Tigre traduction Français
2,017 traduction parallèle
Sürünen Kaplan, Koşan Maymun.
Tigre et Dragon, La fessée du singe!
Kaplanla boy ölçüşemez!
Mais pas le tigre!
Bir kaplan tarafından hırpalanmış gibi görünüyorsun.
On dirait que tu t'es fait attaquer par un tigre.
Malakka kaplanı.
Le tigre de Malaisie.
Onlara iyi bak, Kaplan.
Veille bien sur eux, tigre.
İşte geldik, kaplan.
Nous y voilà, tigre.
- Kaplan.
- Quel tigre.
Bir kaplan ne yapar?
Que fait le tigre?
Aptal kaptan!
Crétin de tigre
Phil, banyoda bir kaplan var!
Il y a un tigre dans la salle de bain!
- Banyoda bir kaplan var.
- Il y a un tigre là-dedans
Bir kaplan banyomuza nasil girebilir ki? Neredeyse beni öldürüyordu.
Comment le tigre est arrivé dans la salle de bain il a failli me tuer!
- Banyoda lanet olasi bir kaplan var!
- Il y a un tigre dans la salle de bain!
Belki bir disimin eksik olmasindandir ya da tamamen mahvolmus otel odamizda bir kaplan olmasindandir.
Je sais pas Phil. C'est peut-être pour ça qu'il me manque une dent. Ou parce qu'il y a un tigre dans notre chambre d'hotel laquelle incidemment est complètement détruite
Aslanim benim.
Le regard du tigre.
Kaplan ne olacak? Ya disari çiktiysa?
On fait quoi pour le tigre, il est toujours là.
Kahretsin! su lanet olasi kaplan tamamen aklimdan çikmis.
J'arrête pas d'oublier ce satané tigre.
Bay Tyson, kaplaninin banyonuzda ne isi oldugunu ögrenmek istiyor?
Monsieur Tyson voudrait savoir pourquoi son tigre est dans la salle de bain.
Ne diye Tyson'in kaplanini çalmak isteyesiniz ki?
Pourquoi vous avez volé ce tigre?
Bu sabah kaplanin kafesinde bulduk.
On l'a retrouvé dans la cage du tigre.
Nasil olsa kaplani da geri getireceksiniz.
Vous devez ramener le tigre de toute façon.
Kaplanlar o kisa süreli uykularina daldiklarinda neyin hayalini kurar ki
A quoi rêvent les tigres... Ça ronfle un tigre quand ça dort?
suna bak, Stu! suna bak! Kaplani beceriyorum!
Stu, regarde j'encule le tigre!
Kaplanini çaldigimiz için de tekrar özür dileriz.
Encore une fois, on est vraiment désolés pour le tigre
- Kaplan var, kaplan!
- Un tigre!
Güçlü, dengeli ve karalı bir kaplan gibidir.
T'es comme un tigre puissant, équilibré, décisif.
Bu adamın her tarafında dövme var...
Regarde tous ses tatouages. Griffes du Tigre.
Ölen çocuklardan birisi bir "Kaplan Pençesi" üyesiydi.
D'après ce qu'on m'a dit, l'un deux appartenait aux Griffes du Tigre.
"Kaplan Pençesi", 905 tayfasıyla anlaşmazlık içindeler.
Les Griffes du Tigre s'embrouillent avec l'Équipage 905.
Bunun sende olduğunu bilmiyordum. Malezya'daki şu film sırasında almıştım.
Je lui ai rapporté du tournage de "La Bouche du tigre".
Hiçbir kaplan yada başka birşey onun karşısında duramaz.
Aucun tigre ou autre animal ne leur résistait.
Kaplan yem için geldiğinde... Ağır taşlar düşüp, parçalayacaktır. Bu da ne.
Quand un tigre touchait l'appât... les pierres glissaient et tombaient.
Hintli Kaplanların vurucusu.
Batteur de l'ouverture du tigre indien,
Beyaz kaplan.
En tigre blanc.
Sudan korkan denize girmez.
" Qui n'entre pas chez le tigre...
Reklam karakteri Noid'den kaçının.
"Le tigre..." "est en toi."
Kemikleri temizlemeye başlamadan önce, eti ve iç organları yemiş.
Le tigre s'est nourri de la chair et des organes internes avant de nettoyer les os.
İnceleyecek mide içeriği yok, çünkü kaplan mideyi yemiş.
Pas de contenu d'estomac à analyser pour moi, le tigre l'a mangé.
Kaplanı suçlama.
Je ne blâme pas le tigre.
Kaplan, ölüm sebebi değilmiş.
- Le tigre n'a pas causé la mort.
Kaplan öksürmüş olabilir, bir tüy yumağı gibi.
Le tigre aurait pu le recracher, comme une boule de poils.
Bozulması ve yenmesine göre ölüm saati ; cuma gecesi ya da cumartesi sabahıymış.
D'après la décomposition et... ce qu'a mangé le tigre, j'estime qu'il est mort vendredi dans la nuit, ou samedi tôt le matin.
Kaplan, iyi ki kurbanın dişlerini yememiş.
Remercions le tigre de ne pas avoir mangé les dents.
Evet, kaplanın idrarındaki feromon mu?
Les phéromones de l'urine du tigre?
Kaplan idrarıyla mı tahrik oldum?
J'ai été excitée par de l'urine de tigre?
Kaplanın onu öksürdüğünü düşünmüştük.
On a supposé que le tigre l'avait recraché.
Kurbanın kıyafetlerindeki, idrar asidi kedi cinsinden geliyor ama kaplan çişi değil.
L'urine sur les vêtements de la victime vient d'un félin, mais pas d'un tigre.
Aslan idrarı ile kaplanın ki arasında ne fark var?
Quelle différence entre l'urine de lion et de tigre?
Kaplanın idrarında çizgiler yoktur.
Aucune rayure dans l'urine de tigre.
O bir kaplan.
C'est un tigre.
- Kaplan değilim ben.
- Je ne suis pas un tigre.