Track traduction Français
84 traduction parallèle
Bir zamanlar bu yaşlı çirkin kadın ve ben The Track'taki yarışmaları kazanırdık.
Avec cette vieille poulette, on a gagné des concours au Track.
- Track da ne? Track mı? Ne...?
- C'est quoi, le Track?
Paletli taşıyıcıyı al. Çiftlik evine giden tarladan geç.
Prenez le half-track, coupez travers ce champ jusqu'la ferme.
Paletli taşıyıcılara mı?
Dans le half-track?
Yarı paletli araç harap oldu!
Le half-track a été bousillé!
Çavuş, şu kamyoneti buraya getir ve de şu dalgıçlara kablo bul.
Sergent, amenez le half-track et remorquez le vaisseau.
Road Track.
Je lis Road and Track.
Johnny Roselli Kübadaki Track2 kuran bir gangsterdir.
Johnny Roselli était l'un des gangsters... qui ont monté Track 2 à Cuba.
Şunu anlamıyorum.Track2 Şilidir.
Je comprends pas. Track 2, c'est le Chili.
İdam kararına ihtiyaç duyulan yerlerdi. Orası Track2 ydu.
Partout où il faut une intervention capitale... il y a Track 2.
Kübada Track1 Domuzlar körfezi saldırısıydı.
À Cuba, Track 1 était l'invasion de la baie des Cochons.
Track2 senin fikrindi.
Track 2 était notre idée.
Öyleyse Track2 yi bir araya getirelim.
Et nous avons organisé Track 2.
Track 2 yi iptal etmedimi?
- pourquoi il a pas annulé Track 2?
Track2 yi bulmuştu.
Il venait de découvrir Track 2.
Eric, eight-track'ımı arabadan almalıyım
Je viens récupérer ma cassette.
" Trisha bahar tatili için neden o bay mükemmel yerine erkek kardeşinle eve dönüyorsun.
"Trisha, pourquoi tu n'irais pas nous rendre visite toi et ton frère pendant les vacances..." "... au lieu de partir avec ce sympa "M. Poli-Sci-Track-Team Guy?"
It was a matter of time before they realized their take would go up if they got blood on the track.
Ils devaient bien finir par réaliser que leurs recettes augmenteraient avec du sang sur la piste.
Move that, little lady in a track suite.
Bouge-moi ce corps, la sportive.
O mekanın hala ayakta durduğuna inanabiliyor musun?
Tu peux croire que ce vieux bar est toujours ouvert... le Track and Turf?
Bilmiyor musun doğru yoldasın
And don t you know That you are right on track
Lookin'back on the track, gonna do it my way
Fournitures pour aveugles
8-track kaset mi?
Une cassette 8-pistes?
Bir 8-track.
Une cassette 8-pistes.
Ben- - 8-track kaset nerede?
Je- - Où est le 8 pistes? !
Raylarda bekleyeceğim.
- Je me cache, et on se retrouve à la track de chemin de fer.
Sence "izimi sür", "her zaman" dan önce mi yoksa sonra mı gelmeli? - "Rolling Stone" şeyi bu akşam mıydı?
Hé, tu penses que "track me down" devrait passer avant ou après...
# Yolumuzu kaybetmeye başladık #
# Oh, we re losing track, and I know #
900,000'in üzerinde gayrimenkulün... Köklü bir TV kanalı bu sermayedarların kazançlarını eski moda yolla yani "çalarak" elde ettiklerini bildirdi.
Realty Track annonce que 900 000 déjà, une paraphrase de cette vieille pub, ces mecs qui aiment l'équité privée, ils font de l'argent à la vieille école...
Sola doğru yüksek top gidiyor gidiyor...
La balle vole vers la gauche... vole... vole... - est attrapée sur la warning track.
Terörist barınağı, TRACK askeri birlikleri tarafından yok edildi.
Trois terroristes tués par le TRACK L'une des victimes du groupe militaire TRACK
♪ Doğru yoldayım, bebeğim, Böyle doğrum ♪
♪ l'm on the right track, baby, I was born this way ♪
♪ Doğru yoldayım bebeğim Böyle doğdum ♪
♪ l'm on the right track, baby, I was born this way ♪
♪ doğru yoldayım bebeğim ♪
♪ l'm on the right track, baby ♪
♪ doğru yoldayım bebeğim ben böyle doğdum ♪
♪ l'm on the right track, baby, I was born this way ♪
♪ ben doğru yoldayım bebeğim ben böyle doğdum ♪
♪ l'm on the right track, baby, I was born this way ♪
♪ Ben doğru yoldayım bebeğim ben böyle doğdum hey ♪
♪ l'm on the right track, baby, I was born this way, hey. ♪
* Ve bir yol izledim, çok sancılı *
And I tread a troubled track
Birinci track. Bir şey yapmama gerek var mı?
Que dois-je faire?
Seni çok seviyorum Ttrack.
Je t'aime tellement, Track.
Bir tank ile bir askeri araç var.
Un Panzer et un half-track.
- Bu şekilde.
C'est... ♪ right track, baby, I was
'Tracks Of My Tears'i sever miydin? Bu şarkı belki de yazdığı son aşk şarkısıydı? Onu beğenmene sevindim Jim.
As-tu aimé Track Of My Tears, probablement la dernière véritable chanson d'amour jamais écrite?
Toei Sunar...
Traduction : track Correction : Lavie TOEI COMPANY, LTD
# Yolumuzu kaybetmeye başladık #
# Oh, we re losing track #
* Rayında giden bir tren gibi *
On a track
Track Sector
Anvil
* * Sevmekten mutluluk duyacaktı * * Double track.
Double piste.
Clas Greve ( Danimarka, TRACK )
Unité TRACK, Danemark
Başka hangi şarkısı?
Track of my tears et quoi d'autre?
Finn, bir şeyler yap!
l'll track you down, girl