English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ S ] / Sunny

Sunny traduction Français

619 traduction parallèle
- Öyle. Sunny Cal.
- Oui, de Sunny Cal.
- Sunny Cal mi? - Evet.
Sunny Cal?
Baksana, madem Sunny Cal'lisin, bir sürü film yıldızını tanıyorsundur.
Vous devez connaître beaucoup de stars.
Tıpkı oyuncak dolabındaki "Sunny Stories" gibi.
Comme le placard à jouets dans ma BD.
Sunny Dixie karnavalında, dönme dolapta.
Oui, au manège de la Foire Sunny Dixie.
Eğer hayatın tadını "Sunny Dunes Relax" ile birlikte çıkarabiliyorsan zümrüt yeşili çimlerin üzerinde tenis oynamak, çölün ortasında gezinmek çocuklarını vahşi gezintilerde ava çıkarmak bir dağ aslanını bile vurabilirsin.
Jouer au tennis sur l'herbe couleur émeraude Marcher en extérieur au milieu du désert Emmener vos enfants chasser dans des ballades sauvages
Ve golf oyununun zevkini sakın unutma, golf sahasında Sunny Dunes senin için hazırdır.
Et n'oubliez le plaisir d'une partie de golf sur le parcours que "Les dunes ensoleillées" ont préparé pour vous
Sunny Dunes Arazi Geliştirme Şirketi, Posta Kutusu 82, Los Angeles, California.
Bien sûr : "Les dunes ensoleillées, Cie de développement du territoire", Boîte postale 82, Los Angeles, Californie
Bu sırada, çok da uzak olmayan bir yerde Bay ve Bayan Arthur Putey bilmedikleri bir ofise girmek üzereydiler.
"Sunny Motel Chambres Libres" Entre-temps, pas très loin.. M. et Mme Arthur Putey allaient entrer dans un bureau peu familier.
Sunny.
Sunny.
Elveda, Sally.
Au revoir, Sunny.
Unutmayın en iyiyi en ucuza Sunny Vale Mobilyalarında bulabilirsiniz. ( Mervin Çıkışının hemen güneyi )
NOUS VOUS RAPPELONS QUE LES MEILLEURES AFFAIRES SONT CHEZ SUNNY VALE
- Sadece sizin Sunny Jim'de!
Chez votre serviteur Jim.
Sunny Club'da çalisiyor, tersane tarafinda bir fuhus barinda.
Elle travaille dans le Sunny Club, un bar à pute qui se trouve sur le port.
- Sunny Club'a.
- Sunny Club.
Eger o sarisina içki ismarlamamis olsaydim... beni soymazlardi ve biz de...
Si j'étais pas allez au Sunny Club, j'aurait pas la blonde à boire un verre, les types m'auraient piqué mon argent...
Bu Sunny Crocket'ın başına asla gelmezdi.
Bloqués la veille de Noël.
- Bu harika olur. - Ben Sunny.
- ll pourra sans doute arranger ça.
Sunny.
- Ce serait super.
Sağ ol.
Sunny.
Stewart! Selam Sunny.
Laisse-moi t'aider.
Vuruşun nasıl? - Bay Skolnick.
Sunny, et votre doigté?
Sunny, Lambda'lara böyle davrandığım için üzgünüm. Onları dışarı çıkarıp eğlendirebilirsiniz dedim.
Je regrette la manière dontj'ai traité les Tri-Lambda etje voudrais que vous les emmeniez s'amuser un peu.
- Selam Sunny. - Merhaba.
Voir depuis combien de temps elles nous écoutent.
- Selam. - Merhaba.
- Salut, Sunny.
Aslında Sunny biraz endişeliyim.
À vrai dire, je suis un peu nerveux.
Sunny! İneklerle iyi eğlenceler.
Sunny, amuse-toi bien avec les crétins!
Sunny, özür dilerim.
- Sunny, excuse-moi. - Quoi?
Ne? Hadi ama Sunny, lütfen.
- J'ai été stupide et fier.
Sunny!
Hey, Sunny.
Tabii ki seni tanıyorum. Seni ve Sunny'i Prestige işinden.
Toi et Sunny, le braquage du Prestige.
Son kez söylüyorum Bu herife güvenme.
Écoute-moi bien, Sunny. Ne mise pas trop sur lui.
Sunny fıkra anlatıyordu.
Elle nous dire blague!
Sunny ile evlendiğimde, o dünyanın en güzel duluydu. Ve en zengini de tabii ki.
Sunny était la plus belle divorcée du monde, et l'une des plus riches.
Üç hafta sonra, Sunny kendinden geçmiş halde soğuk banyoda üstüne sadece gecelik giyiş halde yerde yatıyordu.
3 semaines plus tard, Sunny est allongée dans la salle de bains, la chemise de nuit relevée.
Büyün çocuğun, Sunny'nin hap ve alkol sorunu olduğunu inkar ettiğini öğrendim.
Il semble que Sunny abusait des médicaments et de l'alcool.
- Bul bakalım. Sunny'nin kullandığı ilaçlar benim adıma reçeteye yazılmıştı.
Sachez aussi que Sunny prenait mes médicaments.
Sunny ve ben 60'ların sonlarında kendimize B12 iğneleri yapardık.
Sunny et moi injections de la B-12 dans les années 60.
Yani demek istediğim, neden bütün gün boyunca Sunny'nin köşesinde doktor çağırmadan durayım ki?
Pourquoi suis-je resté auprès de Sunny sans appeler un médecin?
Çünkü Sunny doktorlardan nefret ederdi.
Parce que Sunny les détestait!
O diyor ki Sunny, Claus'un reçetesine yazılmış Valium'u alıyordu.
Sunny prenait bien le valium de Claus.
O diyor ki ; 19 yaşındayken, Sunny von Bulow'un ona nasıl uyuşturucu iğnesi yapılacağını öğrettiğini söylüyor.
Il dit qu'à 19 ans, Sunny von Bulow lui a appris à se faire des piqûres.
Sunny'yi hap alırken gördüklerini söylüyorlar. Sarhoş halde, yere düşerken. kapıyı yumruklarken, ruju yüzünün her yerine dağılmış halde gördüklerini söylüyorlar.
Ils disent que Sunny prenait des pilules, se saoulait, tombait, se cognait aux portes, se badigeonnait de rouge à lèvres.
Eğer rahip bu işin üstesinden gelirse ve biz Sunny'nin uyuşturucu kullandığını belgeleme şansına sahip oluruz. Kendi kendine iğne enjekte ettiğini... Akla yatkın bir teori bu.
Si le prêtre témoigne et qu'on prouve que Sunny se droguait, elle a pu s'injecter elle-même.
Sunny kiloları konusunda endişeliydi.
Sunny voulait maigrir.
Ve ayrıca ben bir Sunny'ye insülin iğnesi yapan bir ölü seviciyim. Bu sayede onu istediğim yolla yapabilirdim.
Et que je suis un nécrophile... qui a fait une piqûre à Sunny pour abuser d'elle.
- Evet Sunny. Sana göre bir işim var.
Sunny, j'ai un boulot pour vous.
Sunny.
Et, Sunny...
Size bira alırız. Sunny, bu sinir hücrelerinin fazlasını öldürelim mi?
Oui, on va y aller.
Sunny nerede?
Où est Sunny?
- Sunny harika bir kadındı.
- Sunny était charmante...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]