Thunderbolt traduction Français
59 traduction parallèle
- Haydi, Thunderbolt.
- Allez, Ouragan.
- Haydi, Thunderbolt.
- Allez.
Thunderbolt, dünyanın en iyi köpeği.
Ouragan est le meilleur chien au monde.
Thunderbolt Oteli. San Mateo. "
Hôtel Thunderbolt.
San Mateo Thunderbolt Otelinden. - Kimden?
De l'hôtel Thunderbolt.
Terwiliger, Red Terwiliger... 35 numara, Thunderbolt.
Terwiliger, Red Terwiliger... le numéro 35... Foudre.
Thunderbolt mu?
Foudre?
Bu projeye Super nova diyoruz. İlerki ana savasçı adaylarını test etmek ve geliştirmek için yapılan bir projedir. bu adaylar şu anki VF-Thunderbolt'un yerine geçecekler.
Le projet Supernova est destiné à former de nouveaux candidats pour l'avion de chasse Metamorph qui remplacera le VF Thunderbolt, excellent mais déjà dépassé, pour régler les conflits planétaires et en cas d'attaque étrangère.
Ve koca kıçlı A-10 Thunderbolt.
- Et un énorme Thunderbolt.
Gördüğümüz son şey Thubderbolt'un düşürülmüş helikopterlere napalm bombası bıraktığıydı.
Pour finir, le Thunderbolt a largué du napalm sur les deux hélicos crashés.
Son gördüğümüz şey Thunderbolt'un napalm bombası attığıydı...
Pour finir, le Thunderbolt a largué du napalm sur les 2 hélicos.
Üst uzaydan çıkar çıkmaz Yıldırım sınıfı gemilerinizden biriyle koloninin dışına ineceğim.
Sitôt sortis du saut dans l'hyperespace... je prendrai un Thunderbolt et j'atterrirai près de la colonie.
P-47 Thunderbolt.
Un P-47 Thunderbolt.
"The Thunderbolt Adventure Hour" u sunar.
"Les aventures d'Ouragan".
yıldız Thunderbolt, benzersiz harika köpek! Ve onun güvenilir sağ kolu, Little Lightning.
Avec Ouragan, l'unique superchien et son compère Courant d'Air.
Yardım et, Thunderbolt, kurtar beni!
Au secours, Ouragan!
Yardım et, Thunderbolt! Kurtar beni!
Au secours, Ouragan!
Harika! Yardım et, Thunderbolt!
Ouragan, au secours!
Ahh, Thunderbolt, Sen benzersizsin!
Ouragan, t'es un chien unique en son genre!
Eğer köpeğinizin öyle olduğunu düşünüyorsanız... onu Londra'daki... Thunderbolt'un yeni heyecan verici macerasına getirin.
Si oui, amenez-le sur le tournage à Londres du nouvel épisode :
"Thunderbolt Versus the Hound of the Baskervilles".
"Ouragan contre le chien des Baskerville."
Thunderbolt Londra'da mı?
Ouragan est à Londres?
! Evet! Thunderbolt Londara'da.
Oui, Ouragan est à Londres.
Baba sadece yarın Thunderbolt'u görmeye gitmek zorundayım.
- Je dois voir Ouragan demain.
Thunderbolt!
-... Ouragan!
Selam, Thunderbolt!
Salut, Ouragan!
Ben senin en büyük hayranınım, Thunderbolt!
Je suis ton plus grand fan.
- ve tekrar aradık... Ama Thunderbolt'dan hiçbir iz yok.
-... et cherché mais aucun signe d'Ouragan!
Bu tamamen yeni bir yol olacak. "The Thunderbolt Adventure Hour"!
Nouveau départ pour "Les Aventures d'Ouragan".
Thunderbolt, eski dostum, sonunda gölgenden kurtulabileceğim, seni kendini beğenmiş, rolünü abartan amatör oyuncu seni!
Je vais enfin sortir de ton ombre, espèce d'acteur à la noix!
Hey, Thunderbolt, sen nasıl... benzersiz bir harika köpek olabildin?
Ouragan, comment devient-on un chien unique en son genre?
Thunderbolt!
Ouragan!
Dünyaca ünlü Thunderbolt... dünyaca ünlü 101 Dalmaçyalı'yı kurtarır. Ha!
Le célèbre Ouragan sauve les célèbres 101 dalmatiens.
Kötüler korkudan sinecekler! Kudretli Thunderbolt burada!
Les méchants vont trembler d'effroi, le grand Ouragan est là!
Thunderbolt Dalmaçyalı yavruları kurtarmaya gidiyormuş.
Ouragan va sauver ces petits dalmatiens!
Thunderbolt, eski dostum!
- Ouragan, mon copain!
Bu Thunderbolt!
On est avec Ouragan!
Thunderbolt oradaysa... kötüler korkudan siner.
Les méchants tremblent d'effroi quand Ouragan est là!
Ve Thunderbolt'u yanında getirmiş!
Avec Ouragan!
Hey, Thunderbolt bir keresinde... böyle bir kafesten kurtulmamış mıydı? Biliyorsun, 13. bölümde "The Flaming Flea Circus".
Ouragan s'est échappé d'une cage comme celle-ci à l'épisode 13.
Ben... ben Thunderbolt'a yardım etmeye çalışıyordum! Gerçekten!
J'essayais d'aider Ouragan.
Anne, baba, bu Thunderbolt.
Maman, Papa, c'est Ouragan.
Aynı Thunderbolt gibiydi.
Comme Ouragan! Ils ont raison.
George Easton "Yıldırım" ıyla Mickey Thompson "Meydan Okuyan" ıyla.
George Easton sur une Thunderbolt et Mickey Thompson avec sa Challenger.
Stella ve Thunderbolt Murderface.
Stella et Thunderbolt Murderface.
* Gök gürültüsü ve şimşek, çok korkutur beni *
Thunderbolt and lightning Very very frightening me
"Yıldırım."
The thunderbolt ( le coup de tonnerre ).
Thunderbolt geliyor!
Ouragan arrive!
Baba! Baba! Thunderbolt'u görmeliyim!
Il faut que je voie Ouragan!
Hey, Thunderbolt, buraya!
Ouragan, par ici.
Thunderbolt, dinle!
- Ouragan, écoute!