Travis traduction Français
3,427 traduction parallèle
Öğleden sonra gidip Bay Travis ile görüşeceğim.
Je vais aller voir Mr Travis cet après-midi.
Neden?
Pourquoi Mr Travis?
Robert bizimle yemek yemesi için Bay Travis'i davet etti.
Robert a invité Mr Travis au dîner.
Bay Travis'in pek modadan anladığını sanmıyorum.
Je doute que Mr Travis ait l'oeil averti.
Zavallı Bay Travis, hepiniz üzerine geliyorsunuz.
Pauvre Mr Travis, vous vous coalisez contre lui.
Travis'in, üzerine kılıçla saldırdığını söyledin.
Tu as dit que Travis était venu vers toi avec une épée.
Sadece Travis gibi insanları öldürüyorum.
Je tue seulement un certain type de personnes... - Oh, mon dieu. - Comme Travis.
Travis cinayetini örtbas etmene yardımcı oldum.
Je t'ai aidé à couvrir le meurtre de Travis.
Emin olmak için soruyorum cam parçasından aldığınız kan örneği Travis Marshall'la uyuşuyor mu?
Mais juste pour confirmer, l'échantillon de sang du morceau de verre correspond bien à celui de Travis Marshall?
A.R.X'i Travis'den aldım.
ce A.R.X. que j'ai eu de Travis, c'était en, quoi..
Ne halt ediyorsun, Travis?
- Merde, Travis. Ramasse ça!
Hanson, Travis J.
Hanson, Travis J.
- Travis Grady.
- Travis Grady.
Evet, Travis.
Oui, Travis.
Travis al, iç bunu.
Trav, tiens. Bois.
İşte Bay Travis Trimble, New York 138, 32.
Voici M. Travis Trimble, 138 East 32nd Street,
Travis'in lüks hayat özlemi sonunda onu para sıkıntısına soktu.
Alors voilà Travis piégé par son train de vie et ses crédits.
"Bizim istediğimiz de bu değil mi?" Travis bana çalışıyor sevgilim.
"C'est là que t'agiras." Mais ça a mal tourné. Trav travaille pour moi, chérie.
Travis'in sana bir sürpriz yaptı.
Imagine la surprise de Travis.
Ne oldu? Travis lütfen!
S'il te plaît.
- Çünkü o benim karım, Travis.
C'est ma femme! Voilà pourquoi je le sais.
Wayne ve Travis olayı mahkemeye taşımak istiyorlar.
Wayne et Travis veulent un procès.
O zamana kadar ya katkıda bulunursunuz ya da çenenizi kaparsınız Travis.
En attendant, soit vous collaborez, soit vous la fermez, Travis.
Travis, işlemleri hemen durdur.
Travis, suspendez les cours.
- Söylemek istediğin birşey var mı, Travis? - Ohh.
Est-ce que tu veux dire quelque chose, Travis?
- Sen şu hayatta tanıdığım en paranoyak kadınsın!
TRAVIS : tu es la femme la plus paranoïaque au monde.
- Hey! Travis, Travis.
Hey, Travis.
Gidelim dostum.
Travis. Allons-y, mec.
- Hiç Travis ile Danielle'yi gördün mü bugün?
Tu n'as pas vu Travis ou Danielle, si?
- Travis ve Danielle kayıptı tüm gece.
Travis et Danielle ont disparu toute la nuit.
Travis, burada mı uyuyorsun?
Travis, tu dors ici?
Travis mi?
Travis?
Travis'i vurdun.
Tu as tiré sur Travis.
Travis'i dışarı çıkarmak istiyor.
Elle veut écarter Travis.
Travis'i orada çıkarmak konusunda.
La libération de Travis!
Bak, ikimizde biliyoruz ki Sonya Travis'in başına bir şey gelmesine izin vermez..
Écoute, nous savons tous les deux que Sonya ne laisserait jamais rien arriver à Travis.
Arkadaşımız Travis Berta Arian Nation'da hapishanede 6 kişiyi öldürmüş.
Notre ami Travis Berta a tué six membres de la Nation aryenne en prison aujourd'hui.
Travis ile Julian Randolu ne kadar uzak tutarsak o kdar iyi
Plus nous gardons Travis et Juliana Randol loin l'un de l'autre, le mieux ce sera.
Travis, önceden tahmin edilemez ve sizin sandığınızda daha fazla tehlikeli.
Travis est imprévisible et bien plus dangereux que vous ne l'imaginez.
Şimdi, Travis Berta epey önemli bir üye olduğundan Liber8'in bir çeşit harekette bulunmasını bekleyebiliriz.
Maintenant, Travis Berta est un très haut membre donc je m'attend a ce que Liber8 fasse une réplique quelconque.
- Dinle, Gerçekten o insanların Travis'e karşı bir şanslarının olduğunu düşündün mü?
- Ecoute, penses-tu vraiment que l'un de ces Néandertaliens à une chance contre Travis?
Travis'i öldürmek, iyi bir çözüm olurdu. Ama onun ölmesine değil yolumuzdan çıkmasına ve Thaseus'dan olabildiğince uzak olmasına ihtiyacımız var.
Tuer Travis aurait été une solution, nous n'avons pas besoin de lui mort mais hors de notre chemin et aussi loin de Theseus que possible.
Dinle Travis.
Ecoute Travis.
Travis.
Travis...
Söylesene Travis.
Dis-lui.
Sende de sağlam göt varmış Travis.
T'as un beau cul!
Sakin ol Travis.
Du calme.
- Oh! Nasıl yani?
TRAVIS : ah, que veux-tu dire?
- Hazır mısınız?
TRAVIS : Yo. Vous êtes prêts les mecs?
- Tamam.
TRAVIS :
- Lanet olsun.
TRAVIS :