Süvariler traduction Français
269 traduction parallèle
Çünkü süvariler bize doğru geliyor.
L'escadre de l'amiral vient sur nous.
Süvariler karanlığın içinde sessizce ilerlediler.
L'escadre se frayait un chemin dans les ténèbres.
Süvariler göründü!
L'escadre est en vue!
Süvariler yakınlaştılar!
L'escadre se rapproche!
Süvariler bana göre değil.
Pas de cavalerie pour moi.
Eski Güney denen bir süvariler ve pamuk tarlaları ülkesi vardı.
Il était un pays de coton qu'on appelait le Sud.
Paçavralar içindeki Süvariler evlerine döndü... Topallayarak, bir zamanlar ihsan ve bolluğun ülkesi olan yıkılmış topraklarına döndüler...
Les héros vaincus rentraient... abattus, clopinant, ne retrouvant que ravages... là où autrefois régnait l'abondance.
Süvariler, Tantrapur'un batısını kontrol edecek...
Les Lanciers vont parcourir le pays à l'ouest de Tantrapur.
Mızraklı süvariler.
Les Lanciers.
Bunlar, beyler, bana bağlı süvariler kraliçenizin kendisini koruyanlar gibi.
Messieurs, c'est ma cavalerie personnelle, semblable à celle qui garde votre reine Impératrice.
Murat, süvariler kralı.
Murat, le roi de la Cavalerie!
Arkasında başka süvariler de vardır.
Il va y avoir d'autres cavaliers.
Süvariler tamamen geçip gidene kadar bekledik.
Nous avons dû attendre qu'il n'y ait plus de cavalerie.
Süvariler vadide!
La cavalerie est dans la vallée.
Süvariler yiğitlikleriyle tanınırlar.
Les cavaliers sont galants.
Ata süvariler gibi bindin.
Vous avez couru comme un hussard!
- Süvariler onu buraya getirecek? San Carlosta yargılanacak öyle mi?
Les installerez-vous ici?
- Geronimo dün süvariler tarafından yakalanmış.
L'armée a capturé Geronimo.
Fort Kearney ileride. Süvariler orada.
La cavalerie de Fort Kearney est proche,
Süvariler iki, üç gün önce terhis oldular.
Elle s'est dispersée il y a 2 ou 3 jours.
Süvariler yolu açmak için önden gitmeliydi.
La cavalerie aurait dû déblayer le terrain.
Süvariler dağılıyor ve bu onun hatası.
C'est la fin des Dragons. Il est notre ennemi.
Süvariler hikayesini böyle tatlı anlatır.
Le bon goût m'empêche d'en raconter plus.
- Tamam efendim. Süvariler yemek ve dinlenmek için durmayacaklardır.
La cavalerie ne fera pas de halte.
Çok büyük bir güçleri yok. Eğer şaşırtabilirsek belki süvariler gelene kadar onları burada tutabiliriz.
Juste pour montrer les dents, et peut-être... nous pourrions tenir jusqu'à l'arrivée de la cavalerie.
- Süvariler. 3 saattir peşimizdeler.
Ouais, la cavalerie. Elle nous suit depuis trois heures.
Gerçek süvariler gibi.
Dans la tradition de la cavalerie.
Süvariler onları kuzeye sürmüş diyorlar.
Ils disent que la cavalerie les a poussés au Nord.
Süvariler.
La cavalerie.
Süvariler Mazril ve Dera'dan gitti.
La cavalerie a traversé Mazril et Deraa.
Süvariler!
La cavalerie.
Bengal Süvariler!
J'ai servi sous le commandant Whitehead.
En iyi süvariler bile içkiden sakınmalıdır.
Le cavalier le plus émérite doit se garder de la bouteille.
Süvariler yerini aldı, efendim.
Cavaliers en position.
Süvariler kasabaya varmak üzereler. ve bu Yanki çok çabuk silah çekiyor..
Et avec la cavalerie qui arrive et ce Yankee à la gâchette rapide.
Süvariler!
La cavalerie!
Bana süvariler lazιm.
J'ai besoin de cavaliers.
Süvariler, 20 adιm önümde hizaya girin.
Cavalerie, à vos rangs 20 pas devant moi.
Sen hiç süvariler dururken topçularιn bir bahsi, bir kιzιn gönlünü... ya da savaşι kazandιğιnι duydun mu?
Vous avez entendu parler d'un artilleur gagnant un pari, une fille ou une guerre quand la cavalerie était là?
# Süvariler, süvariler, yanaklarınıza güller koyuyorlar, #
La cavalerie met des roses dans votre vie!
- Süvariler mi?
- Officiers de cavalerie?
General Hampton emrindeki süvariler dönüşte bizi yandan koruyacak.
La cavalerie menée par Hampton nous couvrira au retour.
İyi yetişmiş süvariler. Atları yavaşlatıp ayırıyorlar.
Des hommes bien entraînés font avancer leurs chevaux au pas.
Evet efendim. Ama tüm bu süvariler ve yola çıkmamızdan sadece iki gün önce...
Oui, mais j'ai des soldats inexpérimentés et il ne reste que deux jours.
Süvariler at bin.
Tous en selle.
Elbette süvariler mazi oldu ama asıl önemli olan bu değil.
Bien sûr, l'équitation, c'est du passé, mais là n'est pas la question.
Süvariler tepeye tam zamanında gelmiyor artık.
Il ne faut plus compter sur la cavalerie pour arriver à point nommé.
Süvariler peşinde.
La cavalerie est à vos trousses.
Süvariler bunlar!
C'est la cavalerie!
Sonra süvariler gelecek.
Puis la cavalerie viendra.
- Mızraklı süvariler sol kanada!
Lanciers, prenez position à l'Ouest.