Tester traduction Français
2,772 traduction parallèle
Meclis üyesi, uydu bağlantısını kontrol için sandalyeye oturur musunuz?
Monsieur, vous pouvez vous asseoir pour tester la transmission par satellite?
- Henry analizini yapsın.
Demandez à Henry de le tester.
Prototipi test etmeye hazırlanıyoruz.
On se prépare à tester le prototype.
Tatmak ister misin, ah, Et Kutlama mangal partimdeki Lavon Hayes'in özel sosu?
Tu veux tester, heu, la sauce spéciale Lavon Hayes pour mon barbecue rencontre organisée? Non, merci.
Ama çabuk bir çözüm bulmak için, istediğim kadar test edemedim.
Mais j'ai voulu aider si rapidement, que je n'ai pas pu prendre le temps de les tester autant que je l'aurais voulu
Sen de "Onlar üzerinde denerim, hayırlısı neyse o olsun." dedin yani.
Donc vous pensiez juste que vous deviez les tester sur eux et espérer que tout se passe bien.
Şayet hipotezimi kanıtlamama izin verirseniz sorunu cevaplarım.
Eh bien, je crois avoir la réponse si vous me laissez tester mon hypothèse.
Bizi sınamaya bayılır.
Il aime nous tester.
Sence yöneticim Jake'in o 36 kişiden biri olup olmadığını mı test ediyordu?
Pensez vous que mon superviseur essaye de tester si Jake est un des 36?
Kıyafetinin üzerinde bugün test ettiğimiz bir iletişim cihazı ile amatör bir telsiz bulunuyor.
C'est adapté avec l'appareil de comm mis à jour qu'on nous a mis pour tester aujourd'hui, incluant une radioamateur.
Şekerim, çocuklar limitleri görmeyi sever.
Chérie, les enfants adorent tester les limites.
Önce kedinin cırnaklarını test etmeliyim ama kediden alamazsam Juliette'i görmem gerekecek.
Premièrement, je dois tester les griffes du chat, Mais si je ne peux pas l'avoir du chat, je devrais aller voir Juliette.
Beni test edin ya da gerçekten bilgilendirin.
Maintenant, vous pourriez me tester ou vous pourriez me briefer.
Lütfen sistemimin sınırlarını test etme isteğinizi yatıştırın.
Résistez à la tentation de tester les limites de mon système.
- Test yapar. Araç nasıl diye.
- Il veut la tester.
Ya da beni test mi ediyor?
Ou alors il est juste en train de me tester?
Pekala, damarlarını kontrol etme zamanı geldi.
Beau travail. Très bien. C'est l'heure de tester ses vaisseaux.
- Tekrar yapalım.
Alors on va vous tester à nouveau.
Belki bu teoriyi test etmeliyiz.
On pourrait tester cette hypothèse.
- Önce seni test etmem gerektiğini biliyorsun.
Tu sais que je dois te tester en premier.
Diğerlerini test etmemde bana yardımcı olabilesin diye olabilir mi?
Pour que tu puisses m'aider à tester tous les autres?
Ben de seni test etmeliydim, değil mi?
Je devais te tester aussi, ok?
Sorunlu olup olmadığını anlamak için kanını test edebilir misin?
- A toi de me le dire, Duke. Peux tu tester son sang?
Dizimde, götümden bir sinir var ve ben onu test etmek istemiyorum.
J'ai un tendon qui va de mon cul à mon genou et je n'ai pas envie de le tester.
Test etmek için dünyanın her tarafına naklediyoruz.
Nous les avons récolté dans le monde entier, afin de les tester.
Ordu bunu test bombalarını patlatmak için yaptı.
Les militaires ont construit ça pour tester les explosions.
Görsel algılamanızı test etmek için nöroterapiyle başlayacağız.
Nous allons commencer par tester votre cognition visuelle par rétro-action.
Birkaç araştırmacı bazı JSC'lerin güneş radyasyonuna maruz kaldıklarındaki direnme yeteneklerini test etti.
Quelques chercheurs ont irradiés de la JSC pour tester son interaction avec les radiations solaires.
Sinir testinden söz edince neredeyse bağıracaktı.
Elle a presque couiné quand j'ai mentionné de tester les nerfs.
Katılmıyorum, ama şuan bunu test ediyoruz.
Je ne suis pas d'accord. Mais c'est ce qu'on va tester.
Balistikteki adamımız ile Perlmutter bir araya gelip ateşleyiciyi test ettiler.
Nos gars de la balistique ont rejoint... Perlmutter pour tester le phaseur, l'arme du crime.
Senin blöf becerilerini kontrol edelim.
Donc, nous allons tester votre compétence en bluff.
Dört mevsim ara kahvaltısında ne kadar yiyebilirim kuralını denemek için olabilir.
C'est probablement lié au fait que je voulais juste tester la règle du buffet à volonté au brunch du Four Seasons.
- Belki de onu sınamayı bırakmalısındır.
Tu devrais peut-être arrêter de le tester.
General Grievous tarafından iletişim kubbesinin güvenliğini test etmek için görevlendirildim.
Le Général Grievous m'a ordonné de tester le système de sécurité.
Harika bir insansın ve özür dilerim.
Il faut tester le plus de monde possible. À qui demander? Vous n'avez pas d'enfant.
Olabilir, test ediyorlar.
Ca pourrait, ils sont en train de le tester.
Sana böyle meydan okunmasından nefret edersin. Bu senin dünya görüşüne yapılan bir saldırı demek.
Okay, tu détestes être tester comme ça, c'est une insulte à ton petit monde, okay?
Serrat ona bu topraklardaki nadir bulunan mineralleri test etmesi için ödeme yaptı.
Serrat le paye pour tester le pétrole pour les minéraux de terres rares
Güvenlik sistemlerin test ediyorum.
J'ai tester leurs systèmes de sécurité.
Her hafta test yapmak lazım.
La clé, c'est de se faire tester au moins une fois par semaine.
Seni sınamak hoşumuza gider.
Eh bien, nous serions ravis de pouvoir vous tester.
Neyi deniyorsun?
Tester quoi, okay?
Elimizden geldiğince çok yakınını bulup teste sokmamız lazım.
Nous devrions tester autant de personnes que nous pouvons.
Sam... Tahlil yaptırman gerekiyor.
Sam... tu dois te faire tester.
Tahlil yaptırmanı ben istedim.
Je vous ai demandé de vous faire tester.
Bilgimi sınamak için kendimi denedim sadece. Daha iyi görünüyorsun.
Je l'ai seulement fait pour tester mes connaissances.
- Görevini yapmanı takdir ediyorum ama bu seni başka zevkleri tatmaktan alıkoymamalı.
C'est réconfortant à savoir. Je vous ai ordonné de faire votre devoir. Mais ça on n'exige pas de vous que vous cessiez de tester d'autres plaisirs.
Bunu sınayalım mı?
Devrions-nous tester cette théorie?
- insanli deneyler mi?
Tester sur des humains?
Denemek için zaman istememin nedeni buydu.
C'est pourquoi je voulais du temps pour le tester.