginde yüzlerinin soldugunu göreceksin.
Et quand vous leur direz que Harvey Specter est celui qui vous poursuit, vous verrez leurs visages devenir blêmes.
Harvey Specter mi?
Harvey Specter?
Harvey Specter ile mi çalisiyorsun?
Vous travaillez avec Harvey Specter?
Sen Harvey Specter olmalisin.
Vous devez être Harvey Specter.
Bay Specter. Büyük bir şeref.
- M. Specter, c'est un plaisir.
Davayı açanın Harvey Specter olduğunu söylediğinde yüzlerinin solduğunu göreceksin.
Et quand ils sauront que Harvey Specter vous fait un procès, vous les verrez blêmir.
Harvey Specter ile mi çalışıyorsun?
Vous bossez avec Harvey Specter?
Sen Harvey Specter olmalısın.
Vous devez être Harvey Specter.
Görüyorum ki benim terfim senin Harvey Specter Google alarmına çıkmış.
Ma promotion a surgi sur ton alerte Google "Harvey Specter".
- Bay Specter... - Kendine sakla.
Laisse tomber.
Sizin hakkınızda konuşalım Bay Specter.
Parlons de vous, M. Specter.
Siz de sorunun bir parçası mıydınız, Bay Specter?
Vous en faisiez partie, M. Specter?
Büyük Harvey Specter sıradan bir taksi şoförü ile uğraşıyor.
Le grand Harvey Specter s'en prend à un pauvre chauffeur de taxi.
Bay Specter, eyaletin bu cezayı verme hakkı var.
L'État a le droit d'augmenter cette peine.
Bay Specter, bir polis memurunu kanıtla oynamakla suçluyorsunuz.
Vous accusez un officier de police d'avoir trafiqué des preuves.
Bay Specter'ın iddiaları doğru olsa bile bu otomatikman kanıtı lekeler.
Si ces accusations étaient vraies, cela invaliderait la preuve.
Harvey Specter'ın size söylemediği bir şey.
Harvey vous l'a cachée.
Gelişme var mı Specter?
Des progrès?
Gerald, bu bey, Harvey Specter.
Voici Harvey Specter.
Harvey Specter. Memnun oldum.
Harvey Specter.
Bay Specter... İtirazınızı geri alacak mısınız?
Vous retirez votre motion?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]