Teste traduction Français
2,791 traduction parallèle
Ama, onu balistik teste tabii tuttum.
Mais, euh... J'ai mis la balistique dessus.
Dante bir sürü teste giriyor.
Dante va passer toutes sortes de tests.
3 hafta boyunca teste giremeyeceğine göre...
Bien, maintenant tu ne peux plus repasser le code avant trois semaines.
Eğer şimdi teste girerseniz, yasal alkol limitinin altında bir sonuç alacağınızdan eminim.
Je suis sûr que si vous passiez le test maintenant, il montrerait que vous êtes bien en dessous de la limite légale.
Camı test ediyor.
Il teste le verre.
Yalnızca şu sıkıcı teste girmeden önce biraz rahatlatır beni.
Juste destresses moi avant que je rentre dans le test.
Bence beni test ediyor. Nasıl bir anne olacağımı görmek istiyor.
- Il teste sûrement ma fibre maternelle.
Daha çok teste ihtiyacı var.
Il a besoin de plus d'examens.
- Çiti sınıyor.
Il teste nos défenses.
Hematokrit için kanını da alacağım.
Je vais prendre du sang aussi. Teste l'hématocrite.
Doktorlarımız, bir avuç dolusu teste tabii tuttu ve verem testi pozitif çıktı.
Nos docteurs ont demandé une multitude de tests... mais elle a eu un résultat positif pour la tuberculose.
O salak teste çalışmak için bunlara ihtiyacım var.
J'ai besoin de ça pour travailler pour ce test stupide.
Ancak, sanırım test edileceğimiz bir yere koyulana kadar kendimizi tanıyamıyoruz.
Mais je suppose qu'on ne se connaît pas bien jusqu'au jour où on est dans une situation qui nous teste.
Bacağını zorla biraz.
Allez maintenant. Teste ta jambe.
Sabrımı zorlama sakın.
Ne teste pas ma colère divine.
Sırf senin içine bir şey doğdu diye 12 yaşındaki bir çocuğu korkutucu bir teste sokamam. - Sınırı biraz aşıyorum ama...
Je soumets pas à une ado de 12 ans à un test effrayant et invasif parce que vous avez une intuition.
Sana meydan okuyor... Sen de seni sinirlendirmesine izin veriyorsun?
Elle te teste, tu l'autorises à franchir tes limites
Böylece onun kimliğini kopyaladım ve teste girdim.
Elle ne pouvait pas aller à l'Université. Donc j'ai copié son identité et j'ai passé le test.
Vanessa'nın serumunu Stallone'un üzerinde deneyeceğiz ve senin üzerinde denememiz de an meselesi.
Nous testerons le sérum de Vanessa sur Stallone et... C'est juste une question de temps avant qu'on ne le teste sur toi.
Çocuklara zehrini satıp bundan yararlanmadığı zamanlarda memnuniyetle onları taciz ediyor.
Quand il ne teste pas ses poisons sur des enfants, il abuse d'eux.
Yüzbaşının seninle hemfikir olmadığı açık,... çünkü teste girmemi ilk öneren oydu.
Charly, le capitaine ne partage pas ton avis, parce que c'est lui qui m'a suggéré de passer l'examen.
Yani ne teste bir göz atmak,... ne de bir yerde takılırsam ekstra zaman olmayacak mı?
Alors même pas un aperçu de l'examen, ou un petit délai au cas où je serais coincé?
Sadece iki kişilik yer vardı ve çok fazla kişi teste girmişti.
Bien, il y a seulement deux places. et beaucoup de gars ont passé l'examen.
Elimizden geldiğince çok yakınını bulup teste sokmamız lazım.
Nous devrions tester autant de personnes que nous pouvons.
Geçen gün, iyileşmiyorsun diye endişelendiğim için sen uyurken yanağından kültür alıp teste gönderdim.
L'autre jour, je m'inquiétais parce que tu n'allais pas mieux, alors, pendant que tu dormais, j'ai pris un échantillon de ta salive et je l'ai fait analyser au labo.
Geçen hafta doktora gitim Ve ehem benim... bilirsini işte kan değerimi kolestrolümü ölçtürdüm ve size şunu söyleyeyim kolestrolüm geröekten yüksekti.
Je suis allé chez le docteur la semaine dernière et il m'a euh fait un teste sanguin pour vérifier mon cholestérol et la vache, laissez-moi vous dire que mon cholestérol était vraiment haut.
Şimdiden alkol fabrikası gibi kokuyorsun.
On teste déjà, autant qu'il puisse tirer.
Sadece sekiz yıldır test edilmemiş ufacık bir odun parçası ve ufacık bir Invi-Skin bulaşmış kısım mı?
Alors, un tout peu de Invi-Skin sur un tout petit bout de bois qui n'a pas été testé depuis 8 ans?
Hiç yarası yok, ayrıca bomba kalıntısı testi de negatif sonuç verdi.
Il n'avait pas de blessures. et il a été testé négatif pour les résidus de bombe.
Araştırdı.
Il l'a testé.
Dedektif Burkhardt ve Griffin gemideki izlerle ajanlarınızın öldürüldüğü yerdeki izler arasında eşleşme buldu.
Burkhardt et Griffin ont testé les empreintes du container et celles relevées sur la scène de crime.
Çocukken IQ değerim tam 150'ydi.
Quand j'étais enfant, j'ai été testé à 150 de QI.
En azından deniyor.
Oh, euh, mmm. Elle teste.
Chaplin ileri gidip onu bu sabah test etmiş. Kendi başına.
Chaplin a pris les devants et l'a testé ce matin, de son propre chef.
Muz kabuğunun gerçekten kaygan olup olmadığını test etmemiz.
La fois où on a testé si les peaux de bananes sont vraiment si glissantes
Formandaki kanı test ettirdik, T.J. ve koçun kanıyla uyuşuyor.
Nous avons testé le sang sur votre maillot, T.J., et il concorde avec celui du coach.
Evet, topu ve ofisinde bulduğumuz standın örneklerini aldık ve Koç Burns'un kanıyla eşleşti.
On a testé le ballon et l'étagère qu'on a trouvé dans votre bureau, et c'est revenu positif au sang du coach Burns.
Lupus, Crohn hastalığı ve hassas bağırsak sendromu için tahliller yapılmış.
Il a été testé pour le lupus, la maladie de crohn, le côlon irritable.
- Lupus testi yaptırmıştım.
Oui, on m'a testé.
- Daha önce bunun için tahlil yapılmış mı?
- Il a été testé pour ça?
Vay canına bilimi bütün gerçeklerle kanıtlanmış hipotezlerle ve makale değerlendirmeleriyle oynayarak yeniden yaratabilirim.
Wow, je suis tellement émue Je renonce à la science, avec les faits, et les examens par les pairs, et les hypothèses testé par des preuves.
Ancak Chaplin onu test ettiğinde veriyi, tıpkı olması gerektiği gibi tekrar eve gönderdi ki bu veri de şimdi o sürücüde.
Mais quand Chaplin l'a testé, il a transmis toutes les données à terre comme c'était prévu, et elles sont maintenant aussi sur ce disque dur.
INR'si 1,3'tü pH seviyelerini de 2 saat önce ölçtüm ve 7,29 çıktı.
Son INR est de 1,3. J'ai testé ses niveaux de pH il y a 2 heures, et ils étaient de 7.29.
Beş, bazen daha fazla.
Vous devez être testé.
Şimdi sıra, test edilmemiş bellek sapması lezzetini bu elemana pompalamaya geldi.
Le temps de pomper ce gars d'une délicieuse fugue non testé.
Bir keresinde çıplak bir adam, çıplak bir kız ve mezartaşı olanını görmüştüm.
J'ai eu une fois type nu, fille nue, pierre tombale. Je n'était pas sûre de la signification, mais j'ai tout de suite testé.
laboratuvar test etti.
Le labo l'a testé.
Evet, ben test yaptırdım. Raymond için donör adayı olup olamayacağımı öğrenmek adına.
Uh, oui, je, uh, j'ai, uh, été testé pour voir si je pouvais être un donneur pour Raymond.
Ben ebeveyn becerilerimi küçük bir domuz ile test ediyorum ve bence yeterli.
Juste pour que tu sache, j'ai testé mes talents parentaux avec un petit cochon que j'ai récemment acquis de l'abattoir, et ils sont adéquats.
Emiş gücünü kontrol etmem gerektiğinden kendi üstümde denedim.
C'est bon papa. Ouais, j'ai du vérifier la succion, donc je l'ai testé sur moi même.
Yerçekimini kontrol etmek konusunda da bir tecrübem yok.
Le système d'anti-gravité n'a pas été testé non plus.