Sınai traduction Français
34 traduction parallèle
Hanlar ve saraylar, mükemmel bir yüzme havuzu ve şehrin sınai kalkınması için en cazip teşvik programlarından biri.
Où il y a de beaux palais et de magnifiques piscines, et un plan de promotion du développement industriel particulièrement attractif.
Sınai tekrar yatırım oranımız yüzde 14
Un taux de réinvestissement industriel de 14 %.
Sınai'ye gidiyor.
On va au Sinaï.
Onlar Sınai'ye gidiyor.
Ils vont au Sinaï.
Sana sınai atık yolluyoruz, sen geri postalıyorsun.
Si on te donne du compost, tu dois pas nous Ie renvoyer.
Sınai ne, resmen çöp.
Du compost? Des ordures.
Mount Sınai'de benimle buluşmak için yola çıkmıştı.
Il allait me rejoindre à Mount Sinai.
Askeri Sınai Yapı, Wall Street çeteleri ile birlikte ülkenin kontrolünü ele geçirmiştir.
Le complexe militaro-industriel a pris le pouvoir avec le gang de Wall Street.
Askeri Sınai Yapı tarafından arzulansın veya arzulanmasın, gücün felaketvari bir şekilde yanlış ele geçmesi potansiyeli vardır ve daima varolacaktır.
Que ce soit voulu ou non par le complexe militaro-industriel la possibilité de montée en puissance d'un pouvoir illégitime existe et persistera.
Eisenhower insanları Askeri Sınai Yapının ülkeyi ele geçirdiği konusunda uyarmıştır.
Il avait prévenu le peuple que le complexe militaro-industriel prenait le pouvoir
Görevi bıraktıktan sadece üç yıl sonra, Başkan Eisenhower'ın hükümet sistemimize Askeri Sınai Yapı tarafından yöneltilen tehdide dair kehaneti gerçeğe dönüşmüştür.
Trois ans après avoir quitté le pouvoir, cette menace posée par le complexe militaro-industriel et dont Eisenhower nous avait prophétiquement averti se réalisa
Gerçek idari güç yapısında, Başkan Askeri Sınai Endüstriye hizmet eder,... kendisi de uluslararası bankaların malıdır.
Dans la véritable hiérarchie du pouvoir, le président sert le complexe militaro-industriel, qui est la propriété des banquiers internationaux.
Bina tam da Askeri Sınai Yapının göbeğinde kurulmuş.. ... ki Ulusal Keşif Ofisi ve Rayteon bir taş atımı mesafedeler.
L'immeuble est au coeur du complexe miliaro-industriel avec le National Reconnaissance Office et Raytheon à deux pas.
Düşmanımız küresel askeri sınai kompleksin ta kendisi.
Notre ennemi est le complexe militaro-industriel mondial lui-même.
Bu midene zarar verecek sınai bir tür su olabilir.
Ce pourrait être une sorte d'eau industrielle qui te pourris de l'intérieur.
Askeri-sınai kompleksin emelleri için kullanılan bir kuklaydı.
La marionnette en chemise du complexe militaro-industriel.
Eisenhower'ın veda konuşması, askeri-sınai kompleksin emelleri.
Les adieux d'Eisenhower? Le complexe militaro-industriel.
- Askeri-sınai kompleksin emelleri mi?
Tu parles du complexe militaro-industriel? Tu vois?
Askeri-sınai komplekste kimliği belirsiz birer hiç olmanın uçurumundayız.
On est sur le point de devenir de simples rouages dans l'industrie complexe militaire.
Hastane geceliğinin üstüne 100 bin dolarlık safir kolyesini takan Joan Crawford Cedars Sınai Hastanesi'nin ünlüler katındaki en gösterişli ve popüler hastası.
Portant un collier de saphir à $ 100.000 sur une blouse d'hôpital par Dior, Joan Crawford est la patiente la plus glamour et populaire dans l'aile réservée aux célébrités du Cedars-Sinai Hospital.
Haklısın, kötü gittiğini anlayamadım.
C'est vrai que j'nai pas compris que ça n'allait pas.
Özellikle Albay Chang Nai-Chun düşman ateşindeki yakın bir uçağı kurtarmak için uçağıyla düşman uçağına çarptı.
Saluons notamment le capitaine Chang qui s'est sacrifié pour sauver son camarade en venant percuter un avion ennemi.
Quang Nai bölgesinde Kaplan birliğinde görev almış.
Il a servi dans la compagnie Tigre dans la province de Quang Nai.
kurtarıcısının doğumu?
La... nai-naissance de leur sauveur?
Nai, beni cezp etmeye mi çalışıyorsun?
- No, tu essaies de me piéger?
Nai! Haydi! Bana her şeyi anlatabilirsin.
S'il te plaît, tu sais que tu peux tout me dire.
Nai, Addison başka bir ameliyat için orada kalacakmış.
Addison reste à l'hôpital pour une autre opération.
Nai, onun annesisin. ev ödevi yaptırtmalısın.
Sonya est sympa parce qu'elle veut faire bonne impression.
{ \ cH55BEEF \ 2cH17A3E4 \ 3cH000000 \ 4cH000000 \ fnComic Sans MS \ fs16 } Hayallerimin peşinden gitmem gerekirdi... { \ cH55BEEF \ 2cH17A3E4 \ 3cH000000 \ 4cH000000 \ fnComic Sans MS \ fs16 } Lakin bu ince, sarpa sarmış yollarda bocaladım.
Yume no tsuzuki oikakete ita hazu na no ni Magarikunetta hosoi michi hito ni tsumazuku Ano koro mitai nitte modoritai wake ja nai no
Addison,... Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleme, Nai. Onun kız kardeşiyim, doktorum, her zaman yapacağımız bir şey vardır.
Je suis sa sœur, je suis médecin, on peut faire quelque chose.
[\ a6 ] [ \ cH3A3ABA \ 2cH080822 \ 3cH8787A4 \ fnComic Sans MS \ fs16 ] [ \ k17 ] Sa [ \ k17 ] ke [ \ k17 ] bi [ \ k16 ] ta [ \ k19 ] ku [ \ k28 ] na [ \ k16 ] ru [ \ k49 ] yo [ \ k11 ] ki [ \ k11 ] ko [ \ k23 ] e [ \ k27 ] te [ \ k18 ] i [ \ k25 ] ma [ \ k17 ] su [ \ k27 ] ka Duyuyor musun? [ \ cH55BEEF \ 2cH17A3E4 \ 3cH000000 \ 4cH000000 \ fnComic Sans MS \ fs16] Her şeyden güvenle paçayı sıyıramam.
Bunan ni nante yatterarenai kara... kaeru basho mo nai no
Öpüştük, Nai, ama inan bana...
On s'est embrassés, mais crois-moi...
Nai de Fife'dan ayrılmış.
Et elle a cassé avec Fife.
"Ama doğmamış çocuklar..."
"Mais les droits d'un enfant à naî..."