English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ T ] / Tanıdım

Tanıdım traduction Français

18,482 traduction parallèle
Keşke benim de böyle ayakkabılarım olsa ama Nike'ta tanıdığım yok.
Putain, j'aimerais avoir de si jolies pompes, mais je ne connais personne.
Max. Yas tutan bir kadının, tanımadığı iki ahmağı evine alıp şıllık gibi giyinip etrafta dolaşacağına hatta 1,57 boyunda olmasına ve balık hali gibi kokmasına rağmen içlerinden biriyle seks yapacağına gerçekten inandın mı?
Tu pensais vraiment qu'une femme en deuil laisserait entrer deux bouffons chez elle, avant de les suivre, habillée comme une pute, et de laisser l'un d'eux la baiser, même s'il mesure 1,57 m et qu'il sent la vieille godasse?
Önce kendimizi tanıtalım.
Mais d'abord, je me présente...
Ya on saniye içinde bu mülkten gidersin ya da seni tuzlu fıstıktan daha hızlı canını yakacak bir köpekle tanıştırırım.
T'as dix secondes pour te tirer d'ici ou tu vas faire connaissance avec un chien qui bouffe les culs plus vite que les cacahuètes.
Bana tanıdığım bütün kadınlardan daha iyi bir eş oldun.
Tu étais plus ma femme que toutes les autres femmes.
Beni tanıdın mı?
Tu te souviens de moi?
Dürüst olayım. Seni tanıdıktan sonra...
D'ailleurs, quand je vous vois, je me demande pourquoi vous les avez invités.
Okula gittiğim bir çocuk vardı Jim Gagne tanıdığım en zeki adam.
Ce gamin avec qui j'ai été à l'école, Jim Gagne le type le plus doué que j'ai jamais rencontré.
- Tanıdığım biri mi?
- Quelqu'un que je connais?
Eskiden tanıdığım biri diyelim.
Quelqu'un que je connaissais.
Gıda ve su kaynaklarımız zaten % 60'tan az bir düzeyde.
Les réserves d'eau et de nourriture étaient déjà à moins de 60 %.
Bazılarınız beni henüz tanımıyor olabilir. Ama tanıyacaksınız.
Certains d'entre vous ne me connaissent pas encore, mais vous.
Clary'i tanıdığını sanıyor olabilirsin ama tanımıyorsun.
Tu penses connaître Clary? Mais peut-être que non.
Fakat bu olayda tanıdığım insanlardan yalnızca birtanesi.
- Des milliers, mais c'est vous qui nous intéressez.
Seninle birlilte tanık korumasına almamız gereken başka birisi var mı?
Quelqu'un d'autre à placer sous protection?
Çünkü Gazi İşleri Bakanlığı'nda tanıdığımız biri yok.
Nous n'avions personne aux Anciens Combattants.
Şimdi sizlere tanıdığım en güçlü iki kadını takdim etmek istiyorum.
Voici à présent 2 femmes très fortes.
Ama kontrol masasında tanıdılar.
Mais ils m'ont reconnu à l'entrée.
Öyle düşünüyorsun fakat tanıdığım Dr Lorimer öyle şeyleri yapabilecek kapasitesi yok.
- Le Pr Lorimer que je connais est incapable d'un tel acte.
Biraz tanıdığım birini sordu. Kaybolmuş.
- Une fille que je connais un peu.
Kaplan bu adamı tek nefeste haklar. Bir şey saklıyor. Bay Bright'ı tanımıyorsun.
Devant un mangeur d'hommes, il foncerait sous son bureau.
Buralarda tanıdığım fazla kişi de yok.
Je ne connais pas grand monde.
Tanıdığım Daisy S.H.I.E.L.D'a ihanet etmezdi.
Je... La Daisy que je connais ne trahirait pas S.H.I.E.L.D., elle ne jetterait pas ce qu'on a!
Kirov'da, Vincent Lermontov gelmeden önce Vincent Lermontov'u tanıdığını söyleyen yaşlı bir adamla tanıştım.
j'ai rencontré un vieil homme dans Kirov qui jure il savait Vincent Lermontov avant qu'il soit devenu Vincent Lermontov.
Bu adamı tanıdınız mı?
Vous le reconnaissez?
Don Marianski beni tanıdı. Lily-Anne Lau kanıtları gizlemeden önce dolandırıcılık şubesinin oraya girmesi gerekiyor.
Don Marianski m'a reconnue donc les fraudes doivent y aller avant que Lily-Anne Lau couvre ses traces.
Seni tanıdığımı daha önce de söylemiştim.
Je t'ai dit avant que je te connaissais.
Aseeia Körfezi'nin en çok tanınan baharat tüccarıyım.
Le plus célèbre de tous les commerçants d'épice dans le Golfe d'Aseeia.
Benim tanıdığım Cisco asla resmi konuşmazdı.
Le Cisco que je connais ne s'embête pas avec la formalité.
Uzun ömrümde, en yetenekli sorgulayıcılarla tanıştım ama Sovyetler Birliği'nde olduğumuza göre sana bir dostumun hikayesini anlatayım.
Dans ma longue vie, j'ai rencontré quelques-uns des interrogateurs les plus qualifiés de l'histoire, mais... Mais depuis que nous sommes dans l'Union Soviétique, Laissez-moi vous raconter une histoire à propos d'un de mes amis...
Fuarın ve Euclid'in kenarına inşa edilmesi planlanan Walmart'tan haberiniz var mı?
Savez-vous qu'une grande surface va être construite à l'angle d'Exposition et Euclid?
Tanıdığım tüm kadınlar değersiz değildir.
Toutes les femmes que je connais ne sont pas des rouages.
Hayatımda tanıdığım en güçlü insandı.
[Sobbing] Il était le gars le plus fort que je connaisse.
Yavrum, sanırım beni yanlış tanıdın.
Chérie, tu me sous-estimes.
Bunca yıl geçti ama onun beni tanıdığından çok onu tanımıyorum.
Après toutes ces années, je le connais aussi mal que lui me connaît.
Tanıdığım adam sevilmeyi hak ediyordu.
L'homme que j'ai connu mérite d'être aimé.
Sör Malcolm ve Bay Chandler olarak tanıdığın beyle.
Sir Malcolm et... Celui que tu appelles M. Chandler.
Bana çok tanıdık geliyor bunlar.
Tout ceci m'est si familier.
Fakat diyebilirim ki Ethan Chandler tanıdığım tek ahlaklı adamdı belki de.
Mais j'aimerai dire que Ethan Chandler est surement le seul vrai homme moral que je n'ai jamais connu.
Tanıdığım bir doktor var.
Je connais un docteur.
Sana çok önem verdiğimi bilmeni isterim, senin güzelliğinde ve karakterindeki bir kadınla... tanıştığım için çok şanslıyım.
J'espère que vous savez que je tiens profondément à vous, et je serais heureux d'être avec une femme de votre... beauté et caractère.
Küçük bir tutuklanmayla, tüm tanıdıklarım bana sırtını döndü,
Une petite arrestation et tous mes associés m'ont tournés le dos.
Benim tanıdığım Oliver Queen böyle değildi.
Ce n'est pas l'Oliver Queen que je connais.
- Sence tanıdığımız biri mi?
Tu penses que c'est quelqu'un qu'on connait?
Eichen'daki güvenlik görevlilerinin hepsi bütün polisleri tanıdığı için sana ihtiyacımız var, tamam mı?
Et nous avons besoin de toi parce que tous les gardes d'Eichen connaissent tous les adjoints du Shérif, okay.
Yüz tanıma yazılımı basın toplantısının görüntülerinden bir eşleşme buldu.
Le logiciel de reconnaissance faciale a trouvé quelque chose d'un enregistrement de la conférence de presse.
Mazzara'nın tanıdık dostlarını içeren bir liste yaptım.
Je fais aussi une liste des associés connus de Mazzara.
Eve gidip üzgün kardeşimi görüp ona yeni tanıştığı bir kızla ayrılmasını atlatması için yardım etmeye yanıp tutuşuyordum.
J'ai ressenti un désir ardent de revoir mon tristounet de frère, pour l'aider à se remettre d'une fille tout juste rencontrée.
Şu ana kadar güvenilebilir kiralık cadıları topladım Kız kardeşlerinle tanış asi ruhları, inanılmaz bir kapasitede sihir için bir arada.
Toutefois, j'ai trouvé ces sorcières à qui nous ne pouvons pas encore faire confiance à ce jour, et... rencontrer les soeurs, qui ont une âmes rebelles avec d'extraordinaires capacitées pour la magie.
Yok, önce bizi araması için fırsat tanıyalım.
Laissons-lui la chance de nous rappeler d'abord.
Sadece onu, Caleb'ı tanıdığım kadar iyi tanımıyorum.
Mais je le connais pas autant que Caleb.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]