Tara traduction Français
3,074 traduction parallèle
Ben de aynı şeyi Tara'yı korumak için yapardım.
J'aurais fait la même chose pour protéger Tara.
Tara onu kovdu.
Tara l'a éjectée.
O zaman Tara'ya güvenilir olduğunu kanıtlaman gerek.
Tu dois prouver à Tara qu'on peut se fier à toi.
Tara yumuşayacaktır.
Tara va changer d'avis.
Sen tam istediğimiz kişisin, Tara.
Vous êtes celle qu'on veut.
Sen tam istediğimiz kişisin, Tara.
Vous correspondez parfaitement à ce que nous recherchons, Tara.
Dün Tara için bakmıştım onlara.
J'ai dû fouiller dedans pour Tara, hier.
Tara'nın Stockton'da gönüllü çalıştığından kulübün haberi var mı?
Hey, le club sait qu'elle fait du bénévolat à Stockton?
Gayretli bir savcı, Tara'nın Otto'yla buluşmayı planladığını ve haçı da onun ne için kullanılacağını bilerek içeriye soktuğunu savunabilir.
Un procureur avide pourrait avancer qu'elle a conspiré pour le rencontrer, et ensuite lui a apporté la croix en ayant conscience de ce qu'il allait faire.
Tüm bunlar Tara'nın üstüne kalabilir, Jax.
Mais ça pourrait mal tourner pour Tara, Jax.
Tara'nın Stockton'da bir şeyler karıştırdığını biliyorum.
Je sais que Tara manigance quelque chose à Stockton.
Tara bu yüzden Stockton'a gidiyordu.
C'est ce que Tara fait à Stockton.
RICO öldü ama şimdi tüm bunlar Tara'nın kucağına düşebilir.
RICO est mort, mais maintenant tout cela pourrait se retourner contre Tara.
Sonra da parayı, Tara'yı ve çocukları alıp Charming'ten ayrılabilirsin.
Et après tu pourras prendre l'argent, Tara et les garçons et quitter Charming.
Bu beni çok mutlu eder, Tara.
J'en suis ravie, Tara.
Sonra da Tara o mektupları bulup Piney'e vermiş.
Tara les a trouvées et les a remises à Piney.
Bu yüzden Tara'yı öldürmeye kalktı.
C'est pour ça qu'il a essayé de tuer Tara.
Tara'ya yapılan saldırıyı Clay istedi.
C'est Clay qui a ordonné l'attaque contre elle.
Tara'nın elinin yaralanmasının nedeni Clay.
Il est responsable de ce qui est arrivé à sa main.
Evet, ama bu Tara'nın başına bela olabilir.
Oui, mais ça peut se retourner contre Tara.
Tara'nın haberi var.
Tara le sait.
Tara ve çocukları TM'e geri götürmeliyiz.
Nous devrions ramener Tara et les garçons au garage.
Ayrıca Tara'yla arandaki sorunlar yüzünden biraz uzaklaşman iyi olacaktır.
En plus, vu tes relations avec Tara, c'est certainement une bonne chose.
Chucky, Tara şu araba paspaslarını bekliyordu.
Chucky, Tara attend ces tapis de voiture.
Kalıcı hasar yok, Tara.
Bailan pense que tu pourras opérer d'ici 6 mois. Pas de dégâts permanents, Tara.
Tara'ya. Paspasları bıraktım. Kapısının önünde bu vardı.
J'ai déposé les tapis, et j'ai trouvé ça sous le porche devant.
Her ne kadar iğrenç de olsa bu iyi bir haber, Tara.
Aussi horrible que ce soit, ce sont de bonnes nouvelles, Tara.
Buraya Tara için geldim.
Je suis ici pour Tara.
Tara, gözlüğümü sen mi aldın?
Tara, avez-vous touché mes lunettes?
- Tara Skye değil mi.
- Oui. - Euh, Tara Skye.
Tara, bu Teresa Lisbon.
Tara, c'est Teresa Lisbon.
Tara da bana, Cassie Flood hakkındaki gerçekleri anlatıyordu.
Tara était en train de me raconter la vérité au sujet de Cassie Flood.
Tara Skye, Cassie Flood'a hem romantik olarak hem de iş anlamında içerlemiş.
Tara Skye détestait Cassie Flood autant sur le plan professionnel que personnel.
Yapımcı Kasmir Cassie ile ilişkisinin olmadığını ve Tara Skye'ın kalleş bir fahişe olduğunu söylüyor.
Le producteur dit qu'il n'avait pas de relation intime avec Cassie, et que Tara Skye était une garce.
Tara Skye kulaklarınızı zehirle doldurdu, değil mi?
Tara Skye vous a monté contre elle?
Çalışan bir adamsan, bu o kadar da kolay değil, Tara.
Pas si facile si vous êtes un homme qui travaille Tara.
Tara, gözlüğümü sen mi aldın?
Tara, as-tu bougé mes lunettes?
Tara?
Tara?
- Tara.
- Tara.
Dünya'dan Tara'ya.
La terre à Tara.
Tara, söylesene Tommy Volker'ı tanır mıydın?
Tara, dites-moi, vous connaissez Tommy Volker?
Tara.
Tara.
- Tara Thornton.
- Tara Thornton.
Tara işinde yeni ve aptal.
Tara est nouvelle et stupide.
Tara'yı liseden beri tanırım.
- J'ai connu Tara depuis le lycée. - Hmm.
Ben geçmişte yaşamıyorum Tara.
Eh bien, je ne vis pas dans le passé, Tara.
Tara, yeter.
Tara, ça suffit.
Tek amacın Tara Thornton'a hizmet etmek.
Ton seul but est de servir Tara Thornton.
Tara'ya tapacaksın.
Tu voueras un culte à Tara.
Sadece Tara'nın beslenmesi için varsın.
Tu n'existes que pour être nourrie de Tara.
Beyaz ırkçı kanının, Tara'nın enfes kakaolu dudaklarından içeri fışkırmasını bir ayrıcalık olarak göreceksin.
Tu considèreras ça comme un privilège de laisser ton sang raciste de bonne à rien tire dans sa bouche cocos magnifique.