English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Spectre

Spectre traduction Français

826 traduction parallèle
Dr. Waldman, üniversitede, sizden mor ışınlara, mor ötesi ışınlara dair bir şey öğrenmiştim. Spektrumdaki en yüksek renkler olduğunu söylemiştiniz.
Docteur, à l'université, vous m'avez beaucoup appris sur le rayon violet, le rayon ultraviolet, la couleur extrême du spectre, d'après vous.
Tom, seninle dere tepe düz gitsem o da bana bir umacı gibi musallat olurdu.
Si je m'en allais vivre ma vie avec toi, son spectre me hanterait.
Ölümün şekline bürünerek geliyor.
Semblable au spectre de la mort.
Çünkü söylemezsem uykularımdaki suç işlememiş bir adamın hayaleti kefaretini ödemeden peşimi bırakmayacak ve rüyalarımda işkence etmeye devam edecek.
Si je n'osais pas, mes nuits seraient hantées par le spectre d'un innocent expiant sous la torture un crime qu'il n'a jamais commis.
Tabi. Ama ya o hortlak uğuldamaya başlarsa?
Mais si ce spectre se remet à hurler?
Muhtemelen bir mağaradan gelen yankıdır ama tıpkı bir hortlakmış gibi ses çıkıyor.
Un écho d'une grotte... mais on dirait un spectre.
- İyi. - Hayaleti ilk gören Bobby idi. - Bakın!
Il a été le premier à voir le spectre.
Hayalet olarak seni ziyaret edeceğim!
Je serai un spectre et je viendrai vous voir.
Horatio'ya kalırsa hayal görmüşüz biz. İnanmak istemiyor bir türlü iki kez gördüğümüz o korkunç şeye.
Horatio dit qu'on rêvait, en croyant voir ce spectre deux fois.
Çünkü inanın bana, bizimle konuşmayan bu ruh konuşur onunla.
Muet pour nous, le spectre lui parlera.
Babamın ruhu, zırhlar içinde.
Le spectre de mon père en armes! ûr!
Yakın öyleyse, hayaletin dolaşma vakti.
Alors l'heure approche où le spectre paraît.
Nasıl çağırıyor yine, bakın! Bırakın beni! Ant olsun, gebertirim yoluma duranı!
Qui me retient encore, j'en fais un spectre.
Ben, babanın ruhuyum senin ve bir süre için mahkumum geceleri karanlıkta gezmeye, gündüzleri ateşler içinde kalmaya, yanıp tükeninceye dek işlediğim günahlar.
Je suis le spectre de ton père. Condamné pour un temps à errer, la nuit. Et, le jour, à jeûner dans une prison de flammes, pour expier mes péchés, par l'épreuve du feu.
Gördüğümüz hayalete gelince, ecinni falan değil, o kadarını söyleyeyim size.
Pour le spectre, je vous jure qu'il est honnête.
Canım Horatio, hayaletin dedikleri üstüne bin altına bahse girerim...
Le spectre n'a pas menti.
Dunson'un hayaletini arkalarına alarak ilerlemeye devam ettiler.
Ils avancèrent avec le spectre de Dunson derrière eux. Il avait promis de se venger.
Bir tenis kortu vardı, daha doğrusu bir tenis kortunun hayaleti, çizgileri silinmiş ve filesi parçalanmıştı.
Il y avait un court de tennis, ou plutôt le spectre d ; un court de tennis, avec des lignes effacées et un filet qui traînait.
Hala bir hayalet gibiyim.
Ça ne m'empêche pas de me sentir comme un spectre.
- Hâlen hayattayım.
- Tu es pâle comme un spectre!
Hiç garip bir yaratıkla karşılaştığın oldu mu?
N'aurais-tu pas rencontré un spectre?
Spektrumlarında değişme olduğu belli.
Leur spectre semble déformé.
Ve paletim spektruma göre metodsal bir şekilde hazırlandı.
Ma palette est préparée méthodiquement dans l'ordre du spectre.
Bana özgürlüğümü verin, ben de tacı vereyim.
Rends-moi ma liberté et je t'offrirai le spectre.
Anlıyorsun? Bu çizgi bir hayal!
Vous voyez, cette ligne dans le spectre?
Bir zombiyle konuşsam fark etmezdi.
Autant parler à un spectre!
Hatta avukatın benim adıma savunma yapmasına izin vermeye niyetliydim ta ki beni savunmak adına hayaleti canlandırmasını görene kadar.
Jusqu'à ce que je comprenne que pour parvenir à me blanchir, il devrait une nouvelle fois brandir ce spectre.
Kendi ülkemizde de savaş korkusu arttı. Bu yüzden güvenliği tekrar gözden geçirmeliyiz.
Mais dans notre pays, le spectre de la guerre a ressurgi, nous incitant une nouvelle fois à préparer notre défense.
Beni dinle. Bacaya sıkışmış karga kadar hastalıklı.
Crois-moi, elle est gaie comme un spectre.
Ben bir SPECTRE üyesiyim.
- Je suis membre du SPECTRE.
SPECTRE'de yer alabileceğinizi düşündüm.
Je pensais même que vous auriez eu votre place au SPECTRE.
Ve sonra vuruyor, SPECTRE gibi.
Et, comme le SPECTRE, il frappera alors.
Örgütümüz sizin Ruslardan bize gelmenizi eğlence için ayarlamadı Üç Numara.
Le SPECTRE ne vous a pas fait lâcher les Russes pour vous amuser, Numéro 3.
Yönergeleriniz doğrultusunda SPECTRE için Ruslardan yeni Lektor şifre çözücü makinasını çalmayı planladım.
Selon vos ordres, j'ai préparé le vol par le SPECTRE du décodeur russe Lektor.
Artık SPECTRE için çalıştığımı bilmesi olanaksız.
Elle ignore sûrement que j'appartiens au SPECTRE.
Ek olarak, SPECTRE'nin faal ajanımız Dr. No'nun öldürülmesinin kişisel intikamını alması için bunu bir şans olarak görüyorum.
Quoi d'autre? La touche finale sera que le SPECTRE pourra venger la mort du Dr No.
SPECTRE Adasına hoş geldiniz. Umarım yolculuğunuz iyi geçti.
Votre visite est un honneur pour l'île du SPECTRE.
Elbette. SPECTRE.
Mais non, bien sûr, c'est le SPECTRE.
O halde camide Rus ajanını öldüren SPECTRE'ydi. Sen miydin?
C'est le SPECTRE qui a tué à la mosquée?
O da SPECTRE için çalışmıyor mu? Hayır.
- Elle n'est pas des vôtres?
Klebb artık SPECTRE için çalışıyor.
Klebb appartient au SPECTRE.
Ve SPECTRE daima sözünü tutar.
Et le SPECTRE tient toujours ses engagements.
Kenara çek SPECTRE Yeşil. Yoldan çekil!
SPECTRE Vert, écartez-vous.
SPECTRE Kırmızı, SPECTRE Yeşil, yakına vuruyorsun.
SPECTRE Rouge et SPECTRE Vert, vous tirez trop prés.
Ne oldu? Hortlak görmüş gibisiniz.
On dirait que vous avez vu un spectre!
İlk gece bahçede koşan şeyin... bir hayalet olduğu, kapıya vuran şeyin bir hayalet olduğu... elini tutan şeyin bir hayalet olduğu fikrine hepimiz direniyoruz.
Nous résistons tous à l'idée que ce qui a couru dans le jardin, la 1ère nuit, ce qui a cogné, vous a tenu la main, était un spectre...
Yaşayan hiç bir canlı kurtulamadı ve ölüm saçan bu hortlak sıradaki kurbanlarını beklemeye başladı.
S'Y INSTALLA, FAISANT PLANER LE SPECTRE DE LA MORT
Sizlere SPECTRE Altı Numara'nın ölümünü bildirmekten üzüntü duyuyorum.
J'ai le regret de tous vous informer de la mort du Spectre Numéro Six.
SPECTRE, gücünü üyelerinin bütünlüğünden alan bir kardeşliktir.
Le Spectre est une fraternité solide... dont la force réside dans l'intégrité absolue de ses membres.
Evet, şu hortlağınız!
Votre spectre!
- SPECTRE mi?
- SPECTRE?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]