Tue traduction Français
81,737 traduction parallèle
Evine git. Kovar tarafından katledilmeni izlemek için seni Gregor'un elinden kurtarmadım.
Je ne t'ai pas sauvé de Gregor pour rester là à ne rien faire pendant que Kovar te tue.
Döndüğümde ya seni öldürmüş olur ve onu salıveririm ya da sen onu öldürürsün ve seni salıveririm.
Quand je reviens, soit elle t'a tué et je la laisse partir soit tu la tues et je te laisse partir. Non.
Ama tüm gün bunu dinlemek insanın canına okuyor.
Je dis juste qu'en entendre parler toute la journée tue l'ambiance.
Eros onları öldürse bile yanında kalacaklar.
Ils vont rester avec Éros, même si ça les tue.
Çünkü yüksek G yanığı olma konusundaki en tehlikeli şey çok uzun süre devam ettiği takdirde sizi öldürecek olmasıdır.
Car le plus dangereux avec une poussée haute gravité c'est que si elle dure trop, elle vous tue.
Ancak yüksek G'de yol alırken insanı öldüren şey genellikle felçtir.
Mais dans une poussée H-G soutenue, une attaque cérébrale vous tue.
Ejderhacamı Ak Gezenleri öldürüyor.
Le Verredragon tue les Marcheurs Blancs.
Onunla bir kez bozuşan kim varsa bir şekilde öldürdü.
Elle tue toujours ceux qui l'ont contrariée.
Ateş cesetleri öldürüyor, sen söyledin.
Le feu tue les marcheurs, m'avez-vous dit.
Peki son sözleri arasında onu öldüren adam da geçiyor muydu?
Est-ce que dans ses autres derniers mots il a dit qui l'avait tué? Il a nommé l'homme Kapiushon.
Kendi karını öldürdün.
Tu as tué ta propre femme.
Söyler misiniz çocuklarımı kim öldürdü?
Euh... Dites-moi... Qui a tué mes enfants?
Evelyn sana ihanet etti.
Tu as tué des gens pour moins que ça.
Ama ne yazık ki saldırıyı başlatma konusunda başarıya ulaştıkları halde planları ters teperek her birini öldürmüş bulunuyor.
Mais, malheureusement pour eux, même s'ils ont réussi à lancer l'attaque... cela a mal tourné, et tué chacun d'entre eux.
Babamı sırf listende bir isim olduğu için öldürdün.
Tu as tué mon père parce que son nom était sur une liste.
Peki Lyla, neden ölmüş?
Ok, Lyla. Qu'est-ce qui l'a tué?
- O Argus ajanını sen öldürdün!
- Tu as tué un agent d'ARGUS!
Alena, birini öldürdün.
Alena, tu as tué quelqu'un.
Goodwin'in nerede öldürüldüğünü de bildiğini düşünüyorsun.
Et tu penses savoir où Goodwin a été tué.
Kovar'ı onun için mi öldürdün?
Taiana. C'est pour elle que tu as tué Kovar?
Evet, babamın mirasının çok sevdiği şehirdeki herkesi yok ettiğini bilerek ölecek adamsın.
Un maître qui va mourir en sachant que l'héritage de mon père a tué tout le monde dans cette ville qu'il a tellement aimée.
Seni öldürmüştüm.
Je vous ai tué.
- Bonaparte'ı öldürdün mü? - Hayır.
Tu as tué Bonaparte?
- Onu Nick mi öldürdü?
- Nick l'a tué?
- Sen de oradaydın. Onu öldüreni nasıl göremezsin?
Comment n'as-tu pu voir qui l'a tué?
- Onu kim öldürdü?
- Qui l'a tué?
- Ben öldürdüm.
- Je l'ai tué.
Birisi bana Bonaparte'ı öldürttü aynı birisinin Rachel'i öldürdüğü gibi.
Quelqu'un m'a fait tué Bonaparte, exactement comme quelqu'un a tué Rachel.
Diana sana Bonaparte'ı öldürttüyse nazikçe terbiye etmeliyiz.
Si Diana t'as fait tué Bonaparte, j'irai doucement sur la discipline.
Burkhardt onu öldürdü.
Burkhardt l'a tué.
Grimm Bonaparte'ı mı öldürdü?
Le Grimm a tué Bonaparte?
Evet, ama onu ben öldürmedim.
Oui mais je ne l'ai pas tué. Je sais.
Bunlar öldürdüğüm adamlar.
Ce sont les gars que j'ai tué.
- Yüzbaşı, Burkhardt'ın bu iki polisi öldürüp kaçtığını düşünüyor.
Le Capitaine pense que Burkhardt a tué ces deux policiers - quand il s'est échappé. - Quoi?
Onu Grimm öldürdü.
Le Grimm l'a tué.
Nick, ona nerede olduğunu ben söyledim.
C'est moi qui lui ai dit où tu vivais. Il m'aurait tué ainsi que notre fils.
Eğer yatakta öldürülürsen bunu tanıyan biri yapmış demektir.
Quand tu es tué dans ton lit, c'est généralement par quelqu'un que tu connais.
Adam kızı öldürdü ve sen de onu vurdun.
Il a tué ta nana, tu l'as buté.
Bir sürü Kuşaklıyı gelişigüzel öldüren, tüm insan hayatını tehdit eden bir adamla mı?
Avec un mec qui a tué sans remord nombre de ceinturiens. Un type qui menaçait toute vie humaine, et c'est pourquoi Miller l'a abattu.
O adamı öldürdün.
T'as tué ce gars.
O kadını öldürmek için kiralık katil tuttular diye Kara Gökyüzü grubunun liderini öldürdün.
Tu as tué un leader de Black Sky parce qu'ils ont mis à prix la tête de cette femme.
- Gemideki herkesi öldürmüş.
- Ça a tué tout le monde à bord.
Deli olduğu için onu öldürmedim.
Je ne l'ai pas tué parce qu'il était fou.
Onu öldürdüm çünkü mantıklıydı.
Je l'ai tué parce qu'il n'avait pas tort.
Geberttim o manyak âlimi.
J'ai tué le scientifique taré.
- Geberttim o manyak âlimi.
J'ai tué le scientifique fou.
Fetihleri boyunca dünya nüfusunun çeyreğini ya öldürmüş ya da yerinden etmiştir.
Il a tué ou déplacé un quart de la population totale pendant ses conquêtes.
- Oğlumuz kendini öldürdü.
Notre petit garçon s'est tué.
Daha önce müttefiklerine verdiğin sözleri bozdun ve ilk fırsatta onları öldürdün.
Vous avez rompu bien des serments, et tué vos alliés sans hésitation.
Onu kestikten sonra hayata nasıl döndürdüğümü gördün.
Tu m'as vu le ressusciter, après que tu l'ai tué.
Dağ babamı öldürdü.
La Montagne a tué Père.