Talkie traduction Français
392 traduction parallèle
Git benim cipteki telsizi bak. Çalışıyorsa durumu bildir.
Vérifiez si mon talkie-walkie fonctionne.
Dinleme cihazını buldu, bu yüzden daha dikkatli olacaktır.
- Il a découvert le walkie-talkie. Il se méfiera encore plus.
Vaslov, siz, ben, sırt telsiziyle Zabrinczski.
Vaslov, vous, moi, Zabrinczski avec sa radio et le talkie-walkie.
Bir tanesinde telsiz vardı.
Ils avaient un walkie-talkie.
Telsizinin her zaman açık olduğundan emin ol.
Branche ton walkie-talkie. Et voilà ton truc.
Telsiz.
Talkie-walkie.
Müvekkillerinizden biri bir telsizle yakalandı.
Un de vos clients avait un talkie-walkie.
Telsizini aldın mı? - Evet.
T'as ton talkie?
Hadi gel ve al. Markalı Walkie-Talkie $ 65!
Un talkie de grande marque pour pas cher.
Walkie-talkie'yi geri ver bana şimdi!
Je remballe.
Hatta walkie talkie de alabiliriz.
Et peut-être des talkies-walkies.
Evet, walkie talkie'leri kullanabiliriz.
Les talkies-walkies vont nous servir.
Bir şey olursa bana haber ver.
- Je reste à portée de talkie-walkie.
- Telsizle konuşurken duydum.
Il est flic. Je l'ai entendu sur le talkie - walkie.
Sorun ne? - Walkie-Talkie
- Le talkie-walkie.
Roberta, burada telsiz kalem fener, dürbün hatta rozet bile var.
Roberta, on a un bracelet talkie-walkie... une lampe-stylo, des jumelles et même un super insigne.
Şu telsizi eline al ve Mulder'ın nerede olduğunu öğren.
Prenez ce talkie-walkie et trouvez où est Mulder.
Her grupta bir telsiz.
Un talkie-walkie par groupe.
Birinin walkie-talkie'sinden sinyal almış olmalı.
elle a dû capter un signal de talkie.
Terry, etraf beton olduğundan telsiz burada çalışmıyor.
Terry, le talkie-walkie ne marche pas ici. Il y a trop de beton.
Yürüyen bir telefonmuydu?
C'était un talkie-walkie?
- Telsizim bozuldu da...
- Mon talkie-walkie marche plus.
Bob telsizini düşürmüş!
Bob a fait tomber son talkie-walkie.
Telsizim bozuldu.
- Mon talkie-walkie a claqué, mec.
- Telsizli kadın sen misin? - Cevap veren sen miydin?
C'était vous, le talkie-walkie?
Şimdi telsizini al ve onu bul!
Sors ton talkie-walkie et trouve-le ou je te fais virer!
Telsiz telefonum vardı.
J'avais un talkie-walkie!
- Araca bin...
- Prends le talkie-walkie...
Ormanlık alandaki tek iletişim yöntemi kısa-dalga telsizlerdir.
Ici, on communique par talkie-walkie.
Nasıl bir şey o, bir telsiz falan mı, Sarah? Bir çeşit bebek telsizi mi?
C'est quoi, un talkie-walkie?
Numara 4...
Un talkie, une clef.
Walkie-talkielerinizi açın!
Allume ton talkie-walkie!
İşte bir telsiz.
Voilà un talkie.
En azından Robert Smith'in verdiği güzel Walkie-Talkie'm var. Hayır!
Il me reste l'émetteur que Robert Smith m'a filé.
o walkie-talkie benim. O bana verdi! Lanet olsun Cartman!
C'est à moi qu'il l'a donné.
Telsizini açık bırak, neler konuştuğunuzu duyalım!
Allume le talkie, je veux vous entendre.
neden telsizini kapadın?
Pourquoi tu as éteint le talkie?
şimdi gidiyorum, ama sakın unutma sakın telsizi kullanma!
Souvenez-vous, il ne faut surtout pas utiliser le talkie.
Yani, 2 teneke kutu ve 1 ipten telsiz yapıp, kullanabilirsiniz.
Achetez-vous un talkie-walkie, une ficelle et deux conserves.
Bu telsiz sürekli bende olacak.
J'ai mon talkie-walkie.
Walkie-talkie'den Kate'i aramamız gerek, tamam mı?
Il faut appeler Kate sur les talkies-walkies.
Evet, telsiz telefon.
Ouais, et un talkie-walkie.
- Telsiz Tiki'ye öfkelenme.
- Ne mets pas Talkie Tiki en colère.
Seni zavallı, yalnız, telsiz sapığı, ucube orospu çocuğu! Özür mözür dilemem! Niye biliyor musun?
Pitoyable tripoteur de talkie-walkie, enfoiré de taré, t'auras rien de moi!
Bu Bir telsiz, telefon değil!
C'est un talkie pas un telephone!
Bu da bebek telsizi ki bebek gelene kadar normal telsiz olarak kullanabiliriz.
Et regarde ça : des contrôleurs, et en attendant le bébé, on peut jouer aux talkie-walkies.
- Walkie-Talkie'leride al.
Les talkies-walkies.
Seni o telsizin arkasından atmalıyım ama bir fırsat daha vereceğim.
J'aurais du vous balancer comme ce talkie-walkie.
Koridorda ve içeride 2'er kişi beklesin.
Prévenez-moi par talkie-walkie dès que vous obtenez une réponse.
Walkie-talkie mi geri alabilir miyim lütfen?
Tu me rends mon émetteur?
Ben Kral Telsiz Tiki.
Je suis le roi Talkie Tiki.