Süleyman traduction Français
389 traduction parallèle
Süleyman için yeterli olan şeyler Johnson ilçesinden bir Johnson için de yeter demişti.
Il disait que ce qui était bon pour Salomon était bon pour un Johnson du Johnson County.
Hz. Süleyman'dan da daha fazla karım var.
J'ai plus d'épouses que Salomon en personne!
avucundaki "süleyman yüzüğü" bölgeniz bana sizin bir kontun kızı... olduğunuzu söylüyor.
Votre anneau de Salomon me dit que vous êtes... la fille d'un comte.
Ve Kral Süleyman'ın bütün o ihtişamına rağmen kırlardaki zambaklar kadar güzel olmadığını söylemişti.
Il disait aussi que le roi Salomon, dans toute sa gloire... n'était pas aussi beau que les lys des champs! Je sais que vous n'oublierez pas :
Kral Süleyman'ın Saba Melikesi'ne verdiği inci.
La perle que le roi Salomon a offert à Saba.
Sen Süleyman'ın Saba'ya verdiği inciyi satın alacaksın.
Tu achèteras la perle que Salomon a offert à Saba.
Kral Süleyman'ın Hazineleri mi?
Les Mines du Roi Salomon?
Kral Süleyman'ın Hazineleri filminin eleştirisi.
Ce n'est que la critique du film Les Mines du Roi Salomon.
Oh! Kral Süleyman'ın madenleri yada teyzem Minnie'nin altın mezarı!
Les mines du roi Salomon ou la tombe dorée de ma tante Minnie!
Kadını Paris'e götürecekmiş ve orada Süleyman ve Bathsheba gibi yaşayacaklarmış Mutlu günler ve geceler boyunca birbirlerinin kollarında.
Il lui dit qu'il l'emmènera à Paris et qu'ils vivront comme Salomon et Bethsabée des nuits et des jours heureux dans les bras l'un de l'autre.
Süleyman'ın ihtişamı bitti. Dönmeyecek.
Le règne de Salomon est à jamais fini!
Süleyman'ın eski, akil günlerinde eğer köleleri arasında gözünü dolduran bir kız varsa diğerleri arasından onu seçip kendine alabilirmiş.
Aux sages temps de Salomon... si parmi ses esclaves... une fille lui plaisait... il pouvait la choisir... et la garder auprès de lui.
Süleyman'ın akil günleri.
Les sages temps de Salomon...
- Prens Süleyman.
- Prince Salomon!
Süleyman! Burada ne işin var,?
Qu " est-ce que tu fais ici?
- O zaman zafer kılıcını kaldır, Süleyman.
- L " épée de la victoire!
Bırak Ölümle Süleyman ilgilensin.
Laisse Salomon se soucier des morts.
Süleyman, Tanrının huzuru.
La paix du Seigneur!
"Sen ona, Süleyman adını verdin."
" "C" est celui que tu as nommé Salomon. " "
Süleyman'ın yetersiz olduğunu yakında anlayacaklar.
Quand comprendront-ils son incapacité?
Kral Süleyman, ha?
Salomon, roi?
Gihon'un suyunu buraya getirin. Ve tanrının emrettiği gibi,... İsrail'in Kralı Süleyman'ı kutsayın.
Apportez de l "eau du Gihon et selon la volonté de Dieu, oignez Salomon, roi d" Israël.
Çok yaşa Süleyman,... tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Salut à Salomon, roi d " Israël par la grâce de Dieu!
Çok yaşa Süleyman, tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Salut à Salomon, roi d " Israël par la grâce de Dieu!
Kardeşine sırt çevirme, Süleyman.
Ne te retourne pas contre ton frère.
Süleyman'ın evinde de aynı sevinçle kalacağım.
Avec autant de joie, je resterai auprès de Salomon.
Böylece Süleyman Tanrının yolunu izledi, İsrail uzun zaman barış içinde yaşadı büyüdü ve gelişti.
Salomon avança dans la voie de son Dieu et en ce long temps de paix, Israël crût et prospéra.
Süleyman babasına verdiği,... kutsal sözü yerine getirdi ve tapınağın yapımını tamamladı.
Avec la réalisation du temple, Salomon avait été fidèle à une promesse sacrée faite à son père.
Süleyman, İsrail'in Kralı.
Salomon, roi d " Israël.
Neredeyse, fanatik bir şekilde, kralları Süleyman'ı destekliyorlar
Ils aiment leur roi presque avec fanatisme.
Süleyman sadece ordusuyla değil, tanrısıyla da tehdit ediyor.
Il y a son armée, mais aussi son dieu.
Belki Süleyman sorununu, Firavun'un çözmesini sağlarız,... ve böylece bir taşla iki kuş vururuz.
Peut-être pouvons-nous aider le pharaon avec Salomon et tuer deux oiseaux d " une seule pierre.
Süleyman İsrail tahtına çıktığından beri, bu gücün büyümesini izliyorum... şimdi bu güç, sınırlarım için bir tehdit haline geldi.
Depuis que Salomon est sur le trône, j " observe sa puissance croissante. Il constitue désormais une menace pour mes frontières.
- Ve Sabâ. Süleyman'a karşı, kaç asker göndereceksin,?
- Reine, quelles forces enverras-tu contre Salomon?
- Ama, Süleyman'ı nasıl yokedeceksin,?
- Comment abattras-tu Salomon?
Kudüs'e giden, bilgeler gibi Süleyman'ın dizlerinin dibine oturacağım.
Je m " assiérai aux pieds de Salomon, comme les sages affluant à Jérusalem.
Aynı yolu on kez de gelsem, bir önemi olmazdı,... çünkü gördüğüm güzellikler ve Kudüs'ün ihtişamı... beni gerçekten büyüledi Süleyman
J "aurais oublié un voyage dix fois plus long devant les merveilles que j" ai vues et la splendeur de la ville de Jérusalem.
Kral Süleyman Hazretleri, selamlarını gönderdi,... ve bana, yani bize,... siz Majestelerinin arzusuna karşılık, sizinle özel olarak... görüşmekten memnun olacağını bildirmemizi emretti.
Le roi Salomon te salue et m " a chargé... nous a chargés de dire à la reine que, suite à la requête de la reine, il sera heureux de la recevoir pour un entretien privé.
Kral Süleyman'ın sorumluluğu çok büyük.
Salomon a une lourde responsabilité.
Şu Süleyman, yüce Süleyman...
Salomon le tout-puissant...
- Ama kral Süleyman sizinle bir yemek yemişti...
- ll t " a reçue royalement...
Bu Süleyman, Mısır Firavun'undan bile daha erişilmez
Ce Salomon est d " un abord plus difficile que le pharaon.
Gasbeden Süleyman.
C "est lui, l" usurpateur.
Ve kral Süleyman benim dostum.
Et Salomon est mon ami.
Kral Süleyman'a başka ne verebilirdim ki, o barışın kralı,?
Qu "offrir d" autre à un homme de paix comme le roi Salomon?
Sonunda, Süleyman'ın adaletini görebildim,... bilgeliğinize hayran kaldım.
J " ai enfin vu un jugement de Salomon, et ta sagesse me stupéfie.
Efsanevi Süleyman.
Le légendaire Salomon.
Süleyman'ın onları ihmal ettiğini söylüyorlar.
Elles se plaignent que Salomon les néglige.
Büyük Süleyman hakkında konuşmaya, kim cesaret edebilir,?
Qui oserait murmurer contre le grand Salomon?
Günlerce Süleyman'ı nasıl öldüreceğimi düşündüm.
Je sais depuis longtemps comment détruire Salomon.
Şarkıların Şarkısı Süleyman'ın Şarkısı.
LE CANTIQUE DES CANTIQUES