Topless traduction Français
109 traduction parallèle
Geceleri Sunset'teki "Red'n Blue" da üstsüz şovda çıkıyor.
Elle travaille la nuit, dans un spectacle "topless".
Maalesef üstsüz akşamüstü çay fikrinden vazgeçtiğimiz için... yemek yemeye çalışan insanların yanına gitmeden üstünü değiştirir misin?
Nous avons abandonné l'idée de servir le thé topless. Changez-vous donc. Les gens essayent de manger.
Şovum üstsüz, tanrı aşkına!
Je produis un topless!
Cadde'de striptiz barında görmedim mi?
au bar topless de la 5e Avenue!
Ve üstsüz dans elbisemle mi oynayayım?
Et rayer la piste de danseuse topless?
Üstsüz step dansı.
[UNCUT] Des numéros de claquettes topless.
Golf oynarken anlaşma imzalayan ya da Billy'nin Striptiz Barı'nda iş görüşmesi yapan biri değilim.
je ne suis pas du genre à négocier sur un terrain de golf ou à conclure une affaire dans un bar topless.
Öncelikle Billy'nin Striptiz Barı'nda, Billy'den başka kim iş görüşür ki?
d'abord, qui conclue des affaires dans un bar topless, à part peut-être le patron?
Üstsüzler plajına gitmek ve o yanardağı görmek.
les plages topless et ce putain de cratère.
Üstsüz bir kız dövüşüne teşvik edelim dedik.
On a encouragé une seule petite bagarre de femmes topless.
Ve bunun gibi, Topless Tutors böyle doğdu.
Et tout à coup, Les mamelles du savoir sont nées.
Topless Tutors sona erdi.
C'était la fin des mamelles du savoir.
Anne kes şunu, herkes bize bakıyor.
- je sniffais de la coke. J'étais danseuse topless. - Tout le monde nous regarde.
Çıplak dansçı?
Danseur topless
Kuzey Jersey'nin en kârlı striptiz barlarından birini işletiyorsun.
Un des bars topless les plus lucratifs du nord du New Jersey.
Biliyor musun, dün gece bensiz bir partiye gitmişler - üstsüz bir parti.
Vous savez, hier soir ils sont allés à une fête sans moi... une fête avec du topless...
Onu dert etme. Üstsüz git.
Joue-la topless.
Dün gece, arkadaşlar üstsüzler barına gidelim diye tutturdular.. ... Ben olmaz dedim.
On m'a invité â un bar topless... et je voulais pas y aller.
Sana bir spriptiz-barı verebilirim. Daha iyi olursun. Sende beyin var.
Toi, si tu voulais t'acheter une auto qui a du bon sens, je pourrais te donner une run comme la mienne sur les bars topless, puis toi, tu serais bon lâ-dedans parce que t'en as dans le coco.
Bu derneğe ne kadar bağış yaptığımı biliyor musun?
Vous savez combien j'ai donné pour le ballet topless?
Hasta çocuklara gözleri kızarmış fahişeler de dahil edilebilir.
Dans la définition que donne la loi, enfant malade signifie prostituée topless.
Topless.
A l'air libre.
- Topless?
- A l'air libre?
Sonra farkettim ki "Üsler" kelimesi "Üstsüz" e çok benziyor.
Et j'ai réalisé que "tapas" sonne pareil que "topless".
Bu iş bir iki başlı açık büfe gibi.
C'est un buffet topless à deux pattes.
Montecito'nun dışında şehirde iki yerde üstsüz girilebilen havuz var.
En dehors du Montecito, il y a seulement deux établissements où l'on peut faire du topless à la piscine.
Üstsüz havuza mı girdin?
Tu faisais du topless?
Üstsüz olmamın bir sakıncası var mı beyler?
Ca vous dérange si je me mets topless?
Üstsüz girsem kimsenin umurunda olmaz.
Personne ne va remarquer si j'y vais topless.
Bence hepimiz üstsüz girelim. Erkekler ve kızlar!
Allez, tout le monde topless, garçons et filles.
Günün tam ortasındayız. O evli ve striptiz barında. Eğer bu iyilikse, dünya tersine dönmüş demek.
En plein après-midi, il est dans un bar topless.
Son yarış, ondan sonra striptiz barına gidiyoruz.
- Une autre course. - On ira au bar topless après.
- Tekrar striptiz kulübüne gideceğiz. - Tamam.
- On retourne au club topless.
- Dostum!
Au club topless...
Sanırım striptiz kulübünde oyunumuzu nasıl geliştirebileceğimizi buldum.
Je sais comment on peut hisser notre statut au bar topless.
- Ben striptiz kulübüne gidiyorum.
Je vais au club topless.
- Striptiz kulübü!
- Bar topless!
- Striptiz kulübü!
- Au bar topless!
Hadi striptiz kulübüne gidelim.
Allons au bar topless.
Striptiz kulübüne gidiyoruz!
On va au bar topless!
Striptiz kulübünde Charlie'nin kızlarını çalacağım.
Je vais voler les filles de Charlie au bar topless!
Striptiz kulübündeki herkese kucak dansı ısmarlayacağım.
Je vais payer une danse à la table de tout le monde au bar topless.
Bir Russ Meyer filminin adının bir grup adı olarak kullanılmasının en kötü örneği.
Désormais leader de Mondo Topless, par ailleurs, le pire nom de groupe utilisant le titre d'un film de Russ Meyer.
- Aslında ben düşünüyorum da...
- Tu sais, je me demandais... - Une boîte topless, alors.
- Üstsüzler barına gideriz.
Il y a des boîtes qui ne font que du topless.
SANSASYONEL GECE KULÜBÜ BİRİNCİ SlNlF ÜSTSÜZ KlZLAR
CLUB DE GENTLEMEN SENSATIONNEL FILLES TOPLESS
Öğrencilerin dikkatine.
Ce soir a lieu la réunion parents-élèves au restaurant topless Hooter à Glendale. A l'attention des étudiants :
Şahane bir striptiz kulübü biliyorum. Bağırarak söyleme.
Je connais un bar topless.
- Striptiz kulübünde ne yapacak...
Qu'est-ce que tu vas faire au bar topless avec...
Striptiz kulübüne gitmek ister misin?
Tu veux aller dans un bar topless?
Kari 18 yaşında "Kommune" ün eski gitaristi şimdinin "Mondo Topless" inin solistiyle çıkmaya başlamıştı.
À 18 ans, Kari rencontra Rune, l'ancien guitariste de Kommune.