Stewart traduction Français
1,391 traduction parallèle
Martha Stewart'ın tüm çalışmaları?
Les oeuvres complètes de Martha Stewart?
Dr. Stewart evde kimmy'i alabilirim.
Le Dr Stewart est chez lui. Je pourrais y emmener Kimmy.
Bu ev yapımı, değil mi, Stewart?
Nous l'avons fait nous-mêmes, n'est-ce pas, Stewart?
Stewart'ı buraya getireceğim.
Je vais chercher Stewart.
- Biraz Rod Stewart'a benziyor.
II ressemble à Rod Stewart.
Poposu tıpkı Rod Stewart'inki gibi küçük.
Un petit cul à la Rod Stewart.
İfadenizi tekrarlayacak olursak Bayan Stewart'ı kovmanız bir aşk eylemiydi karınıza aşkınızın ve sadakatinizin inanılmaz bir göstergesi.
Pour paraphraser vos propos... vous avez renvoyé Mlle Stewart par amour... pour prouver votre engagement envers votre femme.
Bu sizin sorununuzdu Molly Stewart'ın değil.
c'était votre problème à vous... pas à Mlle Stewart.
Molly Stewart'ın gitmesi için bir neden var mıydı?
Pourquoi Mlle Stewart devait-elle partir?
Zampara Stewart Burns.
Steward Burns, coureur de jupons.
Bu, Stewart.
C'est Stewart.
Stewart Bradley.
Stewart Bradley, mon fiancé!
İzler, basketbol sahasından Stewart Bradley'nin cesedine kadar gidiyor.
Du terrain de basket au corps de Bradley.
Ya Stewart Bradley?
Et Stewart Bradley?
Stewart Bradley'nin ölümden sonra omzu çıkmıştı.
Stewart Bradley avait une épaule démise. Post-mortem.
Bu da Stewart Bradley'nin omzunun neden çıktığını açıklıyor.
Ça expliquerait l'épaule démise de Bradley.
Stewart'ı onun öldürdüğüne o kadar emindim ki.
J'étais si sûre que c'était lui qui avait tué Stewart.
İzi eşleştirdik ve bir isim bulduk. Stewart Otis, sabıkalı sübyancı.
On a un nom pour l'empreinte.
- Evet.
Stewart?
Bay Çok Golf oynarım.Bir sonraki kurbanına mı gidiyorsun, Stewart?
Un uniforme volé. Monsieur fait du golf?
Stewart'ın pelvis CT'si sonuçlarını isteyebilir misin?
Tu peux appeler pour les résultats du scan de Stewart?
- Ben de Stewart.
- Stewart.
Stewart.
- Véto.
Veto.
- Stewart.
Martha Stewart'ı bodrumuna kim kilitlemiş.
C'est Martha Steward qui s'occupe de la maison.
Ben ailemle eve dönüyorum, gerçekten kalamam.
Recevoir chez soi demande des sacrifices. - Martha Stewart? - Une paraphrase de Proust.
- Martha Stewart mu demiş? - Proust'tan alıntı.
ou dictateur dans un pays lointain.
Selam John. Nişanlımla tanş, Sapphire Stagg.
John Stewart, je te présente ma fiancée, Sapphire Stagg.
Martha Stewart çalışıyor.
Martha Stewart le fait.
Bir keresinde hiçbir şey satmıyorken Martha Stewart'ın portresini almıştı.
Elle a photographié Martha Stewart quand elle n'était encore rien.
O kadar savunmasız olmuştu ki ona sarılmak istemiştim, ama yapamadım, çünkü o Martha Stewart.
Elle avait l'air si vulnérable. J'avais envie de la serrer dans mes bras, mais... Impossible.
Uzaklarda bir yerlerde, Martha Stewart ağlıyor.
Quand je pense que loin d'ici, on doit sortir les parapluies.
"Martha Stewart'ın Yaşamı" Programına geri dönüyoruz.
Retrouvons l'art de vivre de Martha Stewart.
Bayan Stewart, size birkaç soru sormak zorundayız.
Mlle Stewart, on doit vous interroger.
Yıllık hostes üniforması.
L'uniforme annuel des Stewart!
Ailemle ilk Noel de böyle geçti.
Tu as survécu à ton premier Noël Stewart.
Selam, Bayan Stewart.
Bonjour, Mme Stewart.
Rod Stewart dostum.
Rod Stewart, mec.
Rod Stewart'a gidiyoruz, ve sen The Faces'i severdin dostum.
Nous allons au concert de Rod Stewart, et tu as aimé "The Faces", mec.
Sen Rod Stewart değilsin!
Tu n'es pas Rod Stewart!
Bu Rod Stewart değil.
Ce n'est pas Rod Stewart.
Rob Stewart.
Rob Stewart.
Charlie Stewart. Kuzenin.
Charlie Stewart, ton cousin.
Ama Charlie Stewart'ı gördüm.
Non, mais j'ai vu Charlie Stewart.
- Stewart ve Charles Fish davasında davacıyı haklı bulduk ve sanığın tazminat olarak 68,000 dolar ödemesine karar verdik. - Kararınız nedir?
- Oui, Votre Honneur.
Stewart Otis diye biri yok.
Bon sang, pas de Stewart Otis.
- Stewart?
Merci.
Pornografi sandığını bulduk.
Allons-y. On a trouvé... votre planque de pornographie, Stewart.
Hayat, hayal kırıklıklarıyla doludur, Stewart.
J'ai même pas eu le temps de jouer avec elle. La vie, Stewart... est pleine de désillusions.
Ben Rod Stewart'ım.
- Je suis Rod Stewart.
Ya Martha Stewart bugün güzelse?
Et si Martha Stewart avait été sympa aujourd'hui?