Thor traduction Français
993 traduction parallèle
- Gel Thor.
Viens, Thor.
- Öldür onu Thor.
Tue-le, Thor.
Thor. Thor.
Thor!
Sessiz ol. Sessiz ol Thor.
Silence, Thor.
Eski çağlarda Ari kabilelerden biri tanrılara memnun kalmaları için insan kurban ederdi.
Jadis, la tribu aryenne des Longobards faisait des sacrifices humains au dieu Thor.
Hatırlamaya çalıştığım her şey daha önce yaşanmış olmalı. Thor, yaşananları gayet açık ve net olarak hatırlıyorum.
En essayant de reconstruire ce qui s'est passé, tout me revient.
Jeb de artık bizimle yaşayacak.
Toi aussi, Thor. C'est Jeb. Il va vivre avec nous.
Thor, sen de yardım et.
Aide-le, Thor!
Thor ve benim için yok ama dışarıdan gelenler için var.
Pas pour Thor et moi, mais pour quelqu'un d'extérieur...
Hepsi bu kadar. Thor, kaşınıp durma.
Alors, arrêtez de vous battre.
- Gelen postalar, Jeb. - Sağol, Bam.
La robe que Thor a commandée est arrivée.
Seni görmek çok güzel anne, gayet iyi görünüyorsun.
- Bonjour, Thor. - Bonjour, Jeb.
Thor, asla buraya ait olmadım.
J'ai toujours l'impression qu'on me poursuit.
Çoğunlukla mutlu olsam da ters giden bir şeyle var. Thor, seninle evlenmeyi çok istiyorum.
Partons avant qu'il n'arrive quelque chose, je t'en prie, ma chérie.
Thor senin için ne kadar endişelendi, bir bilsen!
J'ai été assez malin pour rentrer chez moi. Thor s'inquiétait pour toi.
Ne işin var orada? Yoksa Thor'la aranızda tatsız bir şey mi geçti?
Qu'est-ce qui t'a pris d'aller là?
Ben yalnız olmayacağım, Thor'la evleneceğim.
Chacun à sa façon. Je ne serai pas seul.
Bunu ben de istiyorum.
Je vais épouser Thor.
Thor, bu konuya karışma. Benimkini beğenmediysen, senin fikrini duyalım.
Et quel est ton plan si tu n'aimes pas le mien?
Eğer bu yaptığını onun yanına bırakırsan, Thor bir daha senin yüzüne bile bakmaz.
Je ferai ce qu'il faut. Si tu ne fais rien, elle ne t'adressera plus la parole.
- Sende hiç olmayacak bir eş bulmuştun doğrusu. - Thor.
Tu as choisi la pire pour toi, Thor.
Eğer Odin Eric'in ölmesini isteseydi, Thor'un çekici onun ölüm çanları olurdu.
Si Odin avait voulu la mort d'Éric, le marteau de Thor aurait sonné le glas.
Bayan Olympia Thor-Felsenegg bu turu cezasız ve... hatasız tamamladı.
MIIe OIympia Thor-FeIsenegg a accompli ce parcours sans pénalités ni fautes.
Thor-Felsenegg'in şatosu orada değil miydi?
N'est-ce pas là que se trouve le manoir des Thor-Felsenegg?
Sıra geldi son tura. Bu turda yarışacak Ecstasy'ye... Prenses Olympia Thor-Felsenegg biniyor.
Et maintenant, pour Ia dernière épreuve de notre compétition, Ecstasy, monté par Ia princesse OIympia Thor-FeIsenegg.
Bayanlar baylar, engelli atlama sınıfında... açık şampiyonanın sonucunu açıklıyorum... kazanan, Prenses Olympia Thor-Felsenegg'in bindiği Ecstasy.
Mesdames et messieurs, Ia coupe de ce championnat de saut d'obstacles revient à Ecstasy, monté par Ia princesse OIympia Thor-FeIsenegg.
Prenses Olympia Thor-Felsenegg, kızlık soyadı Ballastrem.
Princesse Olympia Thor-Felsenegg, née Ballastrem.
Yüce Odin, yüce Thor kurban etmek üzere olduğumuz bu genç kızı kabul et.
Odin tout-puissant, Thor tout-puissant... acceptez cette vierge, que nous allons sacrifier.
Ve yarın, Thor'un çekici adına onu alacağız!
Et demain, par le marteau de Thor... on l'emportera!
Thor da öyle yapsın, efendim.
Que Thor fasse de même, majesté.
25 yıl önce tümenimiz Thor'un çekici olarak yaratıldı, Reich'ın düşmanlarını yok etmek için.
Il y a vingt cinq ans que notre division fut créée et appelée le Marteau de Thor, pour combattre les ennemis du Reich.
Odin, Thor ve Frey.
Odin, Tor et Froy :
- Ah, İngiliz, gözleri Thor gibi olan.
- Le gars Anglais, les yeux comme Thor.
İşte İspanyolca olmayan bir kelime : "THOR."
Voilà un mot. C'est pas de l'espagnol. "Thor".
T-H-O-R. - THOR?
T-H-O-R.
- Bir anlamı var mı?
- Thor? - Ça veut dire quelque chose?
- Thor! Buraya gel!
Thor, reviens!
Adam, Thor acele edin.
Écoute bien, Adam.
Thor, biraz su çıkar.
Un seau d'eau!
Adam, Thor buraya gelin.
Venez par ici.
Bunlar da Thor'un sipariş ettiği elbise ve jüpon.
C'est ce qu'elle voulait, je l'ai gardée pour elle.
Kasabaya inip sizlere burada ihtiyacımız olduğunu söylerim.
Un seul restera ici, Thor.
Thor, buradan gitmeliyiz.
- Maintenant, ce soir.
Jeb, olmaz mı?
Thor, je n'ai jamais été chez moi ici.
Gidişimin Thor'la hiç bir ilgisi yok.
Tu t'es disputé avec Thor?
Bu kadarcık hatırım yok mu?
Thor, reste en dehors de ça.
Thor'un Jeb'le dans ettiğini gördün değil mi? - Gördüm, sorun ne?
- Tu l'as vue danser avec Jeb, hein?
Thor, çiftliği satıp buradan ayrılmayı düşünüyorum.
Il me fallait plus, bien plus pour épuiser toute la haine en moi. Thor... je vais vendre ce ranch.
Silahı indir, Thor.
Pose cette arme.
Maktul, Arthur Reginald Webster Charles Patrick Trumpington, Marcel Agnes Bernstein Lewis Anona Rudd, John Malcolm Kerr Nigel Sinclair Robinson, Norman Arthur Potter Felicity Jayne Stone, Jean-Paul Reynard Rachel Shirley Donaldson, Stephen Jay Greenblatt Karl-Heinz Muller, Belinda Anne Ventham Juan-Carlos Fernandez, Thor Olaf Stensgaard Pretoria Lordu Kimberley, Pretoria Leydisi Kimberley Yargıç Nigel Warmsly Kimberley Robert Henry Noonan ve Felix James Bennett'i 19 Aralık 1972 sabahı veya civarında öldürdüğünüz için.
Charles Patrick Trumpington, Marcel Agnes Bernstein, Lewis Anona Rudd, John Malcolm Kerr, Nigel Sinclair Robinson, Norman Arthur Potter,
ÖZEL GÖREVDE : "THOR Projesi." Dur.
'Projet Thor "?