Söylemek istediğim bir şey var traduction Français
552 traduction parallèle
Size söylemek istediğim bir şey var.
" Je veux vous confier un secret.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
J'ai quelque chose à vous dire.
Önce benim sana söylemek istediğim bir şey var.
Je dois d'abord te parler.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
J'ai à vous parler.
Size söylemek istediğim bir şey var.
Il y a une chose que je voulais vous dire.
Ona söylemek istediğim bir şey var ayrılmadan önce.
Il y a quelque chose dont je veux lui parler avant qu'on se sépare.
Size söylemek istediğim bir şey var.
Attendez! Je dois vous dire...
Sonra şapkanı, ceketini, eldivenlerini al, çünkü dışarı çıkıyoruz. - Söylemek istediğim bir şey var.
Prépare-toi, nous allons fêter notre rencontre.
Anya sana söylemek istediğim bir şey var.
Anya... Je dois vous dire quelque chose.
Uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey var.
Il y a quelque chose que je voulais te dire depuis une éternité.
Anne, baba, size söylemek istediğim bir şey var.
Tout seul. J'ai quelque chose à vous annoncer.
Söylemek istediğim bir şey var.
- Non. Ouais.
Sana hep söylemek istediğim bir şey var.
Y a une chose que je voulais te dire, Jo.
Sana söylemek istediğim bir şey var, ama bana bir türlü fırsat vermiyorsun.
Je voulais vous dire quelque chose, mais je n'ai jamais pu.
Bir sorun mu var? Söylemek istediğim bir şey var.
Tu es préoccupé?
Söylemek istediğim bir şey var.
Il y a une chose dont j'aimerais parler.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Senden iyi konuşamam ama söylemek istediğim bir şey var.
Je suis pas plus fort que toi. Je voulais dire...
Sana söylemek istediğim bir şey var. Affedersiniz.
Il y a quelque chose qu'il faut que je te dise.
Paul, sana söylemek istediğim bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Il faut que je te parle.
Suzette, Şu Mısır kültürü sınıfına başladığımızdan beri sana söylemek istediğim bir şey var.
Suzette, depuis le début de ces conférences sur l'Égypte ancienne, j'ai envie de te dire quelque chose.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Il y a quelque chose que je voulais te dire.
- Söylemek istediğim bir şey var. Oturun ve dinleyin.
Il y a une chose que je veux dire, et j'aimerais que tu t'assoies... pour voir si tu peux rester tranquille pour une fois dans ta vie.
Frank, sana söylemek istediğim bir şey var.
Frank, il y a quelque chose que j'aimerais te dire.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Je voulais te dire quelque chose.
Konuyu sen açtığına göre benim de sana söylemek istediğim bir şey var. - Ne?
Puisque vous en parlez... je voulais vous dire...
Aslında sana söylemek istediğim bir şey var.
Voilà, j'ai... j'ai quelque chose à te dire.
- Boş ver. Sana hep söylemek istediğim bir şey var.
Il ne me reste plus qu'une chose à vous dire.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Laisse, je ne veux pas penser à ça.
Söylemek istediğim bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Söylemek istediğim bir şey var, kahretsin Janet...
J'ai une seule chose à dire Et c'est : zut, Janet
Söylemek istediğim bir şey var, kahretsin Janet...
J'ai une seule chose à dire et c'est
Söylemek istediğim bir şey var, Brad, hastayım
J'ai une chose à dire et c'est Brad, je suis folle de toi
Söylemek istediğim bir şey var, kahretsin Janet...
J'ai une seule chose à dire et c'est Zut, Janet
Hazır konusu açılmışken. Size söylemek istediğim bir şey var Bayan "A."
J'ai encore une chose à vous dire.
Bu gece sana söylemek istediğim bir şey var, Robert. Ve Angel'da duysun isterim.
Ce soir, j'ai quelque chose à te dire Robert, et je veux qu'Angel l'entende.
Sana söylemek istedigim bir sey var Mike.
Il y a quelque chose... que je voulais te dire.
Ben... sana söylemek istediğim bir şey var. Belki otururken söylesem daha iyi.
e..
Sana söylemek istediğim başka bir şey daha var.
J'ai autre chose à te dire.
Ve sana söylemek istediğim bir şey daha var.
Ah oui! Il y a autre chose que je voulais vous dire.
Aslında, sana... Söylemek istediğim bir şey var.
Je voudrais te parler.
Alfred hakkında sana söylemek istediğim bir şey daha var.
Je dois encore te dire une chose sur Alfred.
Söylemek istediğim bir şey daha var.
Je dois juste vous dire une chose.
- Sana söylemek istediğim bir şey var.
- Je dois te dire quelque chose.
Sana söylemek istediğim bir kaç şey var.
Il y a quelque chose, que je voudrais vous dire
Söylemek istediğim başka bir şey daha var.
George! Moi, j'ai autre chose à dire!
Söylemek istediğim şey bunun manevi bir değeri var.
Elle a...
Sana söylemek istediğim bir şey daha var.
Je n'ai plus qu'une chose à dire.
Söylemek istediğim bir şey daha var.
Téléphonez-moi. Je voudrais vous dire...
Söylemek istediğim başka bir şey daha var, bu işten hoşlanmıyorum.
Et je vais te dire autre chose, je n'aime pas ce que tu fais là-haut,