Sıradaki traduction Français
7,303 traduction parallèle
Sıradaki.
Suivante. - Merci.
Sıradaki.
Suivante.
Sıradaki sen misin? Sendikayı bitiriyorlar mı?
Ils veulent casser notre syndicat?
Sıradaki soru, neden buradasın?
Question suivante. T'es là pour quoi?
Ve kaderine terkedilmiş sıradaki binlerce kurbanın.
Et condamnés ses cents prochaines victimes.
Şimdi sıradaki habere geçiyoruz.
Prochainement, les chiens de célébrités.
Sıradaki haber.
Chiens de célébrités.
Sıradaki soygunum büyük olacak.
Mon prochain coup sera énorme.
Sıradaki en sevdiğim parçalardan biri.
Voici un de mes morceaux préférés.
Mesaj atlandı. Sıradaki mesaj.
Message suivant.
İş arkadaşlarım sıradaki durağınıza kadar size eşlik edecek.
Mes associés vont vous escorter jusqu'à votre prochaine destination.
İnsanlar ölüyor ve sıradaki ikimizden biri olabilir.
Des gens meurent et n'importe lequel d'entre nous peut être le prochain.
Sıradaki nöbet değişimi.
La relève arrive.
Sıradaki sen olacaktın.
Ça allait être toi.
Sıradaki.
Suivant!
Bu projedeki idarene hayranım. Sıradaki yönlendirmene şimdiden hazırım.
Impatient de voir où vous allez nous entraîner.
- Sıradaki benden.
- La prochaine est pour moi.
Bunu birileriyle çalışmaya başlamak için kullanıyor. Ve bu da sıradaki benim demek. Yani yılda 6,000 sterlin demek oluyor.
Il s'en sert juste comme rampe de lancement, ce qui me met au premier rang pour lui succéder, ça veut dire 6 000 £ en plus par an, et si l'expansion continue, peut-être 10 000 £,
Ne yani, Ghost, sıradaki ben miyim?
Alors quoi Ghost, je suis le prochain?
Tamamdır, sıradaki sayı, N-32.
Bien. Ensuite, nous avons le N-32.
Sıradaki sayımız B-2.
Et voici le B-2.
Sıradaki sayımız...
Quant au chiffre...
Millet, sıradaki içkiler bizden.
Écoutez tous. On paie la prochaine tournée.
Yatırım işi benden sorulur, sıradaki büyük şeyi biliyorum.
Les investissements m'intéressent.
Eğer tenisi seviyorsanız, sıradaki konuğum siz olmalısınız.
vous aimerez certainement mon prochain invité.
Sıradaki bebek altı aylık bir oğlan, Amerikan. Gelecekteki aileler çocuğun konuşma dilini kendinizinkine adepte etmekten sizler sorumluzunuz.
Pour les futurs parents, vous êtes chargés de la traduction et conversion monétaire.
- Pekala, Jacocks'ın bulduğu takvime göre sıradaki randevusu...
Très bien, selon le calendrier que Jacocks a trouvé, - le prochain rendez-vous...
Sıradaki işimiz.
OK, sujet suivant.
Sıradaki şarkı gizli silahımız Bay Avery Barkley'den geliyor.
Cette prochaine chanson comme arme secrète... M. Avery Barkley.
Evet, biri düşerse sıradaki çıkar.
Quand y en a un qui descend, c'est le mec d'après qui monte.
Sıradaki dava.
Affaire suivante.
Bu da bizi sıradaki soruma getiriyor.
Ce qui m'amène à ma prochaine question.
- Evet. Sıradaki.
Suivants.
Hatırlatın bana Kaptan Poldark, sıradaki dans için size mi sözüm vardı?
Rappelez-moi, Capitaine Poldark, vous ai-je promis la prochaine danse?
Son sıradaki beyefendi, 300 dolar verdi.
- 300 dollars, le monsieur au fond.
Sıradaki hamlesini yapacak.
Il va utiliser sa deuxième pièce.
Şimdi sıradaki planımızı konuşalım.
À présent, nous devons discuter de la suite.
Sıradaki.
Au suivant!
Bu kardeşler sıradaki atlıyla ilgili olmalı.
Ces frères doivent être reliés au prochain Cavalier.
Siz de biliyorsunuz ki sıradaki atlıyı bulmak için Elçiler bize lazım.
Vous savez aussi bien que moi que nous avons besoin des Messagers pour trouver le prochain Cavalier.
Thompson sıradaki madalyonu üzerinde çalışıyor.
Thompson travaille sur sa prochaine médaille.
- Sıradaki.
- Bougez-vous. Au suivant!
Devam et. Sıradaki.
Au suivant!
Sıradaki.
Suivant.
Hadi, sıradaki gelsin.
Allez. Suivant.
Sıradaki şarkıyı buradaki bütün resmi ve resmi olmayan çiflere adıyoruz.
On voudrait dédier la prochaine chanson à tous les couples de la salle qu'ils soient officiels ou non.
Bölgenin tarihçileri, Gerhardtların yerli adamının ağzından çıkan sıradaki iki kelime hakkında uzun münakaşalarda bulundu.
Les historiens de la région ont longtemps débattu sur les deux mots qu'a prononcé l'amérindien des Gerhardt.
Müsait birimlerimizin her biri sokaklarda Yanan Adam'ın sıradaki yangın veya kaçırma yerini arıyor.
Toutes nos unités disponibles sont dans les rues, à la recherche du lieu où se déroulera le prochain feu ou le prochain kidnapping de l'Incendiaire.
Yanan Adam sıradaki kurbanını çoktan kaçırmış olabilir.
L'Incendiaire a peut-être déjà kidnappé sa prochaine victime.
Sıradaki dava!
Affaire suivante.
Clarissa, tüm bu bilgileri, sıradaki suçun nerede meydana gelebileceğini söylemede kullanabilir miydin acaba?
Peut-être qu'il voit ça comme un aspect de lui-même ou il pense que Pallas est de son côté. Clarissa, est-ce qu'il y a une chance que vous puissiez utiliser ces informations pour nous dire où aura lieu le prochain meurtre?